17 Mart 2025 Pazartesi


15:59   CHP`LI AKAY: "İKTIDAR, EKONOMIK KRIZI TABANA YAYMA DIRENCI SERGILEMEKTEDIR"   15:32   ÖZGÜR ÖZEL`DEN KUZEY MAKEDONYA`YA TAZIYE TELEFONU   15:30   CHP`LI ÇAKıRÖZER: HABER ALMA HAKKıMıZ VE BAĞıMSıZ GAZETECILIK IÇIN BASıNıN ÖLÜM FERMANıNA DUR DENMELI   15:12   BAKAN URALOĞLU`NUN IKI CÜMLELIK YANıTıNA ULAŞ KARASU`DAN TEK KELIMELIK TEPKI...   14:42   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER, `ATATÜRK`ÜN MERSIN`E GELIŞININ 102. YıLı KUTLAMA PROGRAMı`NA KATıLDı   13:10   CHP`LI ŞEVKIN: TÜRKIYE, AKP ELIYLE SOSYAL YARDıM VERMEKLE ÖVÜNÜLEN BIR ÜLKE HALINE GETIRILDI   12:48   İLIÇ ALTıN MADENI FACIASıNA ILIŞKIN 43 SANıĞıN YARGıLANMASıNA BAŞLANDı   10:51   İMAMOĞLU`NUN ERZINCAN BULUŞMASıNA KATıLAN VATANDAŞLAR: GENÇLERIMIZE IŞ VERMIYORLAR... HER ŞEY ATEŞ PAHASı... HERKES YIYIP IÇIYOR KAHRıNı BEN ÇEKIYORUM, ILACıMı ALAMıYORUM   10:18   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER, ÇILEK MAHALLESI`NDE VATANDAŞLAR ILE BIR ARAYA GELDI   10:04   TARSUS BELEDIYESI, NUSRET MAYıN GEMISI`NI YENILIYOR   01:29   DP GENEL BAŞKANı UYSAL: MILLETIN ÖNÜNE ÖCALAN, ERDOĞAN VE BAHÇELI ITTIFAKıNı GETIRMEK ISTIYORLAR   01:02   İMAMOĞLU ERZINCAN`DA KONUŞTU: 2019`DA DEMIŞTIM KI, ‘BEN, SIZI ÇıLDıRTMAYA GELIYORUM.` BUNLAR ÇıLDıRMıŞ, ÇıLDıRMıŞ.”   23:16   FENERBAHÇE ZIRVE YARıSıNDA DARBE ALDı: FENERBAHÇE 0 -0 SAMSUNSPOR   22:59   BUSENAZ SÜRMENELI, KADıNLAR DÜNYA BOKS ŞAMPIYONASı`NDA ALTıN MADALYA KAZANDı   22:58   DERVIŞOĞLU`NDAN BAHÇELI`YE “PKK`NıN KURUCU ÖNDERI” TEPKISI: “SEN BU JARGONU NASıL IÇSELLEŞTIRDIN DE TÜRK MILLETINE KARŞı KULLANıYORSUN”   22:14   GÖKAN ZEYBEK: "İKI AYDA EN AZ 322 BIN KIŞI IŞTEN ÇıKARıLDı"   18:55   EMEK VE DEMOKRASI PLATFORMU`NDAN ULUSLARARASı KURULUŞLARA ÇAĞRı: SURIYE`DEKI KATLIAMı DURDURUN   11:48   DEM PARTI, YARıN MHP VE AK PARTI ILE TBMM`DE GÖRÜŞECEK   11:17   KUZEY MAKEDONYA`DA BIR GECE KULÜBÜNDE ÇıKAN YANGıNDA ÇOK SAYıDA KIŞININ ÖLDÜĞÜ BILDIRILDI   10:56   EMEKLI BAYRAM IKRAMIYESI ILE ILGILI KANUN TEKLIFI ILE TÜRKIYE`NIN ILK İKLIM KANUNU TEKLIFI`NIN GENEL KURUL`DA GÖRÜŞÜLMESI BEKLENIYOR  
 
     
   

DP Genel Başkanı Uysal: Milletin önüne Öcalan, Erdoğan ve Bahçeli ittifakını getirmek istiyorlar


DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, “2016 yılından bu yana Sayın Erdoğan ve bugün terörist başına terörist bile diyemeyen, ‘Terör örgütünün kurucu lideri` diye allayıp pullayan MHP ile idare etti. Bir daha Türk milletinden sandıkta netice alamayacaklarını gördükleri için milletin önüne Öcalan, Erdoğan ve Bahçeli ittifakını getirmek istiyorlar. Bu ittifak, Türkiye`nin başına hayırlı bir şey örmez" dedi.

 

Tarih : 17 Mart 2025 Pazartesi 01:29   Okunma : 67

(MANİSA) – Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, “2016 yılından bu yana Sayın Erdoğan ve bugün terörist başına terörist bile diyemeyen, ‘Terör örgütünün kurucu lideri` diye allayıp pullayan MHP ile idare etti. Bir daha Türk milletinden sandıkta netice alamayacaklarını gördükleri için milletin önüne Öcalan, Erdoğan ve Bahçeli ittifakını getirmek istiyorlar. Bu ittifak, Türkiye`nin başına hayırlı bir şey örmez" dedi.

Gültekin Uysal, partisinin Manisa İl Başkanlığı`nın düzenlediği iftar programına katıldı. Programa Uysal ve ev sahibi DP Manisa İl Başkanı İdris Mecek`in yanı sıra; DP İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, DP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Külhanlı, DP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Güvercin, DP Gençlik Kolları Genel Başkanı Arda Yılmaz ve İzmir İl Başkanı Ozan Demirbaş ile meslek odaları başkanları katıldı.

Uysal, yaptığı konuşmada, mevcut politikalarla Türkiye`nin ‘istikrarsız` bir profil çizdiğini ifade etti. Türkiye`nin dışardan bakıldığında istikametini kaybetmiş görüntüsü çizdiğini söyleyen Uysal, ülkenin bunu hak etmediğini belirtti.

Tarım ve hayvancılık politikalarına değinen Uysal, şöyle konuştu:

“Bereketli ovaların merkezindeyiz. Burada çiftçimiz `yarın` endişesi taşıyorsa, borçları her yıl artıyorsa, çiftçilik, hayvancılık yapan arkadaşlarımız nasıl bu işin içinden çıkacak? Perşembenin geleceği Çarşambadan değil, Pazartesiden belli. Buraya bile isteye gelindi. Her meydana çıkan tarım bakanı ‘hayvancılıkta ihracatı keseceğiz` diyor. 2010`dan 2024`ün ilk 6 ayında Türkiye, 11,3 milyar dolar canlı hayvan ve karkas ithal etmiş. Yanlış politikaların neticesinde geldiğimiz yer burası. Yanlış politikalar neticesinde 80 yıllık Cumhuriyet`in inşa ettiği bütün altyapıyı tasfiye ettiler. ‘Enflasyonun sebebi gıda enflasyonu` diyorlar. Çiftçisinin girdisine müdahale etmeyip çıktı fiyatını baskılayarak bu işin içinden çıkabileceklerini düşünüyorlar. Sadece bu noktadan baksak, Türkiye`nin kademe kademe nasıl bir sistematik çöküş yaşadığını görüyoruz. Biz hep şu inançta olduk. Çiftçilerimizi refah içinde yaşatamazsak başta metropollerde yaşayan inşalarımız sağlıklı gıdaya erişemez.

Son 22 yılda bilerek ve istenerek Türkiye`de özellikle üç kesim sosyoekonomik statüsünü kaybetti, birincisi tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlarımız. İkincisi, esnaflarımız. Her geçen gün rekabet imkanları kalmamış. Emeklilerimizin her birinin yaşadığı derin yoksulluk. Türkiye`de haksızlık yaptığımız bir kesim Bağ-Kur emeklileridir. Bu ülkede katma değer yaratmış inşalarımız, maalesef dükkânlarını kapatıyorlar. Ama emekliliğinde yoksul bırakıyoruz. İktidar sahiplerine sorsak, bu ileri SGK`yı da geçmişte başkaları batırdı, bugün de başkaları eksiye götürdü. Bu ülkenin kaynakları var. Yeter ki ehil ellerde olsun. Bir yandan çıkıp tasarruf yılı ilan edeceksiniz. Ülkeyi yönetenlerin tasarruf etmediği bir noktada vatandaşa tasarruf ettirmenin anlamı var mıdır. Yoksulluğa, kaynakları kötü kullandığımız bir dönemden geldik. Bugün maalesef elinde diploması olan ama piyasada karşılığı olmayan, en fakir haline getirdiğimiz gençlerimiz var. Türkiye, talihini ıskalıyor. Önümüzde çok uzun bir zaman yok. 2025 yılındayız. Türkiye, yarınlarına sosyal güvenlik sisteminden başlayarak büyük yükleri yüklenmek zorunda kalacak. Önümüzde bir yol var. Çok da zamanımız yok. Ya bu gidişatı tersine çevirecek, Türkiye Cumhuriyetini doğru bir yola sevk edeceğiz ya da pek çok cephede küme düşeceğiz.” 

“Öyle bir hale gelmişiz ki iktidar terörist başından medet umuyor”

Suriye`de yaşananlar ve terör örgütü lideri Abdullah Öcalan`ın silahları bırakma çağrısı ile ilglii sürece de değinen Uysal, şöyle konuştu:

“Bugün hem emekli astsubaylarımızı hem de şehit ailelerini ziyaret ettik. Bugün öyle bir hale gelmişiz ki iktidar terörist başından medet umuyor. Tek bir davaları var, kendi iktidarlarını ne olursa olsun sürdürmek. Başka hiçbir davaları yok. Millete propaganda yaparken ‘Suriye`de milletimize yönelik tehditler var. O yüzden İmralı`da görüşmeler yapıyoruz` diyenler üç gün evvel ABD`nin helikopteriyle YPG örgütünün liderini alıp Şam`a uçurdular ve bir anlaşma imzaladılar. Güya bize yakınlığı olduğunu ifade ettiği hükümetimizin oradaki geçici Cumhurbaşkanı Türkiye`ye bile danışmadan bir akit imzaladı. Apar topar Savunma Bakanımız, Dışişleri Bakanımız, MİT Müsteşarımız Suriye`ye uçtular. İki gün evvel de Dışişleri Bakanımız bir televizyonda mülakat verdi. ‘Biz de bu anlaşmanın detaylarını anlamaya çalışıyoruz` dedi. Geldiğimiz noktada, Türkiye için kırmızı çizgi olarak ifade ettiğiniz orada PKK`nın varlığını, güya Suriye ordusuna katılacak denilse de bir kolordu olarak Suriye ordusu içerisinde bulunacakmış. Buna, bizim olumlu bakmamızı telkin ediyorlar. Bunun için PKK lideriyle birtakım ilişkiler kurarak silah bıraktırıyoruz. Bugün TSK`nın, güvenlik güçlerimizin, İHA ve SİHA`lar sayesinde PKK`nın dağlarda bile barınması çok sınırlı. ABD, bütün stratejik odaklanmasını Suriye`ye yöneltmiş. PKK liderinin açıklaması sonrası hem YPG lideri hem de DEM parti lideri YPG`nin bu çağrının dışında kaldığını ifade ettiler. Ama gelin gürün ki Türkiye `de pazarlanan başka. Şunu bilmeliyiz, etnik bölücü siyasi hareketlerin, nihai programı değişmez. Bizim terörle mücadelemiz etnik bölücü siyasi hareketle mücadelemizin bir parçasıdır. Bugün uluslararası arenada bir terör örgütü olarak yaftalanmış PKK ile yürüyemeyeceklerini kendileri de biliyorlar. Bir kişinin iktidarını sağlamak için bir birliktelik sağlamış gibi görünüyorlar. 2016 yılından bu yana Sayın Erdoğan ve bugün terörist başına terörist bile diyemeyen, ‘Terör örgütünün kurucu lideri` diye allayıp pullayan MHP ile idare etti. Bir daha Türk milletinden sandıkta netice alamayacaklarını gördükleri için milletin önüne Öcalan, Erdoğan ve Bahçeli ittifakını getirmek istiyorlar. Bu ittifak, Türkiye`nin başına hayırlı bir şey örmez. Onların niyeti belli. İstedikleri kadar kamufle etsinler ama niyetleri belli. Atılan yanlış adımların neticesinde Suriye`de Esad rejimi devrilmiş olsa da Sayın Erdoğan`ın attığı yanlış adımların neticesi olarak bugün Türkiye, İsrail ile neredeyse sıcak temasın eşiğine gelmiştir. 1 Ekim`de TBMM`nin açılışında Sayın Erdoğan çıktı ‘İsrail Türkiye`ye saldırabilir` dedi. Ağlasak mı gülsek mi?”

“Bu iktidarın suları hariç her yeri akıyor”

Uysal, iktidarın muhalefete yönelik tutumuna eleştirerek, şöyle devam etti:

“İktidar, insanlarımızın haklarını lütufmuş gibi dağıtmaya çalışıyor. Sayın Erdoğan`a gazeteciler sordu. ‘3 bin liralık emekli ikramiyesi 4 bin liraya çıkmış. Bunu artıracak mısınız` diye. ‘Beni gaza mı getiriyorsun` dedi. Sonra da ‘Daha ne olacak` mış. Sanki karlı dağdan kar bağışlıyor. Anlayışları bu. Artık lütfediyorlar. Demokrasiye inanmadıklarını, hukuka istediklerini veriyorsa inandıklarını tarih ispat etti. Üç aylık zindan mazileri olanlardan 25 yıldır mağduriyet hikayeleri dinledik. Şimdi ‘Mağdur olduk` diyenler… İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı aday olacağım diyor. Herkesin aday olma hakkı var. Ona bir takım operasyonlar... Önümüzdeki süreçte, yerel seçim sonrası ölümü görmüş AKP lideri Erdoğan, Türkiye`de demokratik rekabeti yok etmek için elinden geleni yapacaktır. Demokrasi onlar için konjonktürel bir program. İşlerine geldi mi demokrasi, işlerine geldi mi milli irade. İşlerine gelmedi mi, sandıktan çıktılar mı hiçbir değer ve ideale kendilerini bağlı hissetmediler. İnsanlarımızın dini inançları başta olmak üzere değerlerini suistimal ederek bugünlere geldiler. Ama hangi iddiayı koymuşlarsa onun altında kaldılar. Bir parti olmaktan çıkmış adeta kamu kaynaklarını yağmalamak için örgütlenmiş bir siyasi organizasyona adım adım nasıl dönüşerek geldiklerini yolsuzluklardan, hukuksuzluklardan görebiliyoruz. Bu iktidarın suları hariç her yeri akıyor” diye konuştu.

“Türkiye`nin yürüyüşünü devam ettirmesinin yolu demokratların ayağa kalmasıyla olacaktır”

Türkiye`nin olağanüstü dönemleri yaşadığını ve bugün de yaşamaya devam ettiğini söyleyen Uysal, şunları kaydetti:

"Türkiye`de bugün siyasi rekabetin merkezinde milletimizin menfaatleri, vatandaşlarımızın hakkı, hukuku mücadele için mevzubahis değildir. İktidarı ve muhalefetiyle çürümüş bir siyaset var. Demokrat Parti olarak buna itiraz ediyoruz. Bunlar gitsin, bunların yaptığı usullerle biz bu ülkeyi yağmalayalım... Türkiye`deki cahil siyasal anlayışı reddediyoruz. İşleyen bir hukuk düzenini kurabilmenin kavgasını dün de verdik bugün de vereceğiz. Birileri müsaade ettiği kadar hakka, hukuka, refaha razı olalım istiyorlar ona da razı olmayacağız. Bu ülkenin kaynaklarını eşit ve ortak paydada külfetiyle yüklediğimizde hepimize yeteceğine inanıyoruz. Bunu dün yaptık, bugün de yapabiliriz. Kavgamız bunun için. Önümüzdeki süre Türkiye`de demokrasiyi fiilen askıya alma çabasıyla kendi varlıklarını her şeyin merkezinde koyanlara inat, bu mücadeleyi sürdürelim. İstedikleri kadar baskı altına alsınlar. İstedikleri kadar ağzını açana dava açsınlar, eleştirenleri gözaltına alsınlar. Doğruları milletin kürsülerinden haykırmaya devam edeceğiz. Türkiye`nin yeniden bu tarihi yürüyüşünü devam ettirmesinin yolu demokratların ayağa kalmasıyla olacaktır. Konjonktürel birtakım programlarla Türkiye bu yolu aşmaya çalıştı ama başaramadı. Kalıcı bir çözüm bulabilmesinin de imkanı yok. Türkiye`de siyahla beyaz arasına sıkışmış bu muvazaalı rekabetten iki kutbunda bulunanlar nemalanıyor. Biz de bu süreç içerisinde yeter ki ülkenin üzerindeki bu kara bulut kalksın diyerek zaman zaman desteğimizi, mücadelemizi ortaya koyduk. Ama bugün geldiğimiz noktada, bir diğerinin simetrisiyle Türkiye`nin çözüm bulabilmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyiz. Pek çok insanın oy verdiği siyasi partiden şikayetçi olduğu, kararsızların, birinci parti haline geldiği bu noktada vatandaşlarımızla hemhal olacağız Bir siyasette buluşturtmak mecburiyetindeyiz. Yoksa daha da derinleşen yoksulluğu, hukuksuzlukları önümüzdeki süreçte daha fazla yaşayacağız. Siyasetin en zor olduğu dönemin içinden geldik. Siyaset, bilerek ve istenerek  yerelde ve genelde pahalı bir faaliyet haline getirildi iktidar tarafından. Onlar, ‘bu kaynaklara biz sahibiz` diyor. ‘Kirli kaynaklarla bu siyaseti finanse ettik, bundan sonra da bizim dalga boyumuza kimse erişemez` anlayışı içerisindeler.”






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA