Haber: Oktay YILDIRIM - Kamera: Umut Emre GÖKBULUT
DHKP-C terör örgütüne finansman sağladığı iddiasıyla İstanbul`da Sarıyer, Şişli, Ataşehir ve Maltepe belediyelerine yönelik dün sabah saatlerinde başlatılan operasyonlarda 34 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar arasında dün Çanakkale`den İstanbul`a gelen ve avukatıyla birlikte emniyete giden eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç de var. Gözaltına alınanlarla ilgili işlemler İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü`nün Vatan Caddesi`ndeki binasında devam ederken CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve diğer yetkililerden oluşan CHP heyeti Emniyet Müdürlüğü önünde bir açıklama yaptı.
Açıklamayı yapan Gökhan Günaydın şunları söyledi:
“O günden bu yana bu dosyada herhangi bir ilerleme olmamış”
“İl Başkanımız ve milletvekillerimizle beraber İstanbul Emniyet Müdürlüğü`nün önünden sizlere sesleniyoruz. Dün itibarıyla Sarıyer, Şişli, Maltepe ve Ataşehir Belediyemizin eski yöneticilerine yönelik bir sabah operasyonu gerçekleştirildi. 38 arkadaşımıza yönelik gözaltı kararı alındı. Tabii derhal bir avukat görüş yasağı ve dosya gizliliği getirdiler. Ancak yavaş yavaş bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Soruşturma numarası 2017. Başka bir de işte 2014-2015 yıllarına dayanan bir olgu var. Bunun soruşturması 2017 yılında açılmış. Yani 10 yıl evvelki olay 8 yıl evvel bir soruşturma dosyasına muhatap olmuş. O günden bu yana bu dosyada herhangi bir ilerleme olmamış.
“Ne yapmaya çalıştığınızı biliyoruz”
Peki bugün itibariyle bu dosyanın yeniden tahrik edilmesini gerektirir yeni bir durum var mı? Öyle bir durumun olmadığına ilişkin şu anda elimizde bilgiler var. Bu bilgiler yetersiz olabilir. İfadeler ortaya çıktığı zaman bunu görmüş olacağız. Ama şu açık ki operasyonun yürütülme biçimi 10 yıl evveline ait bir dosyanın bugün yeniden tahrik edilmeye çalışılması, yandaş basına bilgilerin servis edilmesi, yandaş basının asla doğru olmayan yorumları kamuoyuna aktarmaya çalışması bunun yeniden hukukun araçsallaştırılarak yapılmış bir yargısal darbe girişimi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Söyleyelim PKK`yı artık bir terör örgütünden saymayan, dolayısıyla yerine yeni bir terör örgütü ikame etmeye çalışan, o terör örgütü ile de Cumhuriyet Halk Partisi`ni ilişkilendirmeye çalışan bir kötücül akıl ile karşı karşıyayız. Elbette Cumhuriyet Halk Partisi her zaman olduğu gibi hem hukukla ilgili her türlü mücadelesini sürdürecek hem de siyaseten dimdik duracaktır. Ne yapmaya çalıştığınızı biliyoruz.
“Siyasi operasyonlara taviz vermeyeceğiz”
Arkadaşlarımızı, partimizi terörize etmeye, halkla karşı karşıya getirmeye yönelik çabalarınızın farkındayız. Kamuoyunda itibar kaybettikçe, vatandaşın rızasını alamadıkça adliye koridorlarına, emniyet koridorlarına sıkıştığınız ve buralardan bir çıkış aradığınız görülüyor. Cumhuriyet Halk Partisi buna izin vermeyecek, milletin iradesi buna izin vermeyecek, siyaseti mertçe yapın, adliye koridorlarından medet ummayın. Bu seslenişimizi İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünden yapıyoruz. Sürecin takipçisi olacağız, ne yandaş basının yalanlarına, ne de yürütülen siyasi operasyonlara taviz vermeyeceğiz, cevaz vermeyeceğiz. Bunu buradan açıkça ifade etmek isterim”