10 Mart 2025 Pazartesi


17:17   CHP`NIN 23 MART`TAKI ÖN SEÇIMI IÇIN ÇAĞRı MERKEZI ÇALıŞMALARı BAŞLADı... PıNAR UZUN OKAKıN: “CHP, INCE ELEYIP SıK DOKUYARAK EN DOĞRU KARARLARı EN IDEAL BIÇIMDE YAPMAYA ODAKLANDı"   17:15   PERVIN BULDAN: DEMOKRATIK SIYASETIN YOLUNU AÇMAK, BIR ILIN BELEDIYE BAŞKANLARıNı GÖREVDEN ALMAKLA, KAYYUM ATAMAKLA OLMAZ   16:54   İSTANBUL`DA `BÜYÜK HEKIM YÜRÜYÜŞÜ`: NE SAĞLıK HIZMETI ÜRETENLER NE DE SAĞLıK HIZMETI ALAN HALKıMıZ KOŞULLARDAN MEMNUN   15:59   MEZITLI BELEDIYE BAŞKANı SERKAN TUNCER: MEZITLI`YI KADıNLARıN DAHA ÖZGÜR OLDUĞU BIR YER HALINE GETIRMEK IÇIN ÇALıŞMALARıMıZı SÜRDÜRECEĞIZ   15:58   İMAMOĞLU, "ÖN SEÇIM KARARı BIR DEMOKRASI DEVRIMIDIR"   13:10   YURT GENELINDE 867 MADEN SAHASı IHALEYE ÇıKıYOR: ÇEVRECILER ENDIŞELI   13:08   TÜRK VETERINER HEKIMLERI BIRLIĞI`NIN 71. KURULUŞ YıL DÖNÜMÜ... TVHB BAŞKANı EROĞLU: "EĞITIMDE KALITEYI ESAS ALAN VE MESLEKI HAKLARı KARARLıLıKLA SAVUNAN ANLAYıŞLA ÇALıŞMALARıMıZı SÜRDÜRÜYORUZ"   13:05   AILE HEKIMLERI, EBE VE HEMŞIRELER, YENIDEN IŞ BıRAKıYOR.... BIRLIK VE DAYANıŞMA SENDIKASı GENEL BAŞKANı MENGÜCÜK “İŞ GÜVENCEMIZI TEHDIT EDEN DAYATMALARı KABUL ETMIYORUZ"   12:48   AILE HEKIMLIĞI ÇALıŞANLARı IŞ BıRAKıYOR   11:16   CHP`LI GÜRER: "İTHAL ÜRÜNLER, FARKLı ÜLKELERDE SORUNLU OLARAK REDDEDILIRKEN, ÜLKEMIZE GELEN HER ÜRÜNÜN KABUL EDILMESI DÜŞÜNDÜRÜCÜ"   10:53   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı VAHAP SEÇER: HÜKÜMET BU YıLı "AILE YıLı" ILAN ETMIŞ, IRONI GIBI   10:46   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı VAHAP SEÇER: KADıN SIYASETTE DE OLMALı SOKAKTA DA   14:36   İSTANBUL`DA 8 MART KUTLAMALARı SÜREYYA OPERASı ÖNÜNDE BAŞLADı   13:38   8 MART DÜNYA EMEKÇI KADıNLAR GÜNÜ...ÖZGÜR ÖZEL: "İSTANBUL SÖZLEŞMESI`NI YENIDEN IMZALAYACAK, MECLIS`E YOLLAYACAK BIR CUMHURBAŞKANıNı SEÇMEK IÇIN EŞITLIK IÇIN GELIN, SEÇIN, TARIHE GEÇIN"   12:30   CHP`NIN "KADıN VARSA YAŞAM VAR" ETKINLIĞI... ASU KAYA: HUKUKSUZLUKLARA VE ŞIDDETE KARŞı YENI NESILLERLE ÇOĞALARAK TEK ADAMA KARŞı MÜCADELE VERIYORUZ   12:25   CHP`LI GÜLCAN KıŞ: ``ŞARTLı EĞITIM YARDıMı YETERSIZ. BU YARDıMLAR BIR TOST PARASıNA DENK GELIYOR``   09:33   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESINDEN ÖZEL GEREKSINIMLI BIREYLER VE ANNELERI IÇIN 8 MART ATÖLYESI   08:08   VAHAP SEÇER, ÖCALAN`ıN ÇAĞRıSıNıN ARDıNDAN YAŞANAN GELIŞMELERI DEĞERLENDIRDI: "CHP SÜRECIN IÇINDE VE AKTIF OLMALı. SEYREDEREK BIR ÇÖZÜM BULAMAYıZ"   22:37   BODRUMSPOR KONUK ETTIĞI KASıMPAŞA`Yı 1-0 MAĞLUP ETTI   21:12   MHP LIDERI BAHÇELI CHP`LI TANRıKULU`NU ARADı, TANRıKULU "KENDISININ SAĞLıĞıNDA, DAHA GÜZEL GÜNLERDE GÖRÜŞME DILEĞIMIZI PAYLAŞTıK" DEDI  
 
     
   

Vahap Seçer, Öcalan`ın çağrısının ardından yaşanan gelişmeleri değerlendirdi: "CHP sürecin içinde ve aktif olmalı. Seyrederek bir çözüm bulamayız"


Mersin Büyükşehir Belediye (MBB) Başkanı Vahap Seçer, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan`ın çağrısının ardından yaşanan gelişmelere ilişkin olarak, "Bu süreçte iki parti son derece önemli; CHP ve MHP. Biz kurucu partiyiz. MHP`nin hassasiyetleri var. Bir önceki süreçte CHP bu süreci temkinli takip etti. Orada AK Parti bir başına bu süreci götürdü; o dönemin HDP`si ile beraber. Ama şimdi MHP`yi yanına alarak DEM`le birliktelikle bu süreci götürüyorlar. Ordan bugüne büyük bir fark var. MHP şu anda sürecin tam tepesinde. CHP`nin bu işin içerisinde olması gerekiyor. Ve CHP`nin endişeleri ya da görüşleri doğrultusunda bu süreç işbirliğiyle giderse başarıya ulaşma oranı çok yüksek. CHP sürecin içinde ve aktif olmalı. Biz seyrederek bir çözüm bulamayız" dedi.

 

Tarih : 8 Mart 2025 Cumartesi 08:08   Okunma : 202

Haber: İleyda ÖZMEN

(MERSİN) - Mersin Büyükşehir Belediye (MBB) Başkanı Vahap Seçer, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan`ın çağrısının ardından yaşanan gelişmelere ilişkin olarak, "Bu süreçte iki parti son derece önemli; CHP ve MHP. Biz kurucu partiyiz. MHP`nin hassasiyetleri var. Bir önceki süreçte CHP bu süreci temkinli takip etti. Orada AK Parti bir başına bu süreci götürdü; o dönemin HDP`si ile beraber. Ama şimdi MHP`yi yanına alarak DEM`le birliktelikle bu süreci götürüyorlar. Ordan bugüne büyük bir fark var. MHP şu anda sürecin tam tepesinde. CHP`nin bu işin içerisinde olması gerekiyor. Ve CHP`nin endişeleri ya da görüşleri doğrultusunda bu süreç işbirliğiyle giderse başarıya ulaşma oranı çok yüksek. CHP sürecin içinde ve aktif olmalı. Biz seyrederek bir çözüm bulamayız" dedi.

MBB Başkanı Vahap Seçer, aralarında ANKA Haber Ajansı`nın da olduğu bir grup gazeteciyle makamında bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Seçer, CHP`de Cumhurbaşkanı adayının ön seçimle belirlenmesini "Cumhurbaşkanı adayının ön seçimle belirlenmesini doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum. Ama tabii yapılış nedeni farklı. Ben bu düşüncemi Genel Başkan`la da kamuoyuyla da paylaştım. Ama böyle bir karar alınmışsa yapacak bir şey yok" diye değerlendirdi. 

"Biz sağ seçmene hitap etmeyi, onlara dokunmayı, onlarla diyalog kurmayı öğrendik"

Seçer, "31 Mart`taki zafer ruhu kayıp mı oldu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Ben zafer olarak yorumlamıyorum. Bir seçim galibiyeti olarak yorumluyorum. Bizim yükselişimizle onların düşüşü 31 Mart`ta buluştu. Hatta biraz daha geriye gidebilirsiniz. CHP, Kemal Bey döneminde doğrularla yanlışlarla bir mücadele verdi. O dönem sağ seçmen CHP`ye oy vermeyi öğrendi. Biz sağ seçmene hitap etmeyi, onlara dokunmayı, onlarla diyalog kurmayı öğrendik. Bu anlamda uzun bir sürecin sonucu 2024 seçimleri. Nisbi olarak seçim sonuçları bizi yüksek gösterdi.

"Hala sahada iktidardan birkaç adım öndeyiz"

Mersin`de çok şiddetli bir oy artışı oldu. İlk yıldan beş yıl sonra yüzde 15 oy artışı oldu. 150 bin gibi bir yeni seçmen oyu alındı. Kim bunlar? Tamamı sağ seçmen. Hala belediyelerin ciddi tesiri var. Siyasette belediyeler çok büyük güç. Halka en yakın iki makam var; biri muhtarlık, biri belediye başkanlığı. Bugün iktidar umudunu belediyeler diri tutuyor. Doğal olarak hala belediyeler önemli. Hala sahada iktidardan birkaç adım öndeyiz. Ben bu partinin evladıyım. Benim dediklerim kimse tarafından yanlış anlaşılmıyor. Çünkü doğruları söylemeye çalışıyorum. Daha güçlü olmamızı arzu ediyorum. Bu kadar eksik ya da hatalarımıza rağmen belediyelerimiz iyi gidiyor. Genel Merkez Ankara ayağında bugüne kadar normalleşmeden Cumhurbaşkanlığı adaylığına çok şey tartıştık. Bunlar da realite. Onları da parti zaman içinde çözecektir."

"MBB`nin memnuniyet oranı yüzde 75"

Seçer, "Genel Merkez belediyeler özelinde memnuniyet anketi yaptırıyor. Mersin bu anketlerde ne durumda?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Başkanların ve belediyelerin memnuniyet oranları farklı. Genel Merkezin yaptırdığı anketlere göre Mersin Büyükşehir Belediyesi`nin memnuniyet oranı yüzde 75. Bizim yaptırdığımız başkan memnuniyet anketinde memnuniyet oranı yüzde 82. Genel olarak CHP`li belediyelerden memnuniyet oranı ortalaması yüzde 58. Bizim burada yaptığımız çalışmalar süreklilik gerektirir. Mesela sebze, meyve halinde kreş yaptık. Halde kreş olur mu? Bu bir siyasi mesajdır. Sahildeki okuma salonu siyasi bir mesajdır, ranta isyandır. Şimdi ikincisini yapacağız, en lüks otelin yanına yapacağız. Siyasi bir başkaldırıdır bu. Devlette devamlılık esastır. Mersin`de de böyle bir sistem oturdu ki; kim gelirse gelsin Vahap da gelse başkası da gelse sürer gider. Özellikle deneyimli insanları öğretmen kılıp parti içerisinde yaşanmışlıklar üzerinden politika belirlemek gerekiyor. Birçok belediye başkanının böyle bir birikimi yok. Bir boşlukta gidiyor, öyle olmuyor belediyecilik."

"Bir önceki seçimde bir araya gelen siyasi partiler farklı bir pozisyon alabilir"

Seçer, "Belediyelerin başarısı CHP`yi iktidara taşımaya yetecek mi?" diye sorulması üzerine, şunları kaydetti:

"Pek çok faktör var. Belediyeler etkili olur. Ama korkunç bir ekonomik sıkıntı, hayat pahalılığı süreci yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı sistemiyle devlet mekanizması öyle bir hal aldı ki daha önce siyasilerin oluşturduğu makamlar bürokratlar tarafından yönetiliyor. Bu siyasette olumsuzluktur, dezavantajdır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı siyaseten görevini yapmaz. Bir bürokrat olarak yapar ve Cumhurbaşkanı`nın hoşuna gidecek işleri yapmaya, onun karşısında el avuç şöyle sıvazlamaya bakar. Ama siyasi bir bakan, partisinin ve kendisinin dünya görüşünü, ideallerini topluma yansıtır. Doğal olarak bu sistemde belediyeler öne çıkar. Ben derim ki `Bak yolun en iyisini biz yapıyoruz.` Ya da ben gece gündüz, hafta sonu demeden çalışırım. Çünkü ben siyasiyim. Ama bir de farklı etkenler var. Türkiye`deki siyasal gelişmeler... Temel sorunların bir tanesi bugün çokça gündemde olan Kürt sorunu. Bu yeni bir sürece evrildi ve öyle görünüyor ki bazı gelişmeler olacak. Bu toplum tarafından iyi algılanırsa ya da sonuç itibariyle toplumu memnun edecek bir sonuç olursa bu seçimleri etkiler. Siyasi kurum olarak bu işe dahil olanları yakınlaştırır. Ve bir önceki seçimle önümüzdeki seçimin konjonktürel olarak farkı ortaya çıkar. Yani belki bir önceki seçimde bir araya gelen siyasi partiler farklı bir pozisyon alabilir.

"CHP`nin tamamen odaklanacağı konu yoksulluk, hayat pahalılığı olmalı"

Gelecek seçimlerde farklı bazı gelişmeler olabilir. Anayasa değişikliği gündemde. Bu son derece önemli. Yapılacak değişiklikler adayı da seçim tarihini de belirleyecek. Böyle bir değişiklik olmazsa erken seçim kararı almanız gerekiyor. Muhalefetin desteğine ihtiyacınız var, 360`a ihtiyacınız var. Parti olarak süratle belediyeler üzerinden Türkiye`nin birinci sorunu olan hayat pahalılığına, ekonomik sıkıntılara, yoksulluğa odaklanmamız lazım. İnsanlar siyasilerin, gazetecilerin ilgilendiği konularla ilgilenmiyor. CHP`nin tamamen odaklanacağı konu yoksulluk, hayat pahalılığı olmalı. Biz iktidar değiliz. Parlamentoda görevimiz var. Toplumun ihtiyacı olan yasalara destek olacağız, olmayanlara muhalefet edeceğiz. Denetleme görevimiz var. Denetleme mekanizmasını tüm enstrümanlarıyla en kuvvetli şekilde kullanacağız. Soracağız, önerge vereceğiz, araştırma önergesi vereceğiz. Yolsuzlukları, haksızlıkları, hukuksuzlukları açığa çıkaracak bütün enstrümanları kullanacağız. Parlamento bu görevi yapacak. Yerel yönetimler de en temel sorun olan yoksullukla mücadelede başrol oynayacak. Bizim yapacağımız bu.

"Biz somut olarak vatandaşa ne yapacağımızı söyleyeceğiz"

Biz somut olarak vatandaşa ne yapacağımızı söyleyeceğiz. ‘Mesele yoksulluksa biz iktidara geldiğimiz zaman şöyle çözeceğiz. Mesele Türkiye`de hukukun üstünlüğüyse, bağımsız, tarafsız, yargıysa, ifade özgürlüğüyse bu şekilde çözeceğiz. Mesele Kürt meselesi ise bizim görüşlerimiz somut olarak bunlar.` Vatandaş bizi dinlediği zaman şunu diyebilmeli; `Bak bunlar bu sorunları çözer.` Bunu dediği noktada o anketlerdeki yüzde 38, yüzde 40 olan kararsızlar düşmeye başlar. Muhalefet güven verecek. Bunu yapabilir. Söylemler ve örnekler yani örnek benim; belediye. Söylem genel başkan."

Seçer, Genel Merkez ayağının bu süreci eksik ya da hatalı işletip işletmediğinin sorulması üzerine de "Hep beraber yapmaya gayret edeceğiz. Ben olması gerekeni sizinle paylaştım. Kendileriyle de paylaşıyorum. Genel Başkan olsun, diğer oturup konuşmamız gereken insanlar olsun konuşuyoruz" dedi.

"Bizim 23 Mart`ta yapacağımız seçim parti örgütünün niyetini ortaya koymak olacak"

Seçer, "Ekrem İmamoğlu adaylaşıp sahaya çıkınca tarif ettiğiniz somut söz söyleme, halka güven verme gibi eylemlerin hayata geçeceğine dair ön kabul var CHP yönetiminde. Ne dersiniz?" sorusuna "Bütün söylediklerim Cumhurbaşkanı adayından azade. Şu anda resmi olarak Cumhurbaşkanı adayımız yok. 23 Mart`tan sonra da olmayacak. 23 Mart`ta yapacağımız seçim parti örgütünün niyetini ortaya koymak olacak. Resmi adayımız seçim takvimi YSK tarafından açıklandığı zaman Cumhurbaşkanı adaylarını partilerin belirleme süreci vardır. Kanunda açıktır; parlamentodaki milletvekili grubu belirler diyor. Ya da gider 100 bin imza toplar. Dolayısıyla bütün anlattıklarım parti politikalarıyla, parti yönetimiyle, partinin kimden ne beklemesi, ne söylemesi gerektiğiyle ilgili" yanıtını verdi.

Seçer, "Ön seçimden sonra partide ikili bir yapının ortaya çıkabileceği, bunun partiye zarar verebileceği dillendiriliyor. Katılır mısınız?" sorusu üzerine, "Bunlar ihtimal dahilinde olan şeyler. Bu sürecin komplikasyonları olur. İşte bir tanesi budur. Bunu bizler öngörüp olmaması için tedbirler almak durumundayız. Bunu yapacak olan başta Sayın Genel Başkan, parti yönetimi ve ön seçimden çıkacak adayımız" dedi.

"Bir tarafta silahlar bırakılıyorsa bunun yerini alacak olan bir şeyler koymanız lazım"

Seçer, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan`ın çağrısının ardından yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:

"Elbette olumlu sonuçlanmasını arzu ediyorum. Toplumun enerjisini alan, topluma travma yaşatan, her açıdan, mali açıdan, sosyolojik açıdan travma yaşadığımız bir sorun. Bunun bitmesini arzu ediyoruz. Ama bir realite var; akşamdan sabaha `Biz çağrıda bulunalım, terör örgütü lideri çıksın, açıklama yapsın, silahları bırakalım, kongreyi toplayalım, örgütü lağvedelim` desin. Ne yapıyorlar ne ediyorlar biz bilmiyoruz. Muhalefete bugüne kadar bilgi vermediler. Ama bundan sonra örgüt silahı bırakıyorsa, kendini lağvediyorsa, ‘Artık silahla mücadeleden vazgeçtik, yeni bir sürece giriyoruz` diyorsa, demokratik siyaseti önceledikleri süreci başlatıyorlarsa bu demokrasi kanallarını güçlendirici bir fırsat olabilir. Demokratik siyaset talebi Türkiye`de demokrasi kanallarını güçlendirir. Hukuki bir zemin talebi var. Bir hukuki çerçeve, bir yasal çerçeve çizmeniz lazım. Bu anlamda yarar getirebilir. Bir tarafta silahlar bırakılıyorsa bunun yerini alacak olan bir şeyler koymanız lazım. Demokratik siyaset ve bu süreci akamete uğramadan güçlü ilerleyebilmesi için hukuki çerçeve çizmeniz lazım.

"Samimiyetin olmadığı bir yerde de istikrarı aramak mümkün olmaz"

Eğer şeffaf yürütülürse, toplumun hassasiyetleri ön plana alınırsa, kararlar alınmadan kamuoyuna açık ya da birebir siyasi partilerle işbirliği yapılabilirse ben sürecin başarılı neticeleneceğine inanıyorum. Bu sürece katkı koyan herkes toplumsal olarak destek bulabilir. Sağlam bir irade ortaya koyulmuyorsa bu işin başarılı olma şansı yok. Temel şartların oluşması gerekir. Hükümet kanadı pazarlık, anayasa değişikliği, iç siyasete ilişkin hesap kitap gibi iddiaları reddediyor. Umut ediyoruz dedikleri doğrudur. Değilse, bu bahsettiğimiz şartlar yerine getirilmemiş olur. Samimiyetin olmadığı bir yerde istikrarı aramak mümkün olmaz. Bu süreç akamete uğrar."

"Biz buna seyirci kalamayız, bundan bağımsız olamayız"

Seçer, "Partinizin bu süreçteki pozisyonunu nasıl yorumlarsınız?" sorusu üzerine şöyle konuştu:

"Partim bu süreç gündeme geldiğinden beri son derece temkinliydi ve doğru beyanatlarda bulundu. En son Sayın Genel Başkanımızın yaptığı açıklama bana göre oldukça doyurucuydu. Toplumsal hassasiyet var ve partim bunu önemsiyor. 40 yıldır süregiden güvenlik güçlerinin şehit olduğu bir süreçten bahsediyoruz. Bu toplum için önemli bir hassasiyettir. Ama CHP`nin bu konuda `ama - fakat` dediği herhangi bir konu da yok. Eğer hakikaten temel ilkelerimiz ve prensiplerimiz çerçevesinde süreç yürütülecek ve sonuçlanacaksa zaten katkı sunacağız. Biz buna seyirci kalamayız, bundan bağımsız olamayız. Bu ülkemiz için de son derece iyi bir gelişme olacak. Sanıyorum bir önceki süreçten ders çıkararak bu süreci götürecekler. O dönemde hatırlayın, parlamentoda çerçeve yasa çıkmıştı. O çerçeve yasa hükümsüz kaldı. O süreci yönetenleri, yürütenleri koruyan bir yasaydı ama hepsi cezaevine gitti. Ne kadar samimiyetsiz, altı boş olduğu da ortaya çıktı.

"CHP sürecin içinde ve aktif olmalı"

Bu süreçte iki parti son derece önemli; CHP ve MHP. Biz kurucu partiyiz. MHP`nin hassasiyetleri var. Bir önceki süreçte CHP bu süreci yine temkinli takip etti. Orada AK Parti bir başına bu süreci götürdü; dönemin HDP`si ile beraber. Ama şimdi MHP`yi yanına alarak DEM`le birliktelikle süreci götürüyorlar. Büyük bir fark var oradan bugüne. MHP şu anda sürecin tam tepesinde. CHP`nin bu işin içerisinde olması ve CHP`nin endişeleri ya da görüşleri doğrultusunda bu süreç işbirliğiyle giderse başarıya ulaşma oranı çok yüksek. CHP sürecin içinde ve aktif olmalı. Biz seyrederek bir çözüm bulamayız. Seyrederek, sadece eleştirerek de bir katkı yapamayız. Toplumu da inandıramayız."

"Bu hukuki bir karar değil, siyasi bir karardır"

Seçer, "Bir önceki seçimlerde kent uzlaşısı sürecini yaşadık. Pek çok Belediyeye kayyum atandı. Biri de Akdeniz ilçeniz. Mersin ve ilçeleri için endişeniz var mı?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Mersin için bunları düşünmek dahi istemem. Akdeniz Belediyesi`nin özel bir durumu vardı. DEM Partisi`nin Doğu ve Güneydoğu dışındaki tek belediyesi Akdeniz Belediyesi`ydi. Geçtiğimiz dönem çok başarısız bir AK Parti belediyeciliği yaşadı o ilçe. Hem genel anlamda DEM`e bakış bir de spesifik olarak Akdeniz`e yönelik iktidarın bakışından kaynaklı kayyum atamasıdır o. Kafayı oraya takmışlar. Yoksa Akdeniz Belediye Başkanı son derece başarılı bir belediye başkanı. Bunu tarafsız bir gözle söylüyorum. Kayyum atanması gereken bir işlem ve eylemin içinde oldu mu? Tabii ki bunu yargı bilir. Ama ben kendisini Kırşehir Cezaevi`nde ziyaret ettim. Kendisi dosyanın içeriğini bana aktardı. Eğer o bulgularla o belediyeye kayyum atanıyorsa bu hukuki bir karar değil, siyasi bir karardır. Önümüzdeki günlerde tarih kimi doğrulayacak, göreceğiz."

"Sayın İmamoğlu için tek hedefleri mümkünse zayıflatıp aday yapmamak"

Seçer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davaları ve başlatılan soruşturmaları da şöyle değerlendirdi:

"Sayın İmamoğlu için özel bir süreç yürütülüyor. Tek hedefleri mümkünse zayıflatıp aday yapmamak. Çünkü kabul edelim ki aday olduğu takdirde seçimlerde başarılı olma şansı çok yüksek bir siyasetçi. Biz onların yaptığı her hukuksuzluğa karşı gerekli mukavemeti göstermek zorundayız. Bu konuda kamuoyu yaratmak zorundayız. `Ne yapalım elimizden bir şey gelmiyor, yargıyı sopa gibi kullanıyorlar, siyasetin vesayetine girildi` şikayetlerinden öte tepkimizi en şiddetli şekilde ortaya koymalıyız. CHP`nin bir arada olduğunu kamuoyuna göstermeliyiz. Dağınık görüntü vermemeliyiz. Siyasette, demokrasilerde en büyük güç milletin gücüdür. Milletin gücü arkamızda olduğu sürece aşamayacağımız engel yoktur."

"Biz o yüzde 38`lik kararsızlar dilimini eritip CHP`nin birinci olmasını sağlarız"

Seçer, "Toplumda ekonomik anlamda büyük bir sıkışmışlık olduğu ancak halkta oluşan itirazın CHP`ye yönelmediği yorumu yapılıyor. Anketlerde kararsızların oranı hala çok yüksek. Bu anlamda partinizin bir eksiği var mı? Varsa partiniz bunu aşmak için ne yapmalı?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Var ki kararsızlar hala birinci parti. Biz bu insanlara güven vereceğiz ki bize destek olmalarını sağlayacağız. Ancak böyle bir ortamı yaratamamışız. Hala onlara güven vermiyoruz. Önümüzdeki süreçte belediyelerin performansı, genel merkezin söylemleri, vatandaşa güven veren, inandıran, somut çözüm önerileriyle biz o yüzde 38`lik kararsızlar dilimini eritip CHP`nin birinci olmasını sağlarız."

"Sırf sayısal olarak, parmak sayımız artsın diye gelmek olmaz"

Seçer, "Son dönemde partinize yapılan transferlere eleştiriler geldi. Siz milletvekili transferlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Bu konuda seçici olmalılar. Her önünüze geleni alabilir misiniz? Nicelik olarak sayınız artabilir. Ama bunların size ne katacağını bana söyleyin. Götürüsü mü olacak getirisi mi olacak? Partinin dünya görüşüyle alakası olmayan isimler. Hatta ‘Ben bu dünya görüşünden değilim` diyen kişiler. Tabii ki bizimle siyaset yapmak istiyorsa, partimizin görüşlerini beğeniyorsa gelsin ama sırf sayısal olarak parmak sayımız artsın diye gelmek olmaz. Bu kadar ilkesiz davranılmaz. Daha bu seçimlerden önce ‘Bunlar Pursaklar`ı bile yönetemez` demiş. CHP`ye oy vermediğini söyleyen var. Bu son transferler bizi çok üzdü" yanıtını verdi.






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA