(ANKARA) - Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, "Türkiye`nin birliği, huzuru ve istikrarından ziyade her şeyin merkezine `bir kişinin` iktidarının devamını koymuş, AKP iktidarı ve Cumhur İttifakı`ndan doğru sonuç çıkması beklenmez, beklenemez. Türkiye`de her bir sorunun çözümü ancak ve ancak daha fazla hürriyet, daha fazla adalet, AKP`nin müsaade ettiği kadar demokrasi ile değil, `işleyen tam demokrasi` ile mümkündür. Amaç milyonlarca vatandaşımızın üzerinden PKK vesayetini kaldırmak olmalıyken PKK`nın isim ve ambalaj değiştirerek vesayetinin kurumsallaşmasını sağlamakla, hedeflenen huzur tahkim edilemez" dedi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan`ına, "Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" çağrısını yaptığı yazılı açıklamayla değerlendirdi. Uysal, şunları kaydetti:
"Terörist başı Öcalan`ın `Barış Çağrısı` diye lanse edilen açıklaması, etnik bölücü siyaset cephesinden bir stratejik manevra, AKP iktidarı cephesinden ise geçmişte başta `çözüm süreci` denen planda olduğu gibi aslında kaybettiği oyları başka sahalardan ikame etme teşebbüsüdür. Bu ifade edemedikleri, adı konulamayan `sürecin` sözcüsü Dem Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder`in, PKK Lideri Öcalan`ın bildirisi arkasına yaptığı –adeta- korsan bildiri ile de teyit edilebilineceği gibi AKP sözcüleri tarafından aksi iddia edilse de `süreç`, `kayıt ve şarta bağlı`. Yeni Anayasa ile zaman ayarlıdır. Etnik bölücü hareketlerin nihai proğramı değişmez. Artık değişen uluslararası ve bölgesel şartlar dolayısıyla kirlenmiş, PKK adı altında sürdürülemez noktaya gelmiş `etnik bölücü siyaset` ileri bir faza geçirilerek sürdürülecektir.
"PYD`nin yıkılmasına değil, meşruiyetini artırmasına vesile olacaktır"
Türkiye sınırları içinde teknolojik gelişmelerle birlikte güvenlik güçlerimizin alan hakimiyetini sağlaması ile etkisizleşen PKK`nın, özellikle iç savaş sebebiyle Suriye`de oluşan iktidar boşluğu neticesinde ABD gözetiminde otonom bir alan inşa etme fırsatı yakalamasıyla stratejik odaklanmasını Suriye`ye kaydırdığı bir dönemde bu süreç başlamıştır. PKK Lideri Öcalan`ın adına açıklanan bildirinin hemen ardından YPG yöneticisi Mazlum Abdi tarafından yapılan açıklama ile silah bırakma çağrısının YPG`yi kapsamadığı ilan edilmiştir. AKP/MHP ortak yapımı ve Devlet Bahçeli`nin çağrısıyla kamuoyuna lanse edilen sürecin propagandası yapılırken asıl ve ana hedefinin Suriye`de AKP`nin yanlış ötesi yanlış politikaları neticesinde ortaya çıkan tehditin bertaraf edilmesi olarak ifade edilmişken Mazlum Abdi`nin ivedi açıklaması ile bu iddia yoklukla malul hale gelmiştir. Ayrıca bu teşebbüs, uluslararası alanda terör örgütü olarak tanınan PKK ile illiyeti sorgulanan PYD`nin yıkılmasına değil meşruiyetini artırmasına vesile olacaktır.
"Türkiye Cumhuriyeti`nde tek bir ayrımcılık vardır; iktidar ile muhalefet arasında"
Öcalan`ın çağrısının, strateji, lojistik ve konvansiyonel güç itibarıyla daha büyük hale getirilen PYD üzerinde bir hükmü olmadığı, iktidarın Suriye`de yaptığı hatalarla PKK/PYD Örgütü`nün artık `Batı`nın jandarması haline geldiği herkesin malumudur. Dolayısıyla bu gerçekler ortadayken iktidar yalnızca Erdoğan`ın `bir dönem daha`sı için bir strateji geliştirmiş, uygulamaya koymuş, kendi geleceğinin hesabını yapmıştır. Bir kez daha hatırlatmak gerekir ki Türkiye Cumhuriyeti`nde tek bir ayrımcılık vardır; hak ile haksızlık, iktidar ile muhalefet, doğru ile yanlış arasında. Türkiye`nin birliği, huzuru ve istikrarından ziyade herşeyin merkezine `Bir Kişinin` iktidarının devamını koymuş AKP iktidarı ve Cumhur İttifakı`ndan doğru sonuç çıkması beklenmez, beklenemez. Türkiye`de her bir sorunun çözümü ancak ve ancak daha fazla hürriyet, daha fazla adalet, AKP`nin müsaade ettiği kadar Demokrasi ile değil `İşleyen Tam Demokrasi` ile mümkündür. Amaç milyonlarca vatandaşımızın üzerinden PKK vesayetini kaldırmak olmalıyken PKK`nın isim ve ambalaj değiştirerek vesayetinin kurumsallaşmasını sağlamakla, hedeflenen huzur tahkim edilemez. Bu anlayış ve usulle endişe etmekteyiz ki karşı karşıya olduğumuz etnik bölücü problem `başkalaştırılarak` daha da çetrefilli hale gelecektir."