Haber Oktay YILDIRIM
(İSTANBUL)- Anayasa Mahkemesi`nin (AYM) davalarda tanıkları dinleyen hakimlerin değiştirilmesinin hak ihlali olduğuna ilişkin kararı, gözleri benzer durumdaki İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu`nu siyasi yasak da içeren ‘ahmak davası`na çevirdi. İmamoğlu`nun avukatı Kemal Polat, ANKA`ya yaptığı değerlendirmede, “Ahmak Davası sürecinde de yaşanan hakim değişikliği ve sonrasındaki gelişmeler yönünden benzerlik gösteren bir davada hak ihlali kararı vermiş olması önemlidir ve elbette dikkate alınması gereken bir karardır" dedi.
AYM, bir bireysel başvuruda; davalarda tanıkları dinleyen hakimlerin değiştirilerek kararın tanıklar yeniden dinlenmeden başka bir hakim tarafından verilmesinin hak ihlali olduğuna hükmetti. AYM`nin son kararının benzer durumdaki ‘Ahmak Davası`na ne şekilde yansıyacağı merak ediliyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu`na, 4 Kasım 2019 tarihinde yaptığı basın açıklamasında YSK üyelerine hakaret ettiği iddiası ile açılan dava, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi`nde görülmüştü. 11 Kasım 2022 tarihli duruşmada İBB Başkanı`nı savunan avukatlar hakim değişikliği nedeniyle İmamoğlu`nun dinlenmesini talep etmişti. İmamoğlu`nun avukatlarından Kemal Polat, İmamoğlu`nun mahkemede önceki hakim tarafından dinlendikten sonra hakim değişikliği olduğunu, bu nedenle yeni hakim tarafından yüzyüzelik ilkesi gereğince delillerle ve sanıkla doğrudan temas ederek kanaat oluşturması ve mahkemede dinlemesini talep etmişti. Polat, talepleri reddedilince reddi hakim talebinde bulunmuştu.
İtirazlara, reddi hakim taleplerine rağmen ceza ve istinaf süreci
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, tüm bu itirazlara rağmen 14 Aralık 2022`de İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verdi. Polat, bu kez İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) verdikleri dilekçelerde "yüzyüzelik" ilkesini anımsattı. Geçen ay da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, karar duruşmasına katılmak için üçüncü kez dilekçe verdi. Ekrem İmamoğlu, İstanbul Bölge Adliyesi önünde ANKA Haber Ajansı`na yaptığı açıklamada; davanın hukuki bir dava değil, siyasi bir dava olduğunu vurgulayarak “Mahkemeye sunduğum talepte olduğu gibi seçilmiş bir yöneticinin görevini yapmaktan ve siyasi faaliyette bulunmaktan yasaklanmasının evrensel hukuk ölçüleri ve kamu vicdanı karşısında meşru olabilmesinin temel şartlarından birinin, söz konusu yöneticiye kendini bizzat savunma hakkı tanınması olduğunu düşündüğüm için bu talebimi az evvel üçüncü kez mahkemeye iletmiş bulunuyorum`` demişti.
Anayasa Mahkemesi`nin hak ihlali kararının ardından gözler bir kez daha Ahmak Davası`nda
Anayasa Mahkemesi`nin yargılama sırasında değişen heyetin tanıkları “yüzyüzelik ilkesi" çerçevesinde yeniden dinlemesi gerektiğini içeren kararını değerlendiren hukukçular "Anayasa Mahkemesi`nin bu kararının da göz önüne alınması gerekecektir artık" görüşünü dile getirdi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "İmamoğlu`na yönelik Ahmak Davası`nda hem ilk derece mahkemesinde hem de istinaf aşamasında heyet değiştirilmişti. 15 Şubat 2024 tarihinde verilen karar, 9 ay gecikmeyle 15 Kasım 2024 tarihinde Resmi Gazete`de yayımlandı. İhlal kararına dönemin AYM Başkanı Zühtü Arslan ile birlikte çoğunluk üye imza atarken, şimdiki başkan Kadir Özkaya`nın da aralarında bulunduğu 4 üyenin karşı oy yazmak suretiyle karara muhalif kaldıkları görüldü" dedi.
"Adil yargılama derhal sağlanmalıdır"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de AYM kararını anımsatarak "Adil yargılanma hakkı kapsamındaki `hakkaniyete uygun yargılama` hakkının ihlal edildiğine dair verilen bu karar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu`nun yargılandığı dava başta olmak üzere sadece dosya okunarak verilen tüm kararlar için uygulanarak, adil yargılanma derhal sağlanmalıdır" ifadelerini kullandı.
Avukat Kemal Polat: "AYM kararı Ahmak Davası`nda da dikkate alınması gereken bir karardır"
AYM`nin kararını ANKA Haber Ajansı`na değerlendiren İmamoğlu`nun avukatı Kemal Polat, şunları söyledi:
"Kamuoyunda Ahmak Davası olarak bilinen süreç hukuka ve kanuna aykırı bir çok uygulamanın gölgesi altında devam etmiş, savunma hakkı kısıtlanmış ve adil yargılama hakkı ihlal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi`nin vermiş olduğu bu karar da Ahmak Davası sürecinde de yaşanan hakim değişikliği ve sonrasındaki gelişmeler yönünden benzerlik gösteren bir davada hak ihlali kararı vermiş olması önemlidir ve elbette dikkate alınması gereken bir karardır."