CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Yunanistan sahil güvenlik botlarının son günlerdeki Türk karasularını ihlallerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bağcıoğlu, şunları kaydetti:
``Son günlerde Yunanistan`a ait Sahil Güvenlik botlarının Türk karasularına yaptığı ihlaller, ne yazık ki sadece deniz sınırlarımızla sınırlı kalmamış; sahillerimize çıkmaya kadar varan ciddi bir noktaya ulaşmıştır. Hatta bir Yunan botunun Türk sahiline kadar gelip, bir botu alması gibi skandal bir olay yaşanmıştır. Bu olaylar, Türkiye`nin egemenlik haklarına açık bir saldırıdır ve kesinlikle hoş görülemez. Ancak daha da üzücü olan, İçişleri Bakanlığı`nın ve ilgili kurumların bu gelişmelere karşı gösterdiği vurdumduymazlıktır.
Son günlerde Yunanistan`a ait Sahil Güvenlik botlarının Türk karasularına yaptığı ihlaller, ne yazık ki sadece deniz sınırlarımızla sınırlı kalmamış; sahillerimize çıkmaya kadar varan ciddi bir noktaya ulaşmıştır. Hatta bir Yunan botunun Türk sahiline kadar gelip, bir botu alması gibi skandal bir olay yaşanmıştır. Bu olaylar, Türkiye`nin egemenlik haklarına açık bir saldırıdır ve kesinlikle hoş görülemez. Ancak daha da üzücü olan, İçişleri Bakanlığı`nın ve ilgili kurumların bu gelişmelere karşı gösterdiği vurdumduymazlıktır.
Türkiye`nin sahil güvenliği ve sınır güvenliği her zamankinden daha fazla dikkat ve ciddiyet gerektirmektedir. Bu tür olaylar karşısında hükümetin ve İçişleri Bakanlığı`nın sergilediği pasif tutum, Yunan tarafına cesaret vermektedir. Türk karasularının ve topraklarının ihlal edilmesine göz yumulması, ulusal güvenliğimiz açısından ciddi riskler doğurur. Bu tür vurdumduymazlıklar, Türkiye`nin caydırıcılık kabiliyetine zarar vermekte ve sınır güvenliğimizi zaafa uğratmaktadır.
"Bu bölgelerdeki güvenlik güçleri güçlendirilmelidir"
Yunanistan`ın bu pervasız adımları karşısında Türkiye`nin alması gereken tavır açıktır; her türlü ihlale anında ve kararlı bir şekilde yanıt verilmelidir. Yunan botlarının Türk topraklarına kadar gelip bot götürmesi gibi bir olayda, sadece diplomatik kanalların kullanılması yetmez; sahada da caydırıcı bir duruş sergilenmelidir. Böylesi kritik bir durumda sınır güvenliğini sağlamak en temel devlet görevidir ve ihmalkârlığın hiçbir mazereti olamaz.
Bu bağlamda; Yunan Sahil Güvenlik botlarının hangi adalarda sabit veya rotasyona konuşlandığı bilinmektedir. Bu bilgi, aslında ihlallerin takibini ve gerekli tedbirlerin alınmasını kolaylaştıran önemli bir unsurdur. Yunanistan`ın deniz sınırımıza bu kadar yakın mesafede yüksek süratli botlarla ihlal yapabilmesi göz önünde bulundurulduğunda, kritik bölgelerde sürekli bot bulundurulması gerekmektedir. Gerektiğinde, diğer bölgelerden Ege Denizi`ne bot ve gemi kaydırılarak bu bölgelerdeki güvenlik güçleri güçlendirilmelidir.
Ayrıca İçişleri Bakanlığı tarafından büyük bir törenle tedarik edilen 7 bin 204 aracın içerisine, özellikle bu kritik bölgelerde kullanılmak üzere kısa menzilli, yüksek tespit hassasiyetine sahip seyyar radar sistemlerinin dahil edilmesi gerekirdi. Bu radar sistemleri, sınır güvenliğimizi ve ihlallerin hızlı bir şekilde tespit edilmesini sağlayacak önemli bir adım olurdu. Bunun yanı sıra, sahillerin birbirine yakın olduğu stratejik bölgelerde eski usul gözetleme postalarının yeniden kurulması da değerlendirilmeli ve bu tür ihlallere karşı insan gücüyle desteklenmiş bir gözetleme sistemi oluşturulmalıdır.
"Alınacak en önemli tedbir ise caydırıcılığın sağlanmasıdır"
Alınacak en önemli tedbir ise caydırıcılığın sağlanmasıdır. Bu, sadece diplomatik kanallarla değil, sahada da varlık gösterilerek gerçekleştirilmelidir. Siyasi iradenin güçlü bir duruş sergilemesi, bu tür ihlallerin önüne geçmek için olmazsa olmazdır. Öte yandan, iki farklı olayda Yunan botlarının kendi kara sularına kadar takip edilip telsiz devreleri üzerinden ihlal yaptıkları ve bu ihlalin tekrarlanmaması yönünde gerekli uyarıların yapılıp yapılmadığı büyük bir soru işaretidir. Bu tür durumlara karşı daha net ve somut adımlar atılmalıdır.
Türkiye`nin sınır güvenliği konusunda daha kararlı bir politika izlenmesi olmazsa olmazımızdır. Bu noktada hükümeti, caydırıcı ve sahada varlık gösteren bir tutum sergilemeye davet ediyoruz. Ülkemizin egemenlik haklarına yönelik bu saldırıların daha fazla tekrarlanmaması için gerekli tüm adımların bir an önce atılması şarttır.``