24 Kasım 2024 Pazar


09:51   MAMAK METRO IHALESI YENIDEN YAPıLDı... YAVAŞ: ‘`575 MILYON EUROYA RAZı OLMADıK, ANKARALıLARıN HAKKıNı SAVUNDUK. İHALEYI REVIZE ETTIK, IKINCI TURDA 187 MILYON EURO DAHA AZ TEKLIF ALDıK``   09:47   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER: “TÜM ÖĞRETMENLERIMIZIN ÖĞRETMENLER GÜNÜ`NÜ KUTLARıM”   09:38   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER: “BIZI IKTIDARA VAHAP SEÇER BELEDIYECILIĞI TAŞıMAZ, CUMHURIYET HALK PARTISI BELEDIYECILIĞI TAŞıR”   02:24   CHP HEYETI SAMSUN`DA SOKAĞıN SESINI DINLIYOR   01:30   MADENCILERIN DIRENIŞINE DEPREMZEDELERDEN DESTEK MESAJı: "MADENCILERIN AZIM VE KARARLıLıĞı OLMASAYDı BIZ O CEHENNEMDEN ASLA ÇıKAMAZDıK"   23:18   CHP LIDERI ÖZEL, KAYYUMLARA KARŞı 30 KASıM`DA TOPLANMAK ÜZERE CHP`LI BELEDIYE BAŞKANLARıNı GENEL MERKEZ`E ÇAĞıRDı   22:15   CHP, TUNCELI VE OVACıK`A HEYET GÖNDERIYOR   22:09   KEMAL KıLıÇDAROĞLU: "TEK ADAM REJIMI NEDEN, KAYYUMLAR SONUÇTUR"   21:42   CHP LIDERI ÖZEL: OVACıK BELEDIYEMIZE VE TUNCELI BELEDIYESI`NE KAYYıM ATAMA KARARı, KıLıFıNA BILE UYDURULAMAMıŞ MILLI IRADE HıRSıZLıĞıDıR   21:22   DEM PARTI`DEN TUNCELI VE OVACıK BELEDIYELERINE KAYYUM ATANMASıNA TEPKI: İKTIDAR, HALK IRADESINI ADıM ADıM ORTADAN KALDıRıYOR   20:28   TUNCELI VE OVACıK BELEDIYELERINE KAYYUM ATANDı   16:29   KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı... GÖKHAN GÜNAYDıN: BU DAVA, FIILEN MILLETVEKILLIĞI VE GENEL BAŞKANLıK GÖREVINI SÜRDÜRMEKTE OLAN HERKESE VERILMIŞ BIR GÖZDAĞı   16:23   CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN: BIZ ÇARŞıDAN GELIRKEN SIZ GIDIYORDUNUZ   16:19   KEMAL KıLıÇDAROĞLU, SAVUNMASıNı TAMAMLAMASıNıN ARDıNDAN ÖZGÜR ÖZEL ILE BERABER ADLIYEDEN AYRıLDı   16:09   ERDOĞAN`A HAKARETTEN YARGıLANAN KEMAL KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı: "ERDOĞAN; ÜLKEMIZ, DEVLETIMIZ, BIRLIĞIMIZ VE GELECEĞIMIZ IÇIN BIR TEHDIT VE TEHLIKEDIR"   16:09   ERDOĞAN`A HAKARETTEN YARGıLANAN KEMAL KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı: "ERDOĞAN; ÜLKEMIZ, DEVLETIMIZ, BIRLIĞIMIZ VE GELECEĞIMIZ IÇIN BIR TEHDIT VE TEHLIKEDIR"   12:18   CHP LIDERI ÖZEL ILE CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN`ıN "PAZAR ZIYARETI" TARTıŞMASı PAZAR YERINDE YANKı BULDU: YAŞAMA ŞANSıMıZı ALDı ELIMIZDEN, SEÇIM ISTIYORUZ...   12:03   YENIDOĞAN ÇETESI DAVASı DURUŞMASıNıN 5. GÜNÜ... 112 AMBULANS ŞOFÖRÜ GıYASETTIN MERT ÖZDEMIR: HASTA YÖNLENDIRMESINDEN DOLAYı MADDI KAZANCıM OLDUĞUNU KABUL EDIYORUM   11:42   YARGıTAY ONURSAL BAŞKANı PROF. DR. SELÇUK: ``TÜRKIYE ADALET DEYINCE NUTUK ÇEKMESINI IYI BILIYOR AMA NASıL GERÇEKLEŞTIRIRIZ, BUNUN ÜZERINDE HIÇ DURMUYOR``   11:41   TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMISYONU... CHP`LI TÜRELI: KEMAL KıLıÇDAROĞLU`NA ARAÇSALLAŞTıRıLMıŞ YARGı ELIYLE YAPıLAN BASKıYA BOYUN EĞMEYECEĞIZ  
 
     
   

İzmir Barosu`ndan MESEM tepkisi... "MESEM`ler kapatılsın, çocukların ekonomik sömürüsü son bulsun"


İzmir Barosu`nca yapılan açıklamada, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla çocuk emeği sömürüsünün kurumsal hale getirildiği belirtilerek derhal kapatılması istendi.

 

Tarih : 11 Eylül 2024 Çarşamba 18:51   Okunma : 241

(İZMİR)- İzmir Barosu`nca yapılan açıklamada, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla çocuk emeği sömürüsünün kurumsal hale getirildiği belirtilerek derhal kapatılması istendi.

İzmir Barosu, MESEM`lerde çocukların ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasına tepki göstererek basın açıklaması yaptı.Baro binası önünde yapılan öncesinde konuşan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, "İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi`nin bir basın açıklaması var. Özellikle MESEM`le ilgili. Biliyoruz ki pazartesi günü itibarıyla okullar açıldı 100 binlerce çocuk okullara başladı ve başlanılan bu okullardan bir kısmı da MESEM adı altında mesleki eğitim merkezleri adı altında haftanın bir günü okulda, dört günü bir takım iş yerlerinde ucuz çocuk işçi olarak emekleri sömürülen çocuklar. Hep söylüyoruz, hep anlatıyoruz, dillendirmeye çalışıyoruz. Gerektiğinde sokaklarda oluyoruz. Sesimizi bir yerlere ulaşmasını bekliyoruz. Ama ne yazık ki gözlerini kapatmış, kulaklarını kapatmış, dilini lâl etmiş bir siyasal iktidardan bahsediyoruz. Görmemek, duymamak, hissetmemek ve çözüm üretmemek adına bir yapıdan bahsediyoruz. Ama bizim umutlarımız var. Biz bu umutlarımızı hiçbir zaman kaybetmedik. Bu anlamda da çocuklarla ilgili çocukların sömürüsüyle ilgili ucuz işçilikle ilgili ve tabii bu alanlarda çalışan çocukların hem can güvenliğiyle ilgili hem istismarıyla ilgili bir çok alanda sözümüzü söylemeye devam edeceğiz" dedi.

"MESEM uygulaması, çocukların yaşam hakkını ihlal etmeye devam ediyor"

İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Yönetim Kurulu üyesi ve Baro Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran tarafından okunan "MESEM`ler kapatılsın, çocukların ekonomik sömürüsü son bulsun!" başlıklı basın açıklaması metninde ise şu ifadelere yer verildi:

"15 yaşındaki bir çocuğun yüksekten düşmesi ve 16 yaşındaki bir çocuğun akıma kapılması ile birlikte 2023-2024 eğitim ve öğretim döneminde MESEM kapsamında çalıştırılırken ölen çocuk sayısı 10`a çıktı. Birer sayı olarak ifade ettiklerimizin her biri yaşam hakkı ellerinden alınmış çocuklar ve gençler. Henüz yaşayacak çok şeyi olan, devlet politikaları neticesinde geleceksizleştirilen, güvencesiz bırakılan ve son olarak da yaşam hakkı ellerinden alınan çocuklar ve gençler. Bu hafta yeni bir eğitim ve öğretim dönemi başladı. Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) uygulaması, çocukların yaşam hakkı başta olmak üzere pek çok hakkını ihlal etmeye devam ediyor. Haftanın dört günü iş yerinde bir günü okulda verildiği söylenen `mesleki eğitim`, tamamen içi boşaltılmış müfredat ve güvencesiz koşullarda çocukların çalıştırılması ile karşımıza çıkıyor.

"İstismara karşı korunmasız kılıyor"

Yeri okul olan çocuklar geleceksiz kılınırken bir yandan da kontrolsüz olarak yetişkinlerle aynı ortamda uzun süre bulunmak zorunda bırakılıyor. Bu durum onları istismara karşı korunmasız kılıyor. Aynı zamanda haftanın sadece bir günü okula giden öğrencilerin, okulla ve rehber öğretmenlerle olan bağlarının zayıflığı ise korunmasız kılınan çocukların yardım isteyeceği yerlerin ellerinden alınması anlamına geliyor. MESEM uygulaması kapsamında adeta `işçi` olarak çalıştırılan çocukların çalıştırılmaları iş, kendileri işçi olarak hukuki koruma altında bulunmadığı için bir işçinin sahip olduğu haklara dahi sahip olamıyorlar. Bu da kanunda açıkça çalıştırılması yasak olan kimi yaş grubundaki çocukların da hatta kimi zaman ağır koşullarda çalıştırılmalarına neden oluyor.

"Fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar veriyor"

4+4+4 olarak ifade edilen eğitim sisteminin bir sonucu olarak çok erken yaşta çocukların okula başlaması nedeniyle erken yaşta lise çağına erişmeleri söz konusu oluyor. Bu nedenle de hukuken yasak olmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı eliyle çok erken bir yaşta ucuz iş gücüne dahil oluyorlar. Mevzuata göre, çocukların ve gençlerin staj görmekte oldukları işletmelerde sağlıklarının ve güvenliklerinin denetiminin sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığı`nda. Fakat MEB, bu denetimi halihazırda yoğun ders programları bulunan öğretmenler aracılığı ile yapıyor. Bu da denetimlerin oldukça seyrek yapılmasına ve kağıt üzerinde kalmasına neden oluyor. Çünkü sorumluluğun gereği gibi yerine getirilmesi için gereken istihdam ve çalışma planı oluşturulmuş değil. Bu durum, aynı zamanda çocukların ve gençlerin eğitimlerinin çok ötesinde, normalde yasak olan ağır çalışma koşullarında çalışmalarına ve bu nedenle yaşam haklarının dahi tehlikede bulunmasına neden oluyor. Çoğu kez de çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyuyor, potansiyellerini eksiltiyor, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar veriyor.

"MESEM`ler aracılığıyla çocuk emeğinin sömürüsü kurumsal hale getirmiştir"

Türkiye`nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi`nin 32. maddesi, Sözleşmeci Devletlere çocukların ekonomik sömürüsüne karşı çocukların korunması için önlem alma yükümlülüğü yüklemektedir. Madde şu şekildedir: `Taraf Devletler, çocuğun, ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler.` Fakat tam da maddede sayılan koşullarda çocukların ekonomik olarak sömürülmesi durumuna karşı önlem almak bir yana, siyasi iktidar bu koşullarda İzmir Barosu üyesi avukatlar yaptıkları basın açıklamasıyla MESEM`ler aracılığıyla çocuk emeğinin sömürüsünün kurumsal hale getirildiğini belirterek derhal kapatılmasını istedi.

İzmir Barosu`na üye avukatlar Mesleki Eğitim Merkezleri kapatılarak çocukların ekonomik sömürüsünün son bulması için basın açıklamasında bulundu. Konak ilçesinde bulunan baro binası önünde gerçekleşen açıklama öncesinde konuşan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, "İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi`nin bir basın açıklaması var. Özellikle MESEM`le ilgili. Biliyoruz ki pazartesi günü itibariyle okullar açıldı 100 binlerce çocuk okullara başladılar ve başlanılan bu okullardan bir kısmı da MESEM adı altında mesleki eğitim merkezleri adı altında haftanın bir günü okulda, dört günü bir takım iş yerlerinde ucuz çocuk işçi olarak emekleri sömürülen çocuklar. Hep söylüyoruz, hep anlatıyoruz, dillendirmeye çalışıyoruz. Gerektiğinde sokaklarda oluyoruz. Sesimizi bir yerlere ulaşmasını bekliyoruz. Ama ne yazık ki gözlerini kapatmış, kulaklarını kapatmış, dilini lâl etmiş bir siyasal iktidardan bahsediyoruz. Görmemek, duymamak, hissetmemek ve çözüm üretmemek adına bir yapıdan bahsediyoruz. Ama bizim umutlarımız var. Biz bu umutlarımızı hiçbir zaman kaybetmedik. Bu anlamda da çocuklarla ilgili çocukların sömürüsüyle ilgili ucuz işçilikle ilgili ve tabii bu alanlarda çalışan çocukların hem can güvenliğiyle ilgili hem istismarıyla ilgili bir çok alanda sözümüzü söylemeye devam edeceğiz" dedi.

"MESEM uygulaması, çocukların yaşam hakkını ihlal etmeye devam ediyor"

İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran tarafından okunan "MESEM`ler kapatılsın, çocukların ekonomik sömürüsü son bulsun!" başlıklı basın açıklaması metninde ise şu ifadelere yer verildi:

"15 yaşındaki bir çocuğun yüksekten düşmesi ve 16 yaşındaki bir çocuğun akıma kapılması ile birlikte 2023-2024 eğitim ve öğretim döneminde MESEM kapsamında çalıştırılırken ölen çocuk sayısı 10`a çıktı. Birer sayı olarak ifade ettiklerimizin her biri yaşam hakkı ellerinden alınmış çocuklar ve gençler. Henüz yaşayacak çok şeyi olan, devlet politikaları neticesinde geleceksizleştirilen, güvencesiz bırakılan ve son olarak da yaşam hakkı ellerinden alınan çocuklar ve gençler. Bu hafta yeni bir eğitim ve öğretim dönemi başladı. Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) uygulaması, çocukların yaşam hakkı başta olmak üzere pek çok hakkını ihlal etmeye devam ediyor. Haftanın dört günü iş yerinde bir günü okulda verildiği söylenen `mesleki eğitim`, tamamen içi boşaltılmış müfredat ve güvencesiz koşullarda çocukların çalıştırılması ile karşımıza çıkıyor.

"İstismara karşı korunmasız kılıyor"

Yeri okul olan çocuklar geleceksiz kılınırken bir yandan da kontrolsüz olarak yetişkinlerle aynı ortamda uzun süre bulunmak zorunda bırakılıyor. Bu durum onları istismara karşı korunmasız kılıyor. Aynı zamanda haftanın sadece bir günü okula giden öğrencilerin, okulla ve rehber öğretmenlerle olan bağlarının zayıflığı ise korunmasız kılınan çocukların yardım isteyeceği yerlerin ellerinden alınması anlamına geliyor. MESEM uygulaması kapsamında adeta `işçi` olarak çalıştırılan çocukların çalıştırılmaları iş, kendileri işçi olarak hukuki koruma altında bulunmadığı için bir işçinin sahip olduğu haklara dahi sahip olamıyorlar. Bu da kanunda açıkça çalıştırılması yasak olan kimi yaş grubundaki çocukların da hatta kimi zaman ağır koşullarda çalıştırılmalarına neden oluyor.

"Fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar veriyor"

4+4+4 olarak ifade edilen eğitim sisteminin bir sonucu olarak çok erken yaşta çocukların okula başlaması nedeniyle erken yaşta lise çağına erişmeleri söz konusu oluyor. Bu nedenle de hukuken yasak olmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı eliyle çok erken bir yaşta ucuz işgücüne dâhil oluyorlar. Mevzuata göre, çocukların ve gençlerin staj görmekte oldukları işletmelerde sağlıklarının ve güvenliklerinin denetiminin sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığında. Fakat MEB, bu denetimi halihazırda yoğun ders programları bulunan öğretmenler aracılığı ile yapıyor. Bu da denetimlerin oldukça seyrek yapılmasına ve kâğıt üzerinde kalmasına neden oluyor. Çünkü sorumluluğun gereği gibi yerine getirilmesi için gereken istihdam ve çalışma planı oluşturulmuş değil. Bu durum, aynı zamanda çocukların ve gençlerin eğitimlerinin çok ötesinde, normalde yasak olan ağır çalışma koşullarında çalışmalarına ve bu nedenle yaşam haklarının dahi tehlikede bulunmasına neden oluyor. Çoğu kez de çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyuyor, potansiyellerini eksiltiyor, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar veriyor.

"MESEM`ler aracılığıyla çocuk emeğinin sömürüsü kurumsal hale getirmiştir"

Türkiye`nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi`nin 32. maddesi, Sözleşmeci Devletlere çocukların ekonomik sömürüsüne karşı çocukların korunması için önlem alma yükümlülüğü yüklemektedir. Madde şu şekildedir: `Taraf Devletler, çocuğun, ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler.` Fakat tam da maddede sayılan koşullarda çocukların ekonomik olarak sömürülmesi durumuna karşı önlem almak bir yana, siyasi iktidar bu koşullarda çocukların çalıştırılmasını çalışma politikasının bir parçası haline getirerek MESEM`ler aracılığıyla çocuk emeğinin sömürüsü kurumsal hale getirmiştir.

"Derhal son verilmeli"

MESEM uygulamasına tüm bu nedenlerle derhal son verilmelidir. Fakat uygulama devam ettiği süre boyunca da çocuğun üstün yararı gereğince okulda geçirilen sürenin artması, okul müfredatının zenginleştirilmesi, denetim mekanizmasının işlevsel kılınması, staj amacı taşımayan çalıştırma halleri için işletmelere yaptırım uygulanması, sadece çocukların güvenliklerini ve sağlıklarını tam olarak korumaya yetkin şirketlerin uygulama kapsamına alınması ve bu koşulların denetime elverişli olacak şekilde açıkça düzenlenmesi gerekmektedir."

Fakat uygulama devam ettiği süre boyunca da çocuğun üstün yararı gereğince okulda geçirilen sürenin artması, okul müfredatının zenginleştirilmesi, denetim mekanizmasının işlevsel kılınması, staj amacı taşımayan çalıştırma halleri için işletmelere yaptırım uygulanması, sadece çocukların güvenliklerini ve sağlıklarını tam olarak korumaya yetkin şirketlerin uygulama kapsamına alınması ve bu koşulların denetime elverişli olacak şekilde açıkça düzenlenmesi gerekmektedir."

 






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA