23 Kasım 2024 Cumartesi


09:51   MAMAK METRO IHALESI YENIDEN YAPıLDı... YAVAŞ: ‘`575 MILYON EUROYA RAZı OLMADıK, ANKARALıLARıN HAKKıNı SAVUNDUK. İHALEYI REVIZE ETTIK, IKINCI TURDA 187 MILYON EURO DAHA AZ TEKLIF ALDıK``   09:47   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER: “TÜM ÖĞRETMENLERIMIZIN ÖĞRETMENLER GÜNÜ`NÜ KUTLARıM”   09:38   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER: “BIZI IKTIDARA VAHAP SEÇER BELEDIYECILIĞI TAŞıMAZ, CUMHURIYET HALK PARTISI BELEDIYECILIĞI TAŞıR”   02:24   CHP HEYETI SAMSUN`DA SOKAĞıN SESINI DINLIYOR   01:30   MADENCILERIN DIRENIŞINE DEPREMZEDELERDEN DESTEK MESAJı: "MADENCILERIN AZIM VE KARARLıLıĞı OLMASAYDı BIZ O CEHENNEMDEN ASLA ÇıKAMAZDıK"   23:18   CHP LIDERI ÖZEL, KAYYUMLARA KARŞı 30 KASıM`DA TOPLANMAK ÜZERE CHP`LI BELEDIYE BAŞKANLARıNı GENEL MERKEZ`E ÇAĞıRDı   22:15   CHP, TUNCELI VE OVACıK`A HEYET GÖNDERIYOR   22:09   KEMAL KıLıÇDAROĞLU: "TEK ADAM REJIMI NEDEN, KAYYUMLAR SONUÇTUR"   21:42   CHP LIDERI ÖZEL: OVACıK BELEDIYEMIZE VE TUNCELI BELEDIYESI`NE KAYYıM ATAMA KARARı, KıLıFıNA BILE UYDURULAMAMıŞ MILLI IRADE HıRSıZLıĞıDıR   21:22   DEM PARTI`DEN TUNCELI VE OVACıK BELEDIYELERINE KAYYUM ATANMASıNA TEPKI: İKTIDAR, HALK IRADESINI ADıM ADıM ORTADAN KALDıRıYOR   20:28   TUNCELI VE OVACıK BELEDIYELERINE KAYYUM ATANDı   16:29   KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı... GÖKHAN GÜNAYDıN: BU DAVA, FIILEN MILLETVEKILLIĞI VE GENEL BAŞKANLıK GÖREVINI SÜRDÜRMEKTE OLAN HERKESE VERILMIŞ BIR GÖZDAĞı   16:23   CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN: BIZ ÇARŞıDAN GELIRKEN SIZ GIDIYORDUNUZ   16:19   KEMAL KıLıÇDAROĞLU, SAVUNMASıNı TAMAMLAMASıNıN ARDıNDAN ÖZGÜR ÖZEL ILE BERABER ADLIYEDEN AYRıLDı   16:09   ERDOĞAN`A HAKARETTEN YARGıLANAN KEMAL KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı: "ERDOĞAN; ÜLKEMIZ, DEVLETIMIZ, BIRLIĞIMIZ VE GELECEĞIMIZ IÇIN BIR TEHDIT VE TEHLIKEDIR"   16:09   ERDOĞAN`A HAKARETTEN YARGıLANAN KEMAL KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı: "ERDOĞAN; ÜLKEMIZ, DEVLETIMIZ, BIRLIĞIMIZ VE GELECEĞIMIZ IÇIN BIR TEHDIT VE TEHLIKEDIR"   12:18   CHP LIDERI ÖZEL ILE CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN`ıN "PAZAR ZIYARETI" TARTıŞMASı PAZAR YERINDE YANKı BULDU: YAŞAMA ŞANSıMıZı ALDı ELIMIZDEN, SEÇIM ISTIYORUZ...   12:03   YENIDOĞAN ÇETESI DAVASı DURUŞMASıNıN 5. GÜNÜ... 112 AMBULANS ŞOFÖRÜ GıYASETTIN MERT ÖZDEMIR: HASTA YÖNLENDIRMESINDEN DOLAYı MADDI KAZANCıM OLDUĞUNU KABUL EDIYORUM   11:42   YARGıTAY ONURSAL BAŞKANı PROF. DR. SELÇUK: ``TÜRKIYE ADALET DEYINCE NUTUK ÇEKMESINI IYI BILIYOR AMA NASıL GERÇEKLEŞTIRIRIZ, BUNUN ÜZERINDE HIÇ DURMUYOR``   11:41   TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMISYONU... CHP`LI TÜRELI: KEMAL KıLıÇDAROĞLU`NA ARAÇSALLAŞTıRıLMıŞ YARGı ELIYLE YAPıLAN BASKıYA BOYUN EĞMEYECEĞIZ  
 
     
   

İmamoğlu`nun yargılandığı dava... İstinaf aşamasına bilimsel mütalaa sunuldu


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu`na, 4 Kasım 2019 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, YSK üyelerine hakaret ettiği iddiası ile açılan davada, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, 14 Aralık 2022`de İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı vermişti.

 

Tarih : 10 Eylül 2024 Salı 12:28   Okunma : 538

HABER: ESRA TOKAT

(ANKARA) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında hapis cezası verilen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu`nun avukatları, istinaf aşamasındaki dosyaya bilimsel mütalaa sundu. Söz konusu mütalaada, TCK`nın 125 3-a maddesinin Anayasa`ya aykırı olduğu ileri sürülerek, bu hükmün iptali istemiyle dosyanın Anayasa Mahkemesi`ne (AYM) götürülmesi gerektiği savunuldu. Mütalaada, TCK`nın 125`inci maddesinin ``alelade bir ceza normu olmadığı`` vurgulandı ve ``Anayasa`daki ifade özgürlüğü hakkı üzerinde etki doğurmaktadır. Bu bakımdan yasama organının suç ve ceza politikasına ilişkin marjının daraldığı bir alan söz konusudur. Bu alanda Anayasa`ya aykırılık iddiası `ciddi` niteliktedir`` tespitine yer verildi.

İmamoğlu`nun avukatları tarafından istinaf aşamasındaki dava dosyasına "Türk Ceza Kanunu`nun 125. Maddesinde Kamu Görevlilerine Hakaret Suçu için Öngörülen Ceza ve Güvenlik Tedbirleinin Anayasa`daki İfade ve Siyasal Özgürlüklerle Normlara Aykırı Olduğu Hakkında" başlıklı bir bilimsel mütalaa sunuldu.

İmamoğlu`nun avukatları bu mütalaaya istinaden istinaf mahkemesinden İmamoğlu`nun mahkum olduğu TCK`nın 125 3-a maddesinin Anayasa`ya aykırılığını ileri sürererek, bu hükmün iptali istemiyle AYM`ye götürülmesini istedi.

İstinaf mahkemesi söz konusu Anayasa`ya aykırılık iddiasını ``ciddi`` bulursa, söz konusu maddeyi itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi`ne iptali istemiyle götürebilecek. Bu durumda dava dosyası, AYM`den gelecek karara kadar bekletilmek zorunda.

"Mahkemenin görevi, hükmün Anayasa`ya aykırı olup olmadığına dönük kanaat oluşturmak değil"

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı`ndan Prof. Dr. Adem Sözüer ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı`ndan Doç. Dr. Tolga Şirin tarafından hazırlanan bilimsel mütalaada Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesinin, “yetkili bir mahkeme” olarak gördüğü davada, TCK md. 125/3-a ve fıkra 5 hükmü ``davada uygulanacak norm`` niteliğine haiz olduğu ve bu normun Anayasa`ya aykırılığı taraflarca ileri sürüldüğünde mahkemenin görevinin, hükmün Anayasa`ya aykırı olup olmadığına dönük kanaat oluşturmak değil; bu iddianın ``ciddi`` olup olmadığını değerlendirmek olduğuna dikkat çekildi.

Söz konusu davanın Anayasa Mahkemesi`nce incelenmesi gerektiği kaydedilen mütalaada, buna gerekçe olarak Türkiye`nin üyesi olduğu Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi kaynaklarının, TCK md. 125/3-1 hükmünün değiştirilmesi ve/veya tamamen kaldırılması yönünde görüşü olduğu ve uluslararası hukuka uymamanın da Anayasa`ya da aykırı olacağı vurgulandı.

TCK md. 125/3-1 hükmünün benzerlerinin bulunduğu ülke sayısının azınlıkta kaldığı belirtilen mütalaada, Türkiye ile ortak kültürel ve tarihsel bağları olan Avrupa devletlerinin içinde böyle bir hükme neredeyse hiç rastlanmadığı ifade edildi. Rastlananlarda ise konunun anayasa mahkemelerine taşınarak iptal edildiği kaydedildi.

"İfade özgürlüğü hakkı üzerinde etki"

TCK md. 125/3-a ve f. 5 hükmünün Anayasa`daki ifade özgürlüğü hakkı üzerinde etki doğurduğu ve bu yüzden de yasama organının suç ve ceza politikasına ilişkin marjının daraldığı bir alanın olduğu ifade edildi. Mütalaada, şöyle denildi:

``AYM, bir ceza normunun konması ve yaptırım ağırlığını belirleme konusunda yasama organına geniş bir takdir alanı bıraksa da bu cezanın bir temel hakka etki ettiği bağlamlarda daha sıkı bir ölçülülük değerlendirmesi yapmakta ve daha az müdahaleci
yöntemler mevcut olduğunda iptal kararı vermektedir.  Somut olayda TCK md. 125/3-a ve f. 5 hükmü alelade bir ceza normu değildir, Anayasa`daki ifade özgürlüğü hakkı üzerinde etki doğurmaktadır. Bu bakımdan yasama organının suç
ve ceza politikasına ilişkin marjının daraldığı bir alan söz konusudur. Bu alanda Anayasa`ya aykırılık iddiası `ciddi` niteliktedir.

AYM`nin kamu görevlilerine dönük içtihadı `kamu görevlilerinin gördükleri işlev nedeniyle daha fazla
eleştiriye katlanmak durumunda oldukları ve bu kişilere yönelik eleştiri sınırlarının çok daha geniş olduğu` yönündedir. Bu içtihat karşısında kamu görevlilerine dönük sert eleştirinin (politik ve kamusal davalarda hakaretin sınırları çoğu kez gridir) daha ağır ceza
tehdidi altında bırakılmasında tutarsızlık vardır. Bu tutarsızlık ve mantıki sonuç, iddianın ciddiliği için dikkate değerdir.``

"Yapılması gereken şey dosyayı Anayasa Mahkemesi`ne göndermek"

Tüm bu gerekçeler ışığında mütalaada, sonuç olarak şu tespit yapıldı:

"Sonuç itibarıyla ciddilik iddiası tutarlı bir mantıki argümantasyonun yanı sıra atıf yapılan kaynakların ciddiliğine dayanılarak sınanabilir. İşbu raporda uluslararası kaynaklar, karşılaştırmalı hukuk verileri, AYM içtihatları ve bunlardan hareketle akademik bir kaynak olarak kişisel kanaatimiz TCK md. 125/3-a ve fıkra 5 hükümlerinin Anayasa`ya aykırı olduğuna ilişkin iddianın `ciddi` olduğu yönündedir. Böylesi bir durumda yapılması gereken şey, dosyayı AYM`ye göndermek ve AYM`nin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakmaktır."

"Şeref ve haysiyetler yönünden insanlar arasında bir hiyerarşi yok"

Mütalaada, hocalar ayrıca dokuz maddelik kişisel görüşlerine de yer verdiler. Özetle, şeref ve haysiyetler yönünden insanlar arasında bir hiyerarşi olmadığı ve genel hakaret suçu varken, daha baştan kişi kategorileri arasında ayrım yapılmasında sorun olduğu; kamu görevlilerinin eleştiriye açık olmaları gerektiği kaydeddildi. Mütalaada, hakaret ile ifade özgürlüğü arasındaki ilişkide sınırların nereden çizildiğinin çoğu kez belirsiz olduğu vurgulanırken, "Bu belirsizlik bağlamında daha baştan devlet otoritesini daha çok koruyan tutum, kişilerin üzerinde oto-sansüre, korkuya veya caydırıcı etkiye neden olabilir" denildi.

"Hakkaniyetsizlik ve eşitsizlik"

Hakaret suçu için gereken davranışın "söz"den ibaret olduğu ve hiçbir sözün kişinin özgürlüğünden mahrum kalmasına yol açacak hapis cezasını gerektiremeyeceği ifade edilen mütalaada, bunun kategorik olarak ölçüsüzlük yarattığı belirtildi. Anayasa`daki ``eşitlik`` ilkesine de değinilen mütalaada, "Güçlünün, kendisine dönük eleştirilerden ötürü daha ağır ceza hükümleriyle korunmasında hakkaniyetsizlik ve eşitsizlik sorunu olduğu açıktır" değerlendirilmesi yapıldı.

 

 






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA