Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, Ankara`nın Çukurambar semtinde, 30 Aralık 2022`de, bir aracın arkasına saklanan tetikçi Eray Özyağcı tarafından silahla öldürülmüştü. Ateş`in öldürülmesine ilişkin açılan davanın duruşmaları, 1 Temmuz`da Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi`nce Sincan Cezaevi Kampüsü`nde devam ediyor.
Duruşmada Sinan Ateş`e yönelik “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçuna yardımdan yargılanan özel harekat polisi Murat Can Çolak`ın avukatı Rıza Çengel savunma yaptı ve şunları söyledi:
``Müvekkilim iş arkadaşı Aşkın Mert`i tanımaktadır. Diğer isimlerle bir bağı yoktur ve tanımamaktadır. Müvekkilim zaten araçtan hiç inmemiş ve uyuya kalmıştır. Bile isteye suça yardım etmekle bilmediği bir insana bilmeden yardım etmek suçu farklıdır. Müvekkilimin tahliyesini ve nihayetinde beraatini talep ediyorum.``
"Sosyal medyadan bir siyasi partiye üye olduğu haberleri nedeniyle 19 aydır tutuklu"
MHP`li sanık Ufuk Köktürk`ün avukatı İlker Kocaoğlu, şunları söyledi:
``Eylemin gerçekleşmesine yönelik bir savunmamız yok çünkü bir dahli yok müvekkilimin. Bir siyasi partinin il yönetici olduğu ve bir takım kişilerle çekindiği fotoğraflar gösterilerek suçlu ilan edilmiştir. Sadece 4 bin liralık bir para gönderimi vardır davayla ilgili. Bir an için müvekkilimin bu olaya bilerek para gönderdiğini kabul etsek eşinden göndermezdi ve onun yerine bankamatikten, başkasının hesabından gönderirdi. Müvekkilime avukat Serdar Öktem ile görüşmeleri de sorulmuştur. Açık söylüyorum o gün Köktürk beni de aradı ve miras konusu hakkında şeyler sordu. Avukat Serdar Öktem`i de bu yüzden aradığını biliyorum. Sadece cezaevinden arkadaşı Doğukan Çep`e bir miktar para gönderdiği ve sosyal medyadan bir siyasi partiye üye olduğu haberleri nedeniyle 19 aydır tutukludur. Tahliyesini talep ediyorum.``
"Müvekkilimin hücrede kalması hukuka aykırıdır"
Sanık Mustafa Uzunlar`ın avukatı Yağız Bekircan Çebi de müvekkilinin sadece arabasını kiraladığı için yargılandığını iddia etti ve "Müvekkilim doğrudan ve kasten bu olaya dahil olduğuna dair soyut ve somut bir bağ yoktur. Ne olayın öncesinde ne de sonrasında olayla ilgili kişilerle bir bağı bulunmamaktadır. Müvekkilimin hücrede kalması hukuka aykırıdır. Müvekkilimin beraatini düşünceniz aksi yöndeyse adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmasını talep ediyorum” dedi.
"Müvekkilim aracın kiralanmasından dahi bihaberdir"
Tutuklu sanık Osman Bayraktar`ın avukatı Yeşim Özen de şu savunmayı yaptı:
``Tüm deliller müvekkilimin atılı suçun işlenişinde herhangi bir yardımı dahi yoktur. Huzurdaki 16 sanık müvekkilimi tanımadıklarını belirtmiştir. Müvekkilim hakkında hiçbir somut delili dosyada görmemekteyiz. Kendisi tetikçiyi Ankara`ya götüren aracı kiraladığı için yargılanmaktadır. Müvekkilim aracın kiralanmasından dahi bihaberdir. Bu dosyada müşteki tarafından bile müvekkilimin kendisine tek bir soru yöneltilmemiştir çünkü en masumlar arasında bizim müvekkilimiz Mustafa Uzunlar başta gelmektedir. Müvekkilimin siyasi ideolojik bir kimliği de yoktur. Bir buçuk senedir hiçbir suçu olmamasına rağmen tutukludur. Biz yapılacak adil yargılama neticesinde müvekkilimizin beraat edeceğine inanıyoruz ve bu yüzden tutuksuz yargılanmasını ve tahliyesini talep ediyoruz.``
"Müvekkilimin yapmış olduğu bir motor satışının hayatından 18 ayını alacağını bilmediği bir dosya ile karşı karşıyayız"
Mehmet Yüce`nin avukatı Duran Göçer, “Dosyadaki pek çok sanık gibi benim müvekkilimin de neden tutuklandığı dahi bilinmemektedir. Müvekkilim motor ve motor araçları satan dükkan sahibi bir kişidir. Ducati marka motoru pek çok platformdan satışa çıkarmıştır. Bu şekilde Vedat Balkaya kendisine ulaşmıştır. Müvekkilimin yapmış olduğu bir motor satışının hayatından 18 ayını alacağını bilmediği bir dosya ile karşı karşıyayız. Müvekkilimin dosyasına bakıldığında sanık olacak hiçbir husus yoktur ve buna rağmen tek kişilik bir hücrede kalmaktadır. Tahliyesini ve beraatini talep ediyoruz" dedi.
"Tüm bu adresler medyada sanki müvekkilim tarafından bulunmuş gibi yansıtılmıştır"
Tutuklu sanık eski MİT personeli Çağlar Zorlu`nun avukatı Sümeyra İlpeşin ise şu iddiaları dile getirdi:
“Müvekkilim Tolgahan ile arkadaş ortamında tesadüfen tanışıyor ve uydurma iki adres veriyor. Tüm bu adresler medyada sanki müvekkilim tarafından bulunmuş gibi yansıtılmıştır. Benim müvekkilim yeri geldi güncel yeri geldi eski MİT personeli olarak medyada yer aldı. Soruşturmanın tüm aşamalarında bu adreslerin doğru olmadığını defalarca söyledik. Sanki olayı gerçekleştiren faile maktulün adresi benim müvekkilim tarafından verilmiş gibi yansıtılmıştır. Hem dosya içinde hem de dosyayla hiçbir ilgisi olmayan medya mensupları tarafından böyle lanse edilmiştir.
"Müvekkilimin 1 dakikalık özgürlüğü ne medya baskısından ne de siyasi baskıdan önemlidir"
Benim müvekkilimin tutuklu olma nedeni MİT ise lütfen devlet kurumu olan MİT`e yazalım ve bu sorgular yapılsın mı öğrenelim. Hem benim müvekkilim hem de bir devlet kurumu olan MİT bu şüpheden kurtulsun. Müvekkilimin huzurda bulunan tek bir sanık ile iletişimi var o da olaydan 9 ay önce. Ancak ne hikmettir ki benim müvekkilim sanık Tolgahan Demirbaş`tan dahi önce tutuklanma kararı çıkartılarak tutuklanmıştır. Benim müvekkilimin baştan savma adreslerle nasıl bir yardım kastı olabilir? Bir buçuk yıldır bu insanlar dertlerini dahi anlatamadan çok uzun süre beklediler. Benim müvekkilim dosyanın aydınlanması için kendi rızasıyla telefonunu ve şifresini de verdi. Benim müvekkilimin 1 dakikalık özgürlüğü ne medya baskısından ne de siyasi baskıdan önemlidir. Tahliyesini ve beraatini talep ediyorum."
Duruşmaya saat 15.20`ye kadar ara verildi. Duruşma, sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edecek.