(ANKARA) - CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde Kayseri`de başlayan ve başka illerde de sıçrayan mülteci karşıtı eylemlerle ilgili vatandaşlara çağrı yaparak, “Ülkemizin birçok yerinde sığınmacılara yönelik şiddet içeren gösterileri üzülerek takip ettik. Öncelikle bütün milletimize çağrımdır; kendi vicdanınıza ömür boyu çekeceğiniz bir vebal yüklemeyin. Çocuklarınıza kirli bir miras bırakmayın. Türkiye`yi uluslararası kamuoyunda utanç vesikası olarak hatırlanacak bir duruma düşürmeyin. Büyük Orta Doğu projesinin ve onun eş başkanının kurduğu plana ortak olmayın. Türkiye`de iç karışıklık; dış müdahale zeminini oluşturur. Bunu istiyorlar oyuna gelmeyin" dedi.
CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, X hesabından bu akşam yaptığı açıklamada geçtiğimiz günlerde Kayseri`de başlayan ve başka illere de yayılan mülteci karşıtı eylemlere ilişkin açıklama yaptı. "Türkiye`yi uluslararası kamuoyunda utanç vesikası olarak hatırlanacak bir duruma düşürmeyin. Taş yerinde ağırdır, mülteciler gitmek zorundadır. Ev içine ev olmaz. Ama bu şekilde değil” diyerek vatandaşları itidale davet etti.
İktidarın uyguladığı politikaları da eleştiren Kılıçdaroğl`nun X hesabından yaptığı paylaşım şöyle:
“B.O.P işliyor…14 Mayıs`ta dinlemediniz, şimdi dinleyin!
Bu yürüyüş; bütün memuriyet hayatını yetimin tek kuruşu uğruna hırsızlarla mücadeleye adayan, siyasi kariyeri boyunca milletin menfaatinden başka şahsi hiçbir menfaat gözetmeyen, insan sevgisi, onur-namus ve dürüstlük dışında hiçbir dünya malı biriktirmeyen vatansever bir adamın, tarih önünde her türlü tehdide rağmen milletine karşı son onur yürüyüşüdür.
Uzun yazacağım! Maalesef çok okumayı seven bir millet değiliz… Sizden ricam okuyanlar, okumayanlara anlatsın. 2 gündür Kayseri, Konya, Gaziantep, Hatay başta olmak üzere; ülkemizin birçok yerinde sığınmacılara yönelik şiddet içeren gösterileri üzülerek takip ettik. Öncelikle bütün milletimize çağrımdır; kendi vicdanınıza ömür boyu çekeceğiniz bir vebal yüklemeyin. Çocuklarınıza kirli bir miras bırakmayın. Türkiye`yi uluslararası kamuoyunda utanç vesikası olarak hatırlanacak bir duruma düşürmeyin. Öfkenizi anlıyorum ve hak veriyorum. Ben de sizler gibi düşünüyorum. Seçim döneminde sığınmacıları 2 yıl içerisinde göndereceğimi, bunun bir milli bekâ sorunu olduğunu söylemiştim. Sizler gibi ben de mültecilerin, Erdoğan ağzıyla "bay bay Kemal" dediği videoları, endişe içerisinde üzülerek izledim.
Yurttaşlarım, kardeşlerim, aziz milletim; Onların tam istediklerini yapıyorsunuz. Sakın! Büyük Orta Doğu projesinin ve onun eş başkanının kurduğu plana ortak olmayın. Türkiye`de iç karışıklık; dış müdahale zeminini oluşturur. Bunu istiyorlar oyuna gelmeyin.. Öfkenizi diri tutun! Ama bunu savaştan çocuğunun canını kaçıran zavallı bir babaya karşı değil, onları buraya getirmek için ülkelerinde savaş çıkaran ve sizi onlara düşman eden, küresel şer odaklarına ve onların satılık işbirlikçilerine karşı diri tutun!
NATO toplantılarının ışıltılı mermerlerinden bayrak toplama sahtekarlığına bakmayın. Bakacağınız yer; Suriye`deki tek toprağımız olan Süleyman Şah türbesini ve oradaki bayrağımızı terk edenlerdir. Bakacağınız yer; hastanelerimizde tedavi ettikleri, utanmadan arlanmadan Kuva-i Milliye hareketiyle bir tuttukları, başka bir ülkeyi parçalatmak için besledikleri ÖSO denen gruba bayrağımızı parçalatanlardır! Kardeşlerim, bakacağınız yer; bizim okumuş-yetişmiş-güzel çocuklarımızı yurtdışına gönderenler, bizleri Avrupa`nın asgari ücretli çalışanı yapmak için içimize ne idüğü belirsiz Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve dünyanın birçok geri kalmış, toplu tecavüz kültüründen gelme mültecileri içimize sokan B.O.P eş başkanıdır. Bakacağınız yer; Karadeniz`in şehirlerini, Akdeniz`in sahillerini, topraklarımızı, evlerimizi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını 3 kuruşa satan iktidardır.
Planı anlayın, plana sadık kalanları tanıyın…
Taş yerinde ağırdır, mülteciler gitmek zorundadır. Ev içine ev olmaz. Ama bu şekilde değil! Tekrar söylüyorum, parayla satılan vatandaşlıklar iptal edilecek ve bütün mülteciler onurları kırılmadan geri gönderilecektir. Sabır… Sizleri itidale ve sükunete davet ediyorum. Son olarak söylemek isterim ki; verdiğimiz mücadele karşısında benim canımın hiçbir kıymeti yoktur. Birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize sahip çıkın. Hepinizi çok seviyorum…