(ANKARA)- CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, asgari ücrete ara zam yapılmasının artık bir zorunluluk haline geldiğini ifade ederek, “Milyonlarca emekçi için bugünkü asgari ücret, yutkunmalarını imkânsızlaştıran bir düğüm haline gelmiştir. Emekçi geçim derdindeyken, şahsım iktidarı kötü yönetiminin faturasını ücretlilere çıkartarak, alın terinin karşılığı olan ücretleri enflasyonun sebebi olarak gösterme çabasında” dedi.
CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, asgari ücrete ara zamla ilgili yazılı açıklama yaptı. Asgari ücretlinin alım gücünün yılın ilk beş ayında 3 bin 863 lira eridiğini buna karşın gıda fiyatlarının yüzde 93 oranında arttığını hatırlatan Taşcıer, “Açlıkla mücadele milyonlarca emekçi için bugünkü asgari ücret, yutkunmalarını imkânsızlaştıran bir düğüm haline gelmiştir. Emekçi geçim derdindeyken, şahsım iktidarı kötü yönetiminin faturasını ücretlilere çıkartarak, alın terinin karşılığı olan ücretleri enflasyonun sebebi olarak gösterme çabasında” ifadelerini kullandı.
“Enflasyonun sebebi ücret artışı değil, kötü yönetimdir”
“Maliye Bakanı ‘fiyat istikrarı’ diyor ama istikrarsızlığın sorumlusu olarak da ‘geçinemiyoruz’ diyenleri görüyor” ifadelerini kullanan Taşcıer, ``Ekonomi yönetiminin söylemleri ortada. Öte yandan bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız var ki, evlere şenlik. Müjde vermekten sorun çözmeye zamanı kalmıyor. Çalışma hayatı, emek, emekçi, emekli, sosyal güvenlik olmasa dört dörtlük bakanlık yapacak. Kendisine göre ara zam için bir sebep yok. Çünkü bakan enflasyonun hesabını ücretliye verilen üç kuruşluk zamdan soruyor. Bilimden, ekonomiden, adaletten ve vicdandan uzaklaşan şahsım iktidarında tutarsızlık, istikrar sembolü oldu`` dedi.
“Hesap ortada, geçinemiyorlar”
Bakkallarda, pazarlarda ve marketlerdeki fiyatların artışına dikkat çeken Taşçıer, ayrıca şunları dile getirdi:
“Bakkalda, markette, pazarda fiyatlar uçtu. 2024’ün başında 8 lira olan ekmek bugün 10 lira. 5 ayda ücretlinin sofrasından 425 ekmek eksildi. Litresi 40 lira olan süt 45 liraya çıktı. 7 milyondan fazla yoksul çocuğun beslenme çantasından 47 litre süt eksildi. Geçtiğimiz yıl Haziran’da 11 bin 402 lira alan asgari ücretli, Ulusal Et Konseyi verilerine göre kilosu 172 liradan 66 kilo kuzu eti alıyordu. Şu anda 17 bin lirayla sadece 48 kilo alabiliyor. Etin kilosu yüzde 105 zamlanarak 354 liraya kadar çıktı. Asgari ücretlinin sofrasından 18 kilo kuzu eti buhar oldu uçtu. Ocak ayından bu yana alışveriş torbasından 23 litre ayçiçek yağı, 24 kilo pirinç, 30 kilo tavuk eti, 11 kilo kıyma yok oldu, gitti ancak asgari ücret hala aynı. Hesap ortada, sabit gelirlinin bu şartlarda bırakın sağlıklı yaşamayı, asgari düzeyde nefes alması bile neredeyse imkânsız hale geldi.
“Bedeli neden emekçi ödesin?”
Emeğin hakkını teslim etmek, sosyal adaletin gereğidir. Ancak mevcut durumda, asgari ücretle çalışan milyonlarca emekçimiz, geçimlerini sağlamakta büyük zorluklar yaşıyor. Üstelik ülkemizde asgari ücret, artık vasat bir gelir seviyesini değil, insanların hayatta kalmak için savaşmak zorunda kaldığı acı bir gerçeği yansıtıyor. Ekonomik göstergeler ortada; enflasyon hızı gelir artışlarının çok üzerinde seyretmekte. Bu durum, halkın alım gücünü her geçen gün biraz daha düşürmekte ve hayat standardını geriletmektedir. Bu nedenle, acilen asgari ücrete anlamlı ve yeterli bir zam yapılması, insanca yaşayabilecek bir gelirin sağlanması elzemdir.”