23 Kasım 2024 Cumartesi


09:51   MAMAK METRO IHALESI YENIDEN YAPıLDı... YAVAŞ: ‘`575 MILYON EUROYA RAZı OLMADıK, ANKARALıLARıN HAKKıNı SAVUNDUK. İHALEYI REVIZE ETTIK, IKINCI TURDA 187 MILYON EURO DAHA AZ TEKLIF ALDıK``   09:47   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER: “TÜM ÖĞRETMENLERIMIZIN ÖĞRETMENLER GÜNÜ`NÜ KUTLARıM”   09:38   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER: “BIZI IKTIDARA VAHAP SEÇER BELEDIYECILIĞI TAŞıMAZ, CUMHURIYET HALK PARTISI BELEDIYECILIĞI TAŞıR”   02:24   CHP HEYETI SAMSUN`DA SOKAĞıN SESINI DINLIYOR   01:30   MADENCILERIN DIRENIŞINE DEPREMZEDELERDEN DESTEK MESAJı: "MADENCILERIN AZIM VE KARARLıLıĞı OLMASAYDı BIZ O CEHENNEMDEN ASLA ÇıKAMAZDıK"   23:18   CHP LIDERI ÖZEL, KAYYUMLARA KARŞı 30 KASıM`DA TOPLANMAK ÜZERE CHP`LI BELEDIYE BAŞKANLARıNı GENEL MERKEZ`E ÇAĞıRDı   22:15   CHP, TUNCELI VE OVACıK`A HEYET GÖNDERIYOR   22:09   KEMAL KıLıÇDAROĞLU: "TEK ADAM REJIMI NEDEN, KAYYUMLAR SONUÇTUR"   21:42   CHP LIDERI ÖZEL: OVACıK BELEDIYEMIZE VE TUNCELI BELEDIYESI`NE KAYYıM ATAMA KARARı, KıLıFıNA BILE UYDURULAMAMıŞ MILLI IRADE HıRSıZLıĞıDıR   21:22   DEM PARTI`DEN TUNCELI VE OVACıK BELEDIYELERINE KAYYUM ATANMASıNA TEPKI: İKTIDAR, HALK IRADESINI ADıM ADıM ORTADAN KALDıRıYOR   20:28   TUNCELI VE OVACıK BELEDIYELERINE KAYYUM ATANDı   16:29   KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı... GÖKHAN GÜNAYDıN: BU DAVA, FIILEN MILLETVEKILLIĞI VE GENEL BAŞKANLıK GÖREVINI SÜRDÜRMEKTE OLAN HERKESE VERILMIŞ BIR GÖZDAĞı   16:23   CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN: BIZ ÇARŞıDAN GELIRKEN SIZ GIDIYORDUNUZ   16:19   KEMAL KıLıÇDAROĞLU, SAVUNMASıNı TAMAMLAMASıNıN ARDıNDAN ÖZGÜR ÖZEL ILE BERABER ADLIYEDEN AYRıLDı   16:09   ERDOĞAN`A HAKARETTEN YARGıLANAN KEMAL KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı: "ERDOĞAN; ÜLKEMIZ, DEVLETIMIZ, BIRLIĞIMIZ VE GELECEĞIMIZ IÇIN BIR TEHDIT VE TEHLIKEDIR"   16:09   ERDOĞAN`A HAKARETTEN YARGıLANAN KEMAL KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı: "ERDOĞAN; ÜLKEMIZ, DEVLETIMIZ, BIRLIĞIMIZ VE GELECEĞIMIZ IÇIN BIR TEHDIT VE TEHLIKEDIR"   12:18   CHP LIDERI ÖZEL ILE CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN`ıN "PAZAR ZIYARETI" TARTıŞMASı PAZAR YERINDE YANKı BULDU: YAŞAMA ŞANSıMıZı ALDı ELIMIZDEN, SEÇIM ISTIYORUZ...   12:03   YENIDOĞAN ÇETESI DAVASı DURUŞMASıNıN 5. GÜNÜ... 112 AMBULANS ŞOFÖRÜ GıYASETTIN MERT ÖZDEMIR: HASTA YÖNLENDIRMESINDEN DOLAYı MADDI KAZANCıM OLDUĞUNU KABUL EDIYORUM   11:42   YARGıTAY ONURSAL BAŞKANı PROF. DR. SELÇUK: ``TÜRKIYE ADALET DEYINCE NUTUK ÇEKMESINI IYI BILIYOR AMA NASıL GERÇEKLEŞTIRIRIZ, BUNUN ÜZERINDE HIÇ DURMUYOR``   11:41   TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMISYONU... CHP`LI TÜRELI: KEMAL KıLıÇDAROĞLU`NA ARAÇSALLAŞTıRıLMıŞ YARGı ELIYLE YAPıLAN BASKıYA BOYUN EĞMEYECEĞIZ  
 
     
   

CHP MYK, SAMSUN`DA TOPLANDI...


CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla dün Samsun’a geldi. Burada kutlama ve yürüyüşlere katılan Özel, bugün ilk olarak Atakum Belediyesi’ni ziyaret etti. Özel, Samsun programının kapanışında ise CHP MYK’yı topladı.

 

Tarih : 20 Mayıs 2024 Pazartesi 15:45   Okunma : 403

HABER: GÜLARA SUBAŞI - MEHMET REBİİ ÖZDEMİR / KAMERA: ÜNAL AYDIN

(SAMSUN) - CHP MYK, 19 Mayıs Atatürk`ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında, Samsun`da toplandı. Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasıyla ilgili “Bu olayların en kilit isimlerinden biri de bizim ‘suç işleri bakanı` olarak nitelediğimiz Süleyman Soylu`dur. Süleyman Soylu`nun derhal dokunulmazlığının kaldırılarak yargılama sürecine dahil edilmesi gerekmektedir” dedi. AKP`nin ‘etki ajanlığı` düzenlemesini de içeren ‘9. Yargı Paketi`ni eleştiren Yücel, “Bu düzenleme, ‘Hükümeti eleştireni bir kılıf bulup içeri tıkarım, istediğin kadar da ceza veririm` demek” diye konuştu. Yücel, “Hamas`ı Kuvayı Milliye`ye benzetmek, gaflet, dalalet ve cehalettir” dedi.

Parti Sözücüsü Deniz Yücel, saat 11.30`da başlayan toplantı devam ederken açıklama yaparak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İran halkına başsağlığı dileyen Yücel, tasarruf tedbirleri üzerinden iktidarı eleştirdi. Yücel`in açıklamasından öne çıkanlar şöyle: 

" Öncelikle Tokat`ın Erbaa ilçesinde bir evde meydana gelen patlamada yaralanan beşi jandarma personeli yedi yaralımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Kendilerine acil şifalar diliyoruz. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir, Abdullah Yanik`in vefatları nedeniyle komşumuz İran`a ve İran halkına baş sağlığı diliyoruz. 

Dün, Türk milleti için umudun yeşerdiği, özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın ilk adımının atıldığı bu güzel vatanın kurtuluş mücadelesinin başladığı gündü. Bu nedenle köklerini Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri`nden alan Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yönetim Kurulu olarak 19 Mayıs`ta ve bugün Samsun`da bu mücadelenin başladığı topraklardayız. Ordunun elinden silahı ve cephanesi alınmış, millet yorgun ve fakir bir halde dört bir yanı işgal altında emperyalist devletlerce paylaşılmasına kesin gözüyle bakılan, parçalanmakta olan bir imparatorluktan özgür ve bağımsız bir cumhuriyet kuran büyük önder Mustafa Kemal Atatürk Samsun`a çıkmadan bir yıl önce şunu diyor: ``Her şeye rağmen, muhakkak bir aydınlığa doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletim hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan hakikat aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik görmemdir.`` Mustafa Kemal Atatürk bu sözleriyle Türk gencine olan inancını ve umudunu ifade etmiştir. Bu ülkeyi gençlere emanet eden, kendisinin doğum günü olduğunu söylediği günü, gençlik ve spor bayramı yapan bir dünya lideridir Mustafa Kemal Atatürk. Yokluklar içerisinde yeşertilen umudun imkansızlıklar içerisinde büyütülen inancın ve bağımsızlığa duyulan özlemin adıdır 19 Mayıs. Bugün 105 yıl önceki inanç ve kararlılıkla Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz."

Açıklanan tasarruf tedbirlerine değinen Yücel, iktidarın seçim intikamını aldığını belirterek şunları söyledi:

"Tasarruf paketine baktığımızda alınan tedbirlerin geneli üç yıllık bir program haline getirilmiş. Yani 2027 kadar tasarruf tedbirleri uygulanacak. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri zamanında yapılırsa 2028`de. Yani tasarruflar seçimden bir yıl öncesine kadar. En başta şunu açık ve kesin bir dille ifade edelim. Kamuda israfa son verilmeli, israfı sona erdirecek her türlü tedbir alınmalıdır. Bu konuda tavrımız açık ve net. Ancak kamuda tasarruf diye emekliye, işsize, işçiye bu ülkenin dar gelirli vatandaşlarına dayatılacak adı tasarruf özü hak ve hizmet gasbı olan her türlü uygulamanın da karşısındayız. İktidar mensupları şatafat içerisinde yaşıyor, saray için günde 15 milyon lira harcama yapılıyor. Diyanet İşleri Başkanı için adeta oto galerisi kuruluyor. Uçak inmeyen havaalanlarına dolarla ödeme garantisi veriliyor. Yüzlerce araç bu konvoylarla seçim kampanyaları yürütülüyor. AKP`den devralınan belediyelerdeki korkunç israf her gün belgeleriyle ortaya çıkılıyor. Ama bir tasarruf paketi açıklanıyor. Bu saydıklarımız hiçbirinden bahsedilmez. Tasarruf adı altında memurun ulaşım hakkına, lojman hakkına göz dikiliyor, binlerce işsiz gencin umudu yok ediliyor. Bu sözde tasarruf paketi bu haliyle çalışanın hakkına göz diken bir düzenlemeden başka bir şey değildir. Sarayların lambaları ışıl ışıl yanmaya devam edecek. Uçak sayıları, makam araçları azalmayacak ama emekçi servise binmeyecek, kamuda gençlere yer açılmayacak. Bunun adı tasarruf değil. Bunun adı seçim intikamı. Ekonomideki kötü gidişatın faturası yine emekçiye çıkarıldı."

AKP`nin amacı yargı reformu değil, yargıyı ele geçirmek

Gündemdeki ‘9. Yargı Paketi`ne ilişkin eleştirilerini sıralayan Yücel, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan 30 Mayıs tarihinde Yargı Reformu Strateji belgesini açıkladı. Şatafatlı sözlerle süsleyip anlattığı bu strateji belgesinden hemen sonra adı yargı reform paketi olan ama içeriğinde reformun R`si dahi olmayan kanun teklifleri Meclis`e geldi. 2019`dan bugüne kadar tam 8 reformu paketini Meclis`e getirdiler. Hiçbiri gerçek anlamda yargı reformu değildi. Çünkü AKP`nin amacı aslında yargı reformu yapmak değil, yargıyı ele geçirmek. Ya ülkücü, AKP`li, tarikat dalgası yüzünden 36 tur boyunca Yargıtay Başkanı`nı seçemedi. AKP bunu sistematik bir şekilde bilerek ve isteyerek yaptı. Hak ve özgürlükler korunup geliştirilecek dediler. AKP`ye muhalif olan herkesi hedef gösterip apar topar gözaltına aldılar. Savunma hakkı dediler. Sonra kalkıp baroları bölüp parçalayan, avukatları kutuplaştıran, çoklu baro denilen bir garabet teklifi tüm baroların itirazlarına rağmen Meclis`ten geçirdiler. Adalete erişim kolaylaşacak dediler. Anayasa Mahkemesi binlerce dosyada makul sürede yargılanma hakkını ihlal edildiğine karar verdi. AKP iktidarı öğrencisinden sanatçısına, esnafından işçisine herkesi susturmak ve baskı altına almak için yargıyı kullandı. Üstelik de bunu yargı reformu adı altında yaptılar. Şimdi Meclis`te bu yargı paketlerinin dokuzuncusu geliyor. Bu yargı paketinde AKP etki ajanlığı denen bir hukuk garabetini Meclis`e getirmeyi hedefliyor. Nedir bu etki ajanlığı düzenlemesi? Basında yer alan haberlere göre bu düzenlemenin gerekçesi şöyle, devletin iç ya da dış siyasal yararına yönelik olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetlerin cezalandırılması söz konusu olacak. Bu kapsamda iktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji gibi alanlar devletin iç ya da dış siyasal yararları kavramı içerisinde değerlendirilecek. Bu gibi alanlarda yapılan eleştiriler haberler, açıklamalar ya da faaliyetler suçun konusunu oluşturabilecek. Böyle bir düzenleme kanun yapma tekniğine, ceza hukukunun temel prensiplerine, Anayasa`da teminat altına alınan temel hak ve hürriyetlere aykırı ve sadece ve sadece AKP`nin keyfi uygulamalarına hukuki bir kılıf bulma çabasından başka bir şey değildir. Bu düzenleme ne demek biliyor musunuz? ‘Hükümeti eleştireni bir kılıf bulup içeri tıkarım, istediğin kadar da ceza veririm` demek. Geçmişte buna benzer düzenlemeler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Ancak AKP ısrarla Meclis`teki çoğunluğuna güvenerek Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı düzenlemeleri Meclis`e getirmeye devam ediyor.

"Bu olayların en kilit isimlerinden biri de İçişleri eski Bakanı"

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yücel, şunları söyledi:

“Emniyet teşkilatımızın mensuplarıyla çetelerin üst düzey bürokratların da adının karıştığı bir darbe yapılanmasından devlet içerisinde bir hesaplaşmadan bahsediliyor. Üç-beş sene öncesine kadar sokaklarda torbacılık yapan, sonradan çete liderliğine terfi eden biri nasıl olur da devletle bu denli üst düzeyli ilişki kurar, oralara sirayet eder. Emniyet teşkilatına yıllarca FETÖ`den referans almadan polis almazsanız, liyakati değil çeşitli tarikatları ve FETÖ referansını dikkate alırsanız netice böyle olur. Ne yaparsanız yapın, dikiş tutmaz. Korkarız ki daha kötü günler bizi bekliyor. Bu olayların en kilit isimlerinden biri de İçişleri eski Bakanı. Bizim ‘suç işleri bakanı` olarak nitelediğimiz Süleyman Soylu`dur. Yargıya, adalet mekanizmasına ve devlete hak ettiği itibar ve güven yeniden kazandırılmak istiyorsa Süleyman Soylu`nun derhal dokunulmazlığının kaldırılarak yargılama sürecine dahil edilmesi gerekmektedir.”

"Hamas`ı Kuvayı Milliye`ye benzetmek, gaflet, dalalet ve cehalettir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın "Türkiye`de Kuvayı Milliye ne ise HAMAS da odur" açıklamasını eleştiren Yücel, şu ifadeleri kullandı:

"Geçtiğimiz günlerde Sayın Erdoğan binlerce sivilin ölümünden sorumlu olan Hamas`ı Kuvayı Milliye`ye benzetiyor ve diyor ki `ama Anadolu`yu savunuyor`. Ya arkadaş bugün Hamas`ı Kuvayı Milliye`ye benzetmek kendi tarihini bilmemek, atalarının bu topraklarda verdiği mücadeleyi hafife almak demektir. Bugün Hamas`ı Kuvayı Milliye`ye benzetmek, gaflet, dalalet ve cehalettir. Kuvayı Milliye`nin her bir mensubuna hakarettir. Kuvayı Milliye`nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk`tür. Mustafa Kemal Atatürk öyle büyük bir liderdir ki bir taraftan vatanını ve milletinin bağımsızlığı için ordularının başında savaşmış bir komutan. Bir taraftan da “bayrak bir ulusun bağımsızlığını simgesidir. Onurudur, şerefidir. Ne olursa olsun çiğnenmez diyerek önüne serilen bayrağı yerden kaldırtan ve çiğnemeyen bir lider. Siz hiç Kuvayı Milliyecilerin sivilleri katlettiğini duydunuz mu? Anadolu`yu savunmak, biz varken Hamas`a düşmez. Biz Mustafa Kemal Atatürk`ün bağımsızlık davasını hala sürdüren ve bu uğurda ölmeyi göze alanlarız. İhtiyaç olursa Anadolu`yu biz savunuruz. Net bir şekilde ifade edeyim Kuvayı Milliye, dünya siyasi tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir halk hareketidir.”

 

CHP MYK, 19 Mayıs Atatürk`ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında, Samsun`da toplandı. Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasıyla ilgili “Bu olayların en kilit isimlerinden biri de bizim ‘suç işleri bakanı` olarak nitelediğimiz Süleyman Soylu`dur. Yargıya, adalet mekanizmasına ve devlete hak ettiği itibar ve güven yeniden kazandırılmak istiyorsa Süleyman Soylu`nun derhal dokunulmazlığının kaldırılarak yargılama sürecine dahil edilmesi gerekmektedir” dedi. AKP`nin ‘etki ajanlığı` düzenlemesini de içeren ‘9. Yargı Paketi`ni eleştiren Yücel, “Bu düzenleme, ‘Hükümeti eleştireni bir kılıf bulup içeri tıkarım, istediğin kadar da ceza veririm` demek” diye konuştu. Yücel, “Hamas`ı Kuvayı Milliye`ye benzetmek, gaflet, dalalet ve cehalettir” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs Atatürk`ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla dün Samsun`a geldi. Burada kutlama ve yürüyüşlere katılan Özel, bugün ilk olarak Atakum Belediyesi`ni ziyaret etti. Özel, Samsun programının kapanışında ise CHP MYK`yı topladı.

Parti Sözücüsü Deniz Yücel, saat 11.30`da başlayan toplantı devam ederken açıklama yaparak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İran halkına başsağlığı dileyen Yücel, tasarruf tedbirleri üzerinden iktidarı eleştirdi. Yücel`in açıklamasından öne çıkanlar şöyle: 

" Öncelikle Tokat`ın Erbaa ilçesinde bir evde meydana gelen patlamada yaralanan beşi jandarma personeli yedi yaralımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Kendilerine acil şifalar diliyoruz. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir, Abdullah Yanik`in vefatları nedeniyle komşumuz İran`a ve İran halkına baş sağlığı diliyoruz. 

Dün, Türk milleti için umudun yeşerdiği, özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın ilk adımının atıldığı bu güzel vatanın kurtuluş mücadelesinin başladığı gündü. Bu nedenle köklerini Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri`nden alan Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yönetim Kurulu olarak 19 Mayıs`ta ve bugün Samsun`da bu mücadelenin başladığı topraklardayız. Ordunun elinden silahı ve cephanesi alınmış, millet yorgun ve fakir bir halde dört bir yanı işgal altında emperyalist devletlerce paylaşılmasına kesin gözüyle bakılan, parçalanmakta olan bir imparatorluktan özgür ve bağımsız bir cumhuriyet kuran büyük önder Mustafa Kemal Atatürk Samsun`a çıkmadan bir yıl önce şunu diyor: ``Her şeye rağmen, muhakkak bir aydınlığa doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletim hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan hakikat aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik görmemdir.`` Mustafa Kemal Atatürk bu sözleriyle Türk gencine olan inancını ve umudunu ifade etmiştir. Bu ülkeyi gençlere emanet eden, kendisinin doğum günü olduğunu söylediği günü, gençlik ve spor bayramı yapan bir dünya lideridir Mustafa Kemal Atatürk. Yokluklar içerisinde yeşertilen umudun imkansızlıklar içerisinde büyütülen inancın ve bağımsızlığa duyulan özlemin adıdır 19 Mayıs. Bugün 105 yıl önceki inanç ve kararlılıkla Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz."

Açıklanan tasarruf tedbirlerine değinen Yücel, iktidarın seçim intikamını aldığını belirterek şunları söyledi:

"Tasarruf paketine baktığımızda alınan tedbirlerin geneli üç yıllık bir program haline getirilmiş. Yani 2027 kadar tasarruf tedbirleri uygulanacak. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri zamanında yapılırsa 2028`de. Yani tasarruflar seçimden bir yıl öncesine kadar. En başta şunu açık ve kesin bir dille ifade edelim. Kamuda israfa son verilmeli, israfı sona erdirecek her türlü tedbir alınmalıdır. Bu konuda tavrımız açık ve net. Ancak kamuda tasarruf diye emekliye, işsize, işçiye bu ülkenin dar gelirli vatandaşlarına dayatılacak adı tasarruf özü hak ve hizmet gasbı olan her türlü uygulamanın da karşısındayız. İktidar mensupları şatafat içerisinde yaşıyor, saray için günde 15 milyon lira harcama yapılıyor. Diyanet İşleri Başkanı için adeta oto galerisi kuruluyor. Uçak inmeyen havaalanlarına dolarla ödeme garantisi veriliyor. Yüzlerce araç bu konvoylarla seçim kampanyaları yürütülüyor. AKP`den devralınan belediyelerdeki korkunç israf her gün belgeleriyle ortaya çıkılıyor. Ama bir tasarruf paketi açıklanıyor. Bu saydıklarımız hiçbirinden bahsedilmez. Tasarruf adı altında memurun ulaşım hakkına, lojman hakkına göz dikiliyor, binlerce işsiz gencin umudu yok ediliyor. Bu sözde tasarruf paketi bu haliyle çalışanın hakkına göz diken bir düzenlemeden başka bir şey değildir. Sarayların lambaları ışıl ışıl yanmaya devam edecek. Uçak sayıları, makam araçları azalmayacak ama emekçi servise binmeyecek, kamuda gençlere yer açılmayacak. Bunun adı tasarruf değil. Bunun adı seçim intikamı. Ekonomideki kötü gidişatın faturası yine emekçiye çıkarıldı."

AKP`nin amacı yargı reformu değil, yargıyı ele geçirmek

Gündemdeki ‘9. Yargı Paketi`ne ilişkin eleştirilerini sıralayan Yücel, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan 30 Mayıs tarihinde Yargı Reformu Strateji belgesini açıkladı. Şatafatlı sözlerle süsleyip anlattığı bu strateji belgesinden hemen sonra adı yargı reform paketi olan ama içeriğinde reformun R`si dahi olmayan kanun teklifleri Meclis`e geldi. 2019`dan bugüne kadar tam 8 reformu paketini Meclis`e getirdiler. Hiçbiri gerçek anlamda yargı reformu değildi. Çünkü AKP`nin amacı aslında yargı reformu yapmak değil, yargıyı ele geçirmek. Ya ülkücü, AKP`li, tarikat dalgası yüzünden 36 tur boyunca Yargıtay Başkanı`nı seçemedi. AKP bunu sistematik bir şekilde bilerek ve isteyerek yaptı. Hak ve özgürlükler korunup geliştirilecek dediler. AKP`ye muhalif olan herkesi hedef gösterip apar topar gözaltına aldılar. Savunma hakkı dediler. Sonra kalkıp baroları bölüp parçalayan, avukatları kutuplaştıran, çoklu baro denilen bir garabet teklifi tüm baroların itirazlarına rağmen Meclis`ten geçirdiler. Adalete erişim kolaylaşacak dediler. Anayasa Mahkemesi binlerce dosyada makul sürede yargılanma hakkını ihlal edildiğine karar verdi. AKP iktidarı öğrencisinden sanatçısına, esnafından işçisine herkesi susturmak ve baskı altına almak için yargıyı kullandı. Üstelik de bunu yargı reformu adı altında yaptılar. Şimdi Meclis`te bu yargı paketlerinin dokuzuncusu geliyor. Bu yargı paketinde AKP etki ajanlığı denen bir hukuk garabetini Meclis`e getirmeyi hedefliyor. Nedir bu etki ajanlığı düzenlemesi? Basında yer alan haberlere göre bu düzenlemenin gerekçesi şöyle, devletin iç ya da dış siyasal yararına yönelik olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetlerin cezalandırılması söz konusu olacak. Bu kapsamda iktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji gibi alanlar devletin iç ya da dış siyasal yararları kavramı içerisinde değerlendirilecek. Bu gibi alanlarda yapılan eleştiriler haberler, açıklamalar ya da faaliyetler suçun konusunu oluşturabilecek. Böyle bir düzenleme kanun yapma tekniğine, ceza hukukunun temel prensiplerine, Anayasa`da teminat altına alınan temel hak ve hürriyetlere aykırı ve sadece ve sadece AKP`nin keyfi uygulamalarına hukuki bir kılıf bulma çabasından başka bir şey değildir. Bu düzenleme ne demek biliyor musunuz? ‘Hükümeti eleştireni bir kılıf bulup içeri tıkarım, istediğin kadar da ceza veririm` demek. Geçmişte buna benzer düzenlemeler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Ancak AKP ısrarla Meclis`teki çoğunluğuna güvenerek Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı düzenlemeleri Meclis`e getirmeye devam ediyor.

"Bu olayların en kilit isimlerinden biri de İçişleri eski Bakanı"

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yücel, şunları söyledi:

“Emniyet teşkilatımızın mensuplarıyla çetelerin üst düzey bürokratların da adının karıştığı bir darbe yapılanmasından devlet içerisinde bir hesaplaşmadan bahsediliyor. Üç-beş sene öncesine kadar sokaklarda torbacılık yapan, sonradan çete liderliğine terfi eden biri nasıl olur da devletle bu denli üst düzeyli ilişki kurar, oralara sirayet eder. Emniyet teşkilatına yıllarca FETÖ`den referans almadan polis almazsanız, liyakati değil çeşitli tarikatları ve FETÖ referansını dikkate alırsanız netice böyle olur. Ne yaparsanız yapın, dikiş tutmaz. Korkarız ki daha kötü günler bizi bekliyor. Bu olayların en kilit isimlerinden biri de İçişleri eski Bakanı. Bizim ‘suç işleri bakanı` olarak nitelediğimiz Süleyman Soylu`dur. Yargıya, adalet mekanizmasına ve devlete hak ettiği itibar ve güven yeniden kazandırılmak istiyorsa Süleyman Soylu`nun derhal dokunulmazlığının kaldırılarak yargılama sürecine dahil edilmesi gerekmektedir.”

"Hamas`ı Kuvayı Milliye`ye benzetmek, gaflet, dalalet ve cehalettir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın "Türkiye`de Kuvayı Milliye ne ise HAMAS da odur" açıklamasını eleştiren Yücel, şu ifadeleri kullandı:

"Geçtiğimiz günlerde Sayın Erdoğan binlerce sivilin ölümünden sorumlu olan Hamas`ı Kuvayı Milliye`ye benzetiyor ve diyor ki `ama Anadolu`yu savunuyor`. Ya arkadaş bugün Hamas`ı Kuvayı Milliye`ye benzetmek kendi tarihini bilmemek, atalarının bu topraklarda verdiği mücadeleyi hafife almak demektir. Bugün Hamas`ı Kuvayı Milliye`ye benzetmek, gaflet, dalalet ve cehalettir. Kuvayı Milliye`nin her bir mensubuna hakarettir. Kuvayı Milliye`nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk`tür. Mustafa Kemal Atatürk öyle büyük bir liderdir ki bir taraftan vatanını ve milletinin bağımsızlığı için ordularının başında savaşmış bir komutan. Bir taraftan da “bayrak bir ulusun bağımsızlığını simgesidir. Onurudur, şerefidir. Ne olursa olsun çiğnenmez diyerek önüne serilen bayrağı yerden kaldırtan ve çiğnemeyen bir lider. Siz hiç Kuvayı Milliyecilerin sivilleri katlettiğini duydunuz mu? Anadolu`yu savunmak, biz varken Hamas`a düşmez. Biz Mustafa Kemal Atatürk`ün bağımsızlık davasını hala sürdüren ve bu uğurda ölmeyi göze alanlarız. İhtiyaç olursa Anadolu`yu biz savunuruz. Net bir şekilde ifade edeyim Kuvayı Milliye, dünya siyasi tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir halk hareketidir.”

 






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA