SENEM BÜYÜKTANIR
(ANKARA) Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kobani Davası`na ilişkin yaptığı açıklamada istinaf ve temyiz sürecini hatırlattı. ANKA Haber Ajansı`na konuşan Kobani Davası avukatlarından Çiğdem Kozan, istinaf dilekçesi için gerekçeli kararın yazılmasını beklediklerini hatırlatarak, "Ortada bir suç olmadığı çok açık, istinaf sürecinde tüm cezaların kaldırılması gerekir" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kobani Davası kararlarına ilişkin gazetecilerin sorusu üzerine yaptığı açıklamada "Yasin Börü ve arkadaşlarını öldüren sanıklar" la ilgili cezaları hatırlattı.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi "Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürülmesi suçlaması" ile ilgili Selahattin Demirtaş`ın da aralarında olduğu 36 sanık hakkında "suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması" nedeniyle beraat kararı vermişti.
Yargılamanın bir kurgu üzerine ilerlediğini dile getiren davanın avukatlarından Çiğdem Kozan, 6-8 Ekim olayları olarak anılan süreçte yaşamını yitiren kişilerin çoğunluğunun HDP`li olduğunu hatırlattı.
Mahkeme sürecinde, "yaşamını yitirenlerin HDP`nin yaptığı sosyal medya paylaşımları ile alakalı olmadığını en başından beri paramiliter karanlık güçlerin süreci bulandırdığını" anlattıklarını vurgulayan Kozan, "Dosyada maktul olarak yer alan çoğu HDP`li, ya IŞİD tarafından ya HÜDA-PAR tarafından katledilmiş. Bunları mahkemede tek tek anlattık" diye konuştu.
``BU DOSYA HDP`Yİ KAPATMAK AMACIYLA KURGULANDI``
İstinaf süreci için gerekçeli kararın yazılmasını beklediklerini söyleyen Av. Kozan "Bu yargılama HDP`li siyasetçileri tasfiye etmek hapishanelerde tutmak ve HDP`yi de bu dosyayı gerekçe ederek kapatmak amacıyla kurgulandı" dedi. HDP`nin attığı tweetlerin demokratik protesto çağrısı olduğunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile tespit edildiğini dile getiren Kozan şöyle konuştu:
"Zorlama yolla üretilen gizli tanıklar üzerinden yargılama yapılmaya çalışıldı. Verilen cezalar Kürt halkına ve Kürtlerle dayanışma gösterenlere verildi. Ortada bir suç olmadığı çok açık, istinaf sürecinde tüm cezaların kaldırılması gerekir. Ancak bizler bunun yalnızca hukuki yargılama yapılırsa mümkün olduğunu, siyaseten yürütülen yargılamalarla mümkün olmadığını biliyoruz."