HABER: ZEYNEP BOZUKLU / KAMERA: ÜNAL AYDIN
Türk Eczacıları Birliği, 14 Mayıs Eczacılık Günü nedeniyle eczacıların ve hastaların yaşadığı sıkıntılar ve bunlara yönelik alınması gereken önlemlerle ilgili basın toplantısı düzenledi. Türk Eczacıları Birliği Başkanı Arman Üney, şunları söyledi:
"İlacın üretiminden hastaya ulaştırılmasına kadar geçen her aşamada, yetkinlik sahibi 50 bini aşkın meslektaşımızla, 185 yıldır aklın ve bilimin yolundan şaşmadan halkımızın en yakın sağlık danışmanı olmaya devam ediyoruz. Kamuda, akademide, ilaç sanayisinde ve eczanelerimizde güvenilir ve kolay erişilebilir ilaç hakkını savunuyoruz. Sağlığı ve sağlıklı hayat hakkını savunuyoruz. O nedenle bu yılki Eczacılık Haftamızın temasını `Eczacı Varsa Hayat Var` olarak belirledik.
TÜİK`in Sağlık Harcamaları İstatistikleri 2022 yılı verilerine göre ülkemiz toplam cari sağlık harcamalarına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH)`da ayırdığı yüzde 3,7`lik oran ile OECD ülkelerine göre en düşük pay ayıran ülkedir. Toplam sağlık harcamalarının GSYH oranı 2021 yılında yüzde 4,6 iken 2022 yılında daha da düşerek yüzde 3.7 olmuştur.
"2024 YILINDA VATANDAŞLARIMIZIN CEBİNDEN ÇIKACAK İLAÇ FİYAT FARKI 20 MİLYAR LİRAYI BULABİLİR"
Bu durum, geri ödeme kapsamında yer alan ilaçlarda kısıtlamalara gidilmesi, hastalarımızın cebinden çıkacak ilaç fiyat farklarının daha da artması, (ki 2024 yılında katılım payı haricinde vatandaşlarımızın cebinden çıkacak ilaç fiyat farkının 20 milyar TL`yi bulacağını öngörüyoruz), ilaç yoklukları ve ilaca kısıtlı erişim sorunları, yeni keşif - yeni nesil ilaçların ülkemizde erişime açılamaması ve hastalarımızın yeni tedavi olanaklarından faydalanamamaları, yarım kalan tedaviler nedeni ile oluşan yeni komplikasyonların hasta güvenliğini ve sağlık bütçelerini daha fazla tehdit etmesi şeklinde özetlenebilecek pek çok istenmeyen sonucu da beraberinde getirmektedir."
Üney, eczacıların ve hastaların karşılaştığı problemlerin giderilmesi için çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
"Hastalarımızın tedavileri için ihtiyaç duydukları ilaçlara erişimi sağlanmalıdır. Ödemek durumunda kaldıkları ek tedavi maliyetlerinin azaltılmalıdır. Zamanında ve doğru müdahalelerle hastalıkların tedavisi ve engellemesi adına Ulusal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içerisinde sağlığa ayrılan payın artırılması, sağlık bütçesi içerisinde ilaca uygun oranlarda pay ayrılması zaruridir.
"DIŞA BAĞIMLI OLMAYAN BİR İLAÇ SANAYİ HEDEFİ OLMALIDIR"
Yerli ve milli ilaç üretimi konusu çok önem verdiğimiz konu başlıklarından birisidir. Daha önce de dile getirdik, dışa bağımlı olmayan bir ilaç sanayi hedefi, bütün ilaç sektörünün ana hedeflerinden biri olmalıdır. İlaç stratejik bir üründür ve ilaçta dışa bağımlık toplum sağlığı açısından ağır sonuçlara neden olmaktadır. Bu sonuçları zaman zaman hep birlikte yaşıyoruz. İlaç yokluklarının önüne geçebilmenin yolu, her ilaca kolayca erişebilmenin yolu kapsamlı bir yerli ilaç üretiminden geçmektedir.
"AYRIMCILIĞA ARTIK SON VERİLMELİDİR"
Kamuda görev yapan meslektaşlarımız ile emekli kamu eczacılarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi ve hak kayıplarının giderilmesi özel önem ve öncelik verdiğimiz konuların başındadır. Sağlık ve tedavi hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olan, stratejik personel olarak görev yapan kamudaki meslektaşlarımızın karşı karşıya kaldıkları ayrımcılığa artık bir son verilmelidir. Kamudan emekli meslektaşlarımızın yaşadıkları mağduriyet artık bir an önce giderilmelidir.
Son dönemde meslektaşlarımıza yönelik şiddet olaylarında ne yazık ki ciddi bir artış bulunmaktadır. Birinci basamak sağlık danışmanı olarak sağlık hizmeti veren eczacılarımızın sundukları bu hizmetin güvenli ortamlarda yerine getirilmesi için gereken önlemlerin acilen alınması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum."