CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın ne zaman görüşeceklerine ilişkin kendisine ulaşan bir takvim olmadığını belirterek, "İki genel başkanın kendi belirleyeceği bir takvim olacak" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM`de düzenlediği basın toplantısında, gündemle ilgili konularda değerlendirmelerde bulunarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başarırır, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın ne zaman görüşeceği konusundaki soru üzerine şunları söyledi:
"Bana ulaşan bir takvim yok. İki genel başkanının kendi belirleyeceği bir takvim olacaktır bu. Evet konuşulacak çok şey olmalı. Ülkenin temel sorunları emeklilik, yoksulluk, geçim sıkıntısı, işçiler, atanamayan öğretmenler, mülakat rezaleti... Önceden muhalefetle iktidar bunları konuşabiliyordu, tartışabiliyordu. Bu ülkenin istihbaratının başındaki kişi muhalefete gelip bilgi veriyordu, güvenlikle ilgili konularda. Bunların hepsinden uzaklaştık. Ama biz şunu söylüyoruz, biz bu ülkeyi seviyoruz; ayrıştırmadan, bölmeden, ayırmadan bu ülkenin huzur içerisinde yönetilmesini, insanların huzur ve refah içinde yaşamasını istiyoruz. O yüzden uyarılarımızı, bu seçimde gördüklerimizi, bu seçimde hissettiğimiz sokaktaki en büyük en büyük sıkıntıyı kendisine Genel Başkanımız anlatacaktır, uyarılarını yapacaktır. Bir kez daha buradan seslenelim, biz bu parlamentoda ğruplar, grup başkanvekilleri, milletvekilleri düşman değiliz. Bu ülkenin milletvekilleriyiz, bu halkın vergileriyle görev yapıyoruz. Görevimiz onlara hizmet etmek. Onlar için doğru neyse onu yapmalıyız. Gerekirse biz de grup başkanvekilleriyle görüşüyoruz. Gerekirse genel başkanlar da görüşür. Yeter ki halkımızın temel sorunları çözülsün."
Basın toplantısında 31 Mart yerel seçimlerini değerlendiren Başarır, "Cumhurbaşkanı`nı dikkatle dinledim. Herhalde yüzde 54 ile birinci parti olduğunu söyledi. `Ah bu hesaplar ah` diyorum. Bu hesapları doğru yapsaydı bugün ekonomi de bu durumda olmazdı. Merkez Bankası da bu kadar zarar etmezdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın matematik hesabında ciddi sorunlar var. Bu seçimden çıkarılacak birinci parti olduğuysa vay halimize" dedi.
Kur Korumalı Mevduat sebebiyle birtakım kesimin cebinin şiştiğini söyleyen Başarır, "Merkez Bankası`nın zararını bölsek 16 milyon emekliye 50`şer bin TL para verebiliyoruz. Yapılan bu köprüler, bu yolların hastanelerin fazlasını yapabiliyoruz. Biz niye verdik bu parayı? Seçimlerde hala kendisini birinci sanan Cumhurbaşkanı`nın yaptığı hesapların hepsi böyle" ifadelerini kullandı.
Başarır, "Ülkeme sesleniyorum; ailenin korunmasına 12 milyar lira, adalete 221 milyar lira ayırmışız. Çocukların korunmasına 26,6 milyar ayırmışız. Ormanların korunmasına 21 milyar ayırmışız, Merkez Bankası zararımız 818 milyar lira. Bu tablo utanç tablosudur" şeklinde konuştu.
"BELEDİYELER CHP`YE GEÇTİĞİ İÇİN Mİ KISITLAMA GETİRİYORSUN"
Başarır, AKP`den CHP`ye geçen belediyelerin binalarına asılan borç bilançosu ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek`in belediyeye yapılan ödeneklerde kısıtlama tedbirlerine ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:
"Bir belediyeyi yöneten bir kişinin kamu sorumluluğunun olması gerekiyor. Mehmet Şimşek bunu söylüyor ama yeni mi aklına geldi. Jakuzilerde duş alanlar, birden fazla makam arabası olanlar. Denizli belediyesini 11 milyar borca batıranlar, bu belediyeler CHP`ye geçtiği için mi bu kısıtlamayı getiriyorsun. Getirme Sayın Başkan, bizim belediye başkanlarımız jakuzi kullanmaz. Tasarrufsa bu belediye sizdeyken bu denetimleri yapsaydınız. Bizim belediyelere müffetişler gelirken Ankara`da Melih Gökçek gerçeği var. Bir belediye başkanının çok zor kaldırabileceği bir yük. Bir yıllık tüm bütçesi kadar borcu var, bu inanılmaz bir durum. Ne kadar borçla aldığımızı açıklayacağız. 2029`da ne bıraktığımızı yine paylaşacağız."
"FİLİSTİN DAVANIZ TİCARET MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVAYA DÖNMÜŞ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın Filistin konusundaki açıklamalarına ilişkin Başarır, "Onun Filistin davası bir ticari davaya dönüşmüş durumda. Bu Meclis`te partilerin hepsi İsrail ile ticaretin kısıtlanması konusunda araştırma önergesi verdi. Kürsüye yürüdüler, `iftira atıyorsunuz` dediler. Dikenli tel satıyorlarmış, jet yakıt satıyorlarmış. Sizin Filistin davanız ticaret mahkemelerinde görülen bir davaya dönmüş" ifadelerini kullandı.