Haber: İLEYDA ÖZMEN
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Antalya`daki teleferik kazasının ardından teleferiğin bakım-onarımı konusunda yapılan açıklamalarla ilgili "Bizim elimizde bu şirketin yurt dışından aldığı ve Türkiye`de geçerli olan sertifikasyon belgesi var. Tesisteki bakım onarımını yaptığı çeşitli ürünlerle ilgili. Sanayi Bakanlığının onaylamadığı bir iş veya sertifikasyon Türkiye`de iş yapamaz zaten" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Antalya`daki teleferiğin bakım onarımıyla ilgili başlayan tartışmalar üzerine, ANKA Haber Ajansı`na değerlendirmelerde bulundu.
"BEN ONAYLAMADIM SERTİFİKASYONU DEMESİ ÇOK ACAYİP BİR DURUM"
Deniz Yavuzyılmaz, şunları söyledi:
"Bakanlığın da kabul ettiği sertifikalar var. Dolayısıyla zımnen onaylamış oluyor zaten. Danimarka sertifikasyonu olan parça parça çeşitli tesisin sertifikaları var bende. Kendisinin izin verdiği, sertifika sisteminde kabul ettiği, akredite ettiği şeyi `Ben onaylamadım sertifikasyonu, ilgilenmiyorum` demesi, tabii çok acayip bir durum. Şuna benziyor; ülkede bir okul açılmış, okulda sınıflar var, öğrenciler var, öğretmenler var. Milli Eğitim Bakanlığı `benimle ilgisi yok` diyor. Ama yıllardır devam eden bir okul, herkesin gözünün önünde. Öyle bir duruma benziyor.
Bizim elimizde bu şirketin yurt dışından aldığı ve Türkiye`de geçerli olan sertifikasyon belgesi var. Tesisteki bakım onarımını yaptığı çeşitli ürünlerle ilgili. Sanayi Bakanlığı o sertifikasyonu kabul ediyor. Kendisi ayrıca bir sertifika çıkarmıyor zaten. Belirli Türk standart var. Diyor ki Sanayi Bakanlığı, `ben bu standartları kabul ediyorum.` Yurt dışından alınan o sertifika da bu standartın içine giriyor. Sanayi Bakanlığı toptan kabul etmiş oluyor. Sanayi Bakanlığı`nın onaylamadığı bir iş veya sertifikasyon Türkiye`de iş yapamaz zaten."
"BU GİBİ TESİSLERİ SANAYİ İL MÜDÜRLÜĞÜNÜN BELİRLİ PERİYOTLARLA DENETLEMESİ GEREKİYOR"
Deniz Yavuzyılmaz, şirkete ilişkin şu açıklamayı yaptı:
Şirket zaten AK Parti döneminden kalma bir şirket. 2012`de bir ihale yapılıyor. İşi şirket alıyor. Daha sonra şirket batıyor. Sonra 2015-2016 yıllarında tamamlama ihalesi yapılıyor. Bu şirketin ortaklarından bir tanesi başka bir şirket adı altında işi alıyor. Sonra 2017 yılında burası faaliyete açılıyor. O ortaklardan bir tanesi de bir şirket kuruyor. O şirketle birlikte bakım onarım işini alıyor AK Parti döneminde. Sonra kendi yaptıkları iş olduğu için onlar aynı bakım onarıma ediyorlar yıllar içinde. İşin genel örgüsü bu aslında. Sanayi Bakanlığı da `Burada benim sorumluluğum yoktur` diyerek, yani daha doğrusu buradaki gözaltı gibi uygulamaya yönelik olacak bir sorumluluğu kabul etmemek için orada bıçak gibi konuyu kesiyor. Halbuki bu gibi tesisleri Sanayi İl Müdürlüğünün belirli periyotlarda denetlemesi gerekiyor. Uygun mu, yeterliliği var mı gibi. Örneğin asansör şirketleri gibi. Herhangi bir şirket `ben asansörün bakım onarımını yapıyorum` diyebilir mi? Diyemez. Bir şekilde meslek odası da olsa normal şirkette e olsa o ilgili bakanlığın mevzuatı çerçevesinde izin verdiği şirketler yapabilir. Bu teleferik gibi sistemlerde aynı. Zaten kurulurken de öyle kuruluyorlar.
`GÖRMEDİM, DUYMADIM BİLMİYORUM` DİYOR
Deniz Yavuzyılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yapılan açıklamaya işaret ederek, "Herhangi bir denetleme yapıldığını söylemiyor, sorun orada. `Ben görmedim, duymadım, bilmiyorum` diyor. Dışişleri Bakanlığı gibi yaklaşıyor olaya. `Benimle hiç ilgim, alakam yok. Ne ilgisi var ki benimle?` diyor. Öyle enteresan bir yaklaşım." ifadelerini kullandı.