CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer`in Niğde`nin Kızılca köyünde konuştuğu besici Ramazan Ünlü fahiş fiyatta artan maliyetlerden ötürü hayvancılığı bırakacağını söyledi. Besici Ünlü, “Tamamen bırakmayı düşünüyorum çünkü üreticiye kazandırma gibi bir politikamız yok. Biz inadına bugüne kadar getirdik ama bundan sonra götürmenin hiçbir olanağı yok” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde`nin Kızılca köyünde besicilerle bir araya gelerek sorunlarını dinledi.
Emekli olduktan sonra köyüne dönerek besiciliğe başlayan Ramazan Ünlü, 13 yıldır bu işi yaptığını belirterek, “20 hayvanla başladım, 75-80 hayvana çıktı sonuç olarak. Ama hayvancılık sektöründe de tarımda da gerekli desteği göremedik. Gerekli desteği göremediğimiz için sürekli zarar ettik. Ürünlerimiz ya da hayvanlar para etmiyor ama girdi fiyatlarının hepsi yüksek fiyatlı. Başta yem, mazotu, elektriği bunlar zarar ettirdi. Mera hayvancılığı yok tabii hazır yiyecek vermek zorundayız. Ankara`dan kesim 345 lira diyor büyükbaş hayvanın, bizim burada kesiyorlar 280 liraya. Sadece biz değil tüketiciler de bence zarar etmiş oluyor” dedi.
``ÜRETİCİYE KAZANDIRMA GİBİ BİR POLİTİKAMIZ YOK”
Ünlü, 50 kiloluk yemin şu anda 600 lira olduğunu ifade ederek, “Sütü kesiliyor yem, yonca, silaj olmayınca. Et oranı da düşüyor. Tamamen bırakmayı düşünüyorum çünkü üreticiye kazandırma gibi bir politikamız yok. Biz inadına bugüne kadar getirdik ama bundan sonra götürmenin hiçbir olanağı yok. Burası 25 hayvanla 3-4 torba günlük yem tüketiyor. Verimli olmaktan çıktı, ülkede zorlaştırıldı bunlar. Pancar küspesi bir bin lira. Maliyetli bir iş. İl ya da ilçe tarımın normalde incelemesi gerekiyor bunların neden kaynaklandığını ve nasıl önlem alınması gerektiğini. İşletmeyi tamamen kapatmayı düşünüyorum” dedi.
``SON DÖNEMDE 5-6 TANE DANAM VARDI MECBUR SATTIM”
En büyük sıkıntısının maddi açıdan olduğunu dile getiren besici kadın da “Aldığım süt parası şu anda karşılamıyor elektriğimi, mazotumu. Kendi yoncamızı kendimiz üretmeye başladık. (Sütün) En azından 15 lira olması lazım. Günlük benim 9 tane inek 9 torba yemiyor, 50 kilodan hesapla. Son dönemde 5-6 tane danam vardı mecbur sattım. Piyasa durgun dediler 2-3 aya zorla verdim” diye konuştu.
Artan yem fiyatlarına ve hayvancıığın güncel durumuna ilişkin ayrıca yazılı açıklama yapan Ömer Fethi Gürer, şunları kaydetti:
``SON İKİ YILDA BÜYÜKBAŞ SAYISINDA 2 MİLYON, KÜÇÜKBAŞ SAYISINDA İSE 5 MİLYONLUK BİR DÜŞÜŞ YAŞANDI”
“Ziyaret ettiğim çiftliklerde, birçok üretici yem fiyatlarının artışından şikayet ediyor. Özellikle son zamanlarda yaptığım ziyaretlerde, birçok küçük aile işletmesinin kapandığını gözlemledim. Yem maliyetlerinin yükselmesiyle birlikte, üreticiler hayvanlarını ya satıyor ya kesime gönderiyor veya üretimden çekilerek hayvan yetiştiriciliğinden vazgeçiyorlar. Bu da hayvan varlığımızda ciddi bir azalmaya neden oluyor. Son iki yılda büyükbaş hayvan sayısında yaklaşık 2 milyon, küçükbaş hayvan sayısında ise 5 milyonluk bir düşüş yaşandı. Bu sürecin bu şekilde devam etmesi durumunda, ülke genelinde hayvancılık sektöründe önemli sorunlarla karşılaşabiliriz. İthal çözüm olmuyor. 2023 yılında 700 bini bulan büyükbaş ithalatı bu yılda 600 bini bulacağı açıklandı. Et fiyatlar artış durmadı. İthal et, hayvan, yem de birileri için kazanç kapısı oldu. Tüketici de ete hasret kaldı.
“ÇİFTÇİLİK YAPMAYANIN HAYVANCILIĞI SÜRDÜRMESİ ÇOK ZORLAŞTI”
2020 yılında 3 milyar 454 milyon dolar tutarında ithalat gerçekleştirilirken 2023 yılında 5 milyar 115 milyon dolar hayvan yemi ithalatı gerçekleştirildi. 2020-2023 yılları arasında geçen süreçte 1 milyar 664 milyon dolar hayvan yemi ithalatında artış görülmektedir. 2023 yılında en çok ithal ettiğimiz yem bitkileri arasında 2 milyon 955 bin ton ile soya fasulyesi, 1 milyon 888 bin ton ile mısır dane ve 1 milyon 446 bin ton ile arpa yer almaktadır. Bu 3 ürün için ödediğimi tutar 2 milyar 625 milyon dolardır. 2024 yılının ilk 2 ayında ise 855 milyon 571 bin dolar ithalat karşılığı ödemiş olduk. Pamuk tohumu küspesi,Ayçiçek tohumu küspesi gibi yem çeşitleri ile süt yemleri ithal. Kamucu bir anlayıştan uzaklaşmak bu süreci yarattı. Çiftçilik yapmayanın hayvancılığı sürdürmesi çok zorlaştı. Özel besi yemleri dışında kaba yemi kendi üretmeyen hayvan sahibi işi zor.
“HAYVANCILIĞI İYİ BİR NOKTAYA TAŞIYAMAZSAK VATANDAŞIN MAĞDURİYETİ DEVAM EDER”
Hayvancılığı iyi bir noktaya taşıyamazsak, et fiyatlarındaki artış ve vatandaşın mağduriyeti devam eder. Bunlara aynı çerçeveden bakmak gerekir. Bunun için hayvancılığın sürdürülebilirliği ve üretimin artırılabilmesi için yem fiyatlarını aşağı çekecek tarım politikalarının benimsenmesi gereklidir. Yem bitkilerinde üretimimizi acil şekilde artırmalıyız. Yem fabrikaları özelleştirilecek bu sürece hayvancılık evrildi. Bu ürünlerin hepsi ülkemizde yetiştirilebilen ürünlerdir. Sadece üreticimizi üretime teşvik edip doğru politikalarla süreci yürütmeliyiz.”