CHP Sinop Belediye Başkan Adayı Metin Gürbüz, "Türkiye`de uzun zamandır yaşanan bir kriz var, giderek de derinleşiyor. Vatandaşlar da haklı. Uzun bir süredir enflasyon karşısında eziliyor ve yaşam standartlarındaki kalitenin düşmesine bağlı olarak hiçbir sosyal aktivite içerisinde bulunamıyorlar. Yerel seçimlerin öncesinde bunu daha sık dile getirir oldular" dedi. |
|
MUSTAFA USTA
CHP Sinop Belediye Başkan Adayı Metin Gürbüz, "Türkiye`de uzun zamandır yaşanan bir kriz var, giderek de derinleşiyor. Vatandaşlar da haklı. Uzun bir süredir enflasyon karşısında eziliyor ve yaşam standartlarındaki kalitenin düşmesine bağlı olarak hiçbir sosyal aktivite içerisinde bulunamıyorlar. Yerel seçimlerin öncesinde bunu daha sık dile getirir oldular" dedi.
CHP Sinop Belediye Başkan Adayı Metin Gürbüz, seçim çalışmaları kapsamında yaptığı ziyaretlerde yurttaşların mağduriyetlerini dile getirdiğini söyledi. Gürbüz, "Özellikle sokakta iktidar partisine yönelik çok büyük bir tepkiyle karşılaşıyoruz. Bu tepkilerinde de çok haklılar. Biz yerel yönetimler olarak insanların yaşam standartlarını yükseltmeye talibiz, ekmeğini arttırmaya talibiz. Biz yerelde üzerimize düşeni yapacağız ama siyasal iktidarın da Türkiye`nin bütün bölgesinde olduğu gibi tüm yurttaşların sağlıklı bir yaşam hakkına, sağlığa erişmesine, gıdaya erişmesine, sağlıklı bir çevreye ihtiyaçları var" diye konuştu.
"ÖZELLİKLE SOKAKTA İKTİDAR PARTİSİNE YÖNELİK TEPKİYLE KARŞILAŞIYORUZ"
Metin Gürbüz şunları söyledi:
"CHP önseçim yapacağı için son 6 aydır biz tüm çarşıda, pazarda esnafın serzenişlerine tanık olduk. Özellikle sonbaharla başlayan dönemde insanlar çok mağdur. Çarşıda, pazarda alışveriş yaptığı esnada kendileriyle karşılaşıyoruz ve gelirleri çok düşmüş durumda. Aldıkları maaşlar yaşam standardının çok altında. Ürünleri almakta çok zorluk çekiyorlar ve çok mağdur olduklarını bize iletiyorlar, haklılar da bu konuda. Esnaflar da mağduriyetlerini sık sık dile getiriyorlar. Gerek enflasyondaki çok artışlar ve onlara yansıyan ücretler çok düşük olduğu için yani gösterilen rakamlardan çok üzerinde olduğu için hak kaybına uğradılar. Yapılan artışlar onların geçmiş standartlarını, yaşam standartlarını yükseltmedi. Et almaktan, temel gıda ürünlerini almaktan çok mustaripler. Bunu sık sık şikâyet olarak bize söylüyorlar. Aslında bu uzunca bir zamandan beri yaşanıyor. Türkiye`de uzun zamandır yaşanan bir kriz var, giderek de derinleşiyor. Vatandaşlar da haklı. Uzun bir süredir enflasyon karşısında eziliyor ve yaşam standartlarındaki kalitenin düşmesine bağlı olarak hiçbir sosyal aktivite içerisinde bulunamıyorlar. Yerel seçimlerin öncesinde bunu daha sık dile getirir oldular. Biz muhalefet partisinden belediye başkan adayıyız. Bunu muhalefete de iletiyorlar ve son derece haklılar fakat siyasi iktidarın insanların yaşam standartlarını yükseltmek, onların yaşam standartlarıyla birlikte gelirlerini yükseltmek, sosyal aktivite içerisinde bulunmalarını sağlamak son derece önemli. Bu iktidarın görevi. Yerel seçimler yaklaştıkça bu daha da artacak. Özellikle sokakta iktidar partisine yönelik çok büyük bir tepkiyle karşılaşıyoruz. Bu tepkilerinde de çok haklılar. Biz yerel yönetimler olarak insanların yaşam standartlarını yükseltmeye talibiz, ekmeğini arttırmaya talibiz. Onların sosyal alanlarda yaşamalarını, kaliteli hizmet almalarına talibiz. Bu amaçla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Biz yerelde üzerimize düşeni yapacağız ama siyasal iktidarın da, Türkiye`nin bütün bölgesinde olduğu gibi tüm yurttaşların sağlıklı bir yaşam hakkına, sağlığa erişmesine, gıdaya erişmesine, sağlıklı bir çevreye ihtiyaçları var.
"ENFLASYON KARŞISINDA ALINAN ÜCRETLER, ERİYEN MAAŞLARI TELAFİ ETMİYOR"
Biliyorsunuz enflasyon rakamlarına göre ve toplu sözleşmeden kaynaklanan emekliler de, çalışanlar da bir nevi maaş zamlarına maruz kalıyorlar. Aslında son 6 aydır yaşadıkları enflasyonu 6 ay sonra alıyorlar. Maaşları eriyor zaten. Gerçek enflasyon karşısında alınan paralar, alınan ücretler eriyen maaşları telafi etmiyor. Asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zam yoksulluk sınırının çok altında. İnsanlar ev kiralarını ödemekte, doğal gaz, elektrik gibi temel çıktıları ödemekte zorluk çekiyorlar, icralara düşüyorlar, birtakım hacizlere maruz kalıyorlar. Kredi kartlarına da borçların çok arttığını görüyoruz. Bu da insanların ekonomik olarak çok büyük mağduriyet yaşadığının göstergesi. Avrupa`da yaşayan emekçilerle kıyasladığımızda Türkiye gerçekten çok geride. Bu da emekli maaşlarında hem çalışanların, emekçilerin asgari ücretlerinde yansıdığını görüyoruz. Onların aldıkları maaşlar ile bir konut alma, bir arsa alma, bir araba alma, bir mobilya almanın çok ötesinde. Hem kamu emekçilerinin hem memurların hem de işçilerin kıdem tazminatları da çok geride kaldı. Baktığımızda karşılaştığımız sorunların başında ev kiralarını bile ödemekte zorluk çekiyorlar. Şu anda asgari ücretin çok üzerinde ev kirası fiyatları. Bir evde ancak 3-4 asgari ücretli çalışırsa belki yaşam standartlarını idam ettirebilirler. Biz bunları gördüğümüzde çok üzülüyoruz ama üzerimize yerel olarak düşen ne varsa biz yapacağız. Yerel yönetimlere talibiz. Dilerim siyasal iktidarda insanlarımızın bu haklı isyanına duyarlar ona göre de tedbir alırlar. Yaşam kalitelerini, maaşlarını iyileştirirler, ilave zamlarda maaşları daha yukarıya çekerler. Çünkü haklı olan bir talepleri var. Yıllarca kamuya hizmet etmişler, özel sektörde hizmet etmişler. Şu anda asgari ücretle çalışan milyonlar var. Bu aileler büyük kentlerde mağdur olduğu gibi Sinop gibi orta düzeydeki kentlerde de mağdurlar.”
|