CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, “Bu sistemde bütçeyi Meclis`e tek bir şekilde ‘Cumhurbaşkanlığı ve bağlı bakanlıklar bütçesi` olarak getirmeniz daha gerçekçi ve yaşanan tek adam rejimine daha uygun olurdu, yapılan bu bütçeye de tek adama tek bütçe, harcamaları da keyfince demek tam da yerinde bir söz hâline gelirdi” dedi.
CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, TBMM Genel Kurulu`nda; Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerinde konuştu. Erol, şunları söyledi:
“2017 Anayasa değişikliğiyle eşi benzeri olmayan ve bu haliyle de demokrasiyi benimsemiş hiçbir ülkede kabulü mümkün bulunmayan, adı AKP tarafından ‘Türk tipi Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi` olarak konulan, oysa; denge ve denetleme mekanizmalarından da arındırılmış bir başkanlık sistemine maalesef, geçmiş bulunuyoruz. Bu sistemde bütçeyi Meclise tek bir şekilde ‘Cumhurbaşkanlığı ve bağlı bakanlıklar bütçesi` olarak getirmeniz daha gerçekçi ve yaşanan tek adam rejimine daha uygun olurdu, yapılan bu bütçeye de tek adama tek bütçe, harcamaları da keyfince demek tam da yerinde bir söz hâline gelirdi.
Üzerinde günlerdir konuştuğumuz bu bütçe üzülerek ifade etmeliyim ki yandaşlar ve tefeciler için yapılmış ve saraydaki atanmışlar tarafından yazılmış bir bütçedir. O nedenle, bu bütçe faiz bütçesi, borç ödeme bütçesi, hatta faizinin de faizinin ödenmesi bütçesi olmuştur. Bu bütçede emekçinin, çiftçinin, esnafın, emeklinin, memurun, kadının, gençlerin, öğrencinin, engellilerin; velhasıl, cefakâr halkımızın yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik tek bir ödenek tahsisi ne yazık ki bulunmamaktadır.
Değerli milletvekilleri, ‘Ben ekonomistim, ben bilirim hem nas var, size ne oluyor?` diye yöneten tek akıl bu ülke ekonomisini bugünlere getirmiştir. O akıl ‘Faiz sebep, enflasyon sonuçtur` diye akıl dışılığı arkadaşları tarafından, çalışma arkadaşları tarafından da kabul edilen bir yöntemle tek adam aklıdır ve bu tek adam aklı bizi bugünkü ekonomik çöküntüye getirmiş bulunmaktadır.
Tek adam iradesiyle yönetilmeyi kabul ettiğinizde, böyle bir sistemi kabul etmişseniz eğer bu kabil ekonomik çöküntülere de ne yazık ki hazır olmak zorundasınız. Ve nitekim, bütçenin tamamına baktığımızda ülkemizin bu çöküntüyü derin olarak yaşadığını hep birlikte görüyoruz. Bütçenin uzun uzun rakamlarına, karmaşık yapı ve ilkelerine girmemize gerek yok, son derece basit arkadaşlar: Gelirleriniz harcamalarınızı karşılamıyorsa o takdirde yapmanız gereken ilk şey harcamalarınızı kısmak yani tasarruf etmektir ama yarattığınız tek adam rejimi bu basit ve zorunlu yapılması gereken tasarruf politikasını âdeta bir kenara itmiş ‘İtibardan tasarruf olmaz` demek suretiyle har vurup harman savurmuştur.
Cumhurbaşkanlığı sarayının 2024 yıl için öngörülen bir günlük harcaması 33 milyon 600 bin lira, Cumhurbaşkanının korunması için harcanan günlük 10 milyon lira, örtülü ödeneği hiç söylemiyorum bile.
Hâlen halkı yoksulluk sınırının altında, asgari ücretle, asgari ücretin de ortalama ücret hâline geldiği bir ülkenin Cumhurbaşkanının 15 tane uçağı olur mu? Biz Muğla`da yangın söndürmeye uçak bulamazken ve ormanlarımız göz göre göre yanıp kül olurken Cumhurbaşkanlığının 15 uçağının olması bu ülkede kaynakların nasıl hoyratça harcandığının açık kanıtı değil midir?
Bu kürsüde hem sayın bakanlar hem de iktidar partili sayın milletvekilleri konuşmalarının içinde mutlaka ve istisnasız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın talimatlarıyla işler yaptıklarından bahsettiler; o talimat vermezse yetkili tek bir kişi iş yapamıyor, hatta oradan bir talimat gelirse istifa dahi edemiyorlar. İşte bu nedenle bu ülkenin yönetim biçimi tek adam yönetim biçimi olmuş durumda ve uygulanmaktadır. Kendi koyduğu tasarruf genelgesine bile uymayan tek adamın harcamaları da elbette keyfi ve keyfince olacaktır. O nedenle bir kez daha söylemek istiyorum: Yaptığınız bütçe tek adama tek bütçe, harcamaları da keyfince olmuştur.”