HABER: TAMER ARDA ERŞİN- KAMERA: FURKAN ERDEM
Suriye`deki savaşta eşlerini kaybeden ya da ayrılarak Türkiye`ye gelen Suriyeli kadınlar, depremin ardından Hatay`da çocuklarıyla yaşam mücadelesi veriyor. Bir çocuğunu savaşta, bir çocuğunu da hastalık nedeniyle kaybeden Ruveyde Abdu Ahmed, tek engelli çocuğuyla kalabileceği bir çadır istiyor. Ahmed, “Benim hayatım, derdim sadece çocuğumun şifaya kavuşması” dedi. 6 çocuk annesi Haenan Zehra ise “Kimse bana yardım etmedi. Ne battaniye ne yemek ne de çadır” diye dert yandı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 6,4 büyüklüğündeki depremin ve artçıların vuruğu Hatay`da enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Hatay`da yıkımın olduğu ilçelerdeki yurttaşlar da depremden daha az etkilenen Reyhanlı ilçesine sığınmış durumda. Ancak Hatay`daki Suriyeliler ve yoksullar ise kaderine terk edilmiş görünüyor.
Suriye`de savaşta eşlerini kaybeden ya da eşlerinden ayrılarak Türkiye`ye gelen Suriyeli kadınlar, çocuklarıyla birlikte çaresizlik içinde. Tuvaletlerini yapmak için camiye gidiyorlar, duşu ise kendilerine yardımcı olan komşularında alabiliyorlar.
ŞİMDİ ELİNDE KALAN TEK ŞEY ENGELLİ ÇOCUĞU
Savaşın ardından Türkiye`ye kaçan 3 çocuk annesi Ruveyde Abdu Ahmed, savaşta bir oğlunu kaybetmiş. Daha sonra Türkiye`ye bir oğlunu tedavi ettirmek için gelmiş ancak o da tedaviye yanıt vermemiş ve hayatını kaybetmiş. O çocuğunu da memleketi Suriye`de toprağa verdikten sonra geriye kalan tek çocuğuyla Türkiye`ye gelen Ahmed, şimdi engelli olan bu çocuğu ile ayakta kalmaya çalışıyor. Depremin ardından evi hasar alan ve girmeye korkan Ahmed, tek istediğinin bir çadır olduğunu belirtiyor.
Ahmed, hayatın şu an kendisi anlamını “Sadece benim çocuğumun şifa görmesi. Benim hayatım, derdim sadece çocuğumun şifaya kavuşması” dedi.
“YAŞAMAK ÇOK ZOR AMA ELDEN BİR ŞEY GELMİYOR”
Eşi Türkiye`de kalp krizi sonucu ölen 6 çocuk annesi Haenan Zehra, borç para bulup aldığı geçici çadırda kalıyor. Kendisi ve küçük kızı Suriye`deki patlamada yaralanan Haenan Zehra, bir çocuğunu da Suriye`deki savaşta kaybetmiş. Çalışarak hayatta tutunan Zehra, depremin ardından çaresiz kalmış. Zehra, 9 kişi yaşadıkları çadırın kendilerine yetmediğini ve kötü olduğunu dile getirerek, “Kimse bana yardım etmedi. Ne battaniye ne yemek ne de çadır” dedi. Zehra, hayata ilişkin ise “İş çok zor, yaşamak çok zor. Ama ne yapacaksın, elden bir şey gelmiyor” diye duygularını açıkladı.
Savaşta eşini kaybeden ve 5 çocuğuyla depremin yaralarını sarmaya çalışan kanser hastası Vahad Derviş, depremde oturduğu evleri hasar aldığı için çocukları ile başını sokabilecek bir çadır istiyor. Vahad Derviş, sokakta çocukları ile yatmak zorunda kaldıklarını dile getirdi. Vahad, her şeye rağmen hayata tutunmaya çalıştıklarını açıklayarak, “Gidiyorum, toprakta çalışıyorum. Sadece çocuklarım için. Canımızı kurtarmaya geldik Türkiye`ye. Ev temizliğinde, mektep temizliğinde çalışıyorum” dedi.