Günyar, Genel Yayın Yönetmenimiz Ufuk Cavlı’ya projelerini ve geleceğin Tarsusunu anlattı.
U.C: Şimdi kısaca Vedat Günyar kimdir ?
V.G: Şimdi Dr. Vedat Günyar var, bir de gerçekten Dr Vedat Günyar var , Dr. Vedat Günyar'ı herkes biliyor aslında, 30 Yıldır bu topraklarımızda Yaşayan Tarsus'ta giremeyeceği ev, konaklayamayacağı köy olmayan Tarsus'un sevdiği,saydığı kendisini Tarsus'a kanıtlamış Tarsus'ta doğmamış belki ama, Tarsus'a kendisini öz evladı kabul ettirmiş, bir Anadolu çocuğu Vedat Günyar . 30 yıldır bu memlekette memleketinize yaşıyor ,25 binin üzerinde doğum yaptırmıştır. Bu asla yanlış anlaşılmasın, bu bir siyasi malzeme değil, bu benim aday tanıtımın dil mesajına çok önemli, doktorlar her eve girebilir.
U.C: İlk doğumunu yaptırdığınız çocuk şuan 29 yaşında .Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz ?
V.G: Belediyede çalışıyor ,bando takımında Geçen gün çocuk geldi,bando takımında dedi ki; Başkan olduğunuz zaman beraber çalışırız, buna benzer bir çok kurum ve kuruluşta veya esnaf olarak çalışan Tarsus'ta yaşayan binlerce gencimiz var.Yani bunu neden söylüyorum, tanınırlık açısından Vedat Günyar'ın nasıl bir insan olduğunu herkes biliyor.
U.C: Üniversite hayatınızdan bahseder misiniz ?
V.G: Çukurova Üniversitesi'ne 1977 yılında girdim, yaşım henüz 17'nin başındaydı biz ona 22 yaşında doktor oldum . Sonra devlete olan hükümlülüğümüz var bizim biliyorsunuz, her zaman büyük yemini yerine getirdik iki yıl Ankara'da Anadolu köyünde 250 nüfuslu köyde yaşadım oranın ilk doktoruydum.
Oraya bir dizayn getirdik.Oranın akasya ağaçlarını ve çimlerini ben kendi elimle diktim. Gerçekten ne zaman Ankara'ya ve Çankırı çevresine gittiğimde yakın olan Çandır'ı mutlaka ziyaret ederim.
U.C: Hem sağlık açısından çalışma görev yaparken aynı zamanda toplumsal çalışmalarda önem vermişiniz.bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir ?
V.G : yaşadığımız toplumda görevi ve konumu ne olursa olsun,yaşayan herkesin toplumun gelişimine destek sağlayacak çalışmalar yapmasının gerekliliğine inanıyorum. Sosyal ve kültürel çalışmalarla hem kendimizi hem çevremizi hem de tüm toplumu aydınlatmış oluyoruz.
U.C:TÜBİTAK'ta fizikle ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
V.G : 1977'de yılında Denizli'de seçme oldu. Denizli içinde fizik bölümü olarak okuldan 20 kişi aldılar, sınava girdik Denizli'yi temsilen ben seçildim. Isparta'da imtihan vardı oraya gittik,sınavı ben kazandım. Müdür beni odasına çağırdı oğlum dedi tebrik ediyorum,bir derece yaparak bizleri mutlu ettin. Fizik Mühendisi olmak istersen ODTÜ ye hemen müracaat edebilirsiniz. Yani ÖSS imtihanına girmeden bu hakkın baki istiyorsan düşünebilirsin dedi, hayatımın her döneminde bilimsel düşündüm ve düşünmek zorundayız.Fakat ben tıp fakültesini tercih ettim.Fizik konusunda da çalışmalarım hala devam etmektedir.
U.C: Lokal seviyede siyaset yapmak istiyorum dediniz . Tabi ki yerel siyaset çok önemli, insanın doğumundan ölümüne kadar belediye ile ilişkisi olan bir kurum belediye.
Belediye başkanları da çok önemli, Siz neden özellikle belediye yani yerel siyaset belediye başkanı olmak istiyorsunuz? Bir de belediye başkanlarının nasıl Özellikleri olmalı? Sadece sizin açınızdan değil genelde Türkiye'de şehirlere göre hangi özellikler olması lazım ?
V.G : Her ne kadar Tarsus benim doğmadığım yer olsa da Tarsus'tan başka yerde yaşayamam, burada yaşadım burada ölmeyi vasiyet etmişimdir evlatlarıma.Yerel siyaset genel siyasetten daha önemli olduğunu düşünüyorum,çünkü ben ideolojisine rengine bakmaksızın tüm insanları çok seviyorum, herkesi kucaklamak istiyorum, daha yakın ve kalıcı hizmetler yapmak istiyorum, zaten ben ilçe başkanlığım döneminde Tarsus'ta gitmediğim köy, mahalle kalmadı ve burada insanlar beni bir siyasi partinin ilçe başkalığından daha çok bir arkadaşları bir kardeşleri gibi karşıladılar.Bu bizim siyasete önce insan düsturu ile baktığımızın bir göstergesidir.Bu nedenle yerel siyasette halkımızla hep birlikte başarılı olacağımıza inanıyorum.
U.C:Yerel belediye başkanlarında nasıl özellik olması lazım? Yani bazı yerlerde ahbap çavuş ilişkisi ile adaylar oluyor kimi yerlerde başkanlar oluyor? Bunu genele yayarsak belediye başkanlarının neye dikkat etmesi lazım?
V.G: Başkan aslında bir baba bir ata yeri geldi ağabey yeri geldiğinde ana,
onlarda Tarsus'ta veya Türkiye'nin herhangi bir yerinde onun ailesi aslında, ne olursa olsun. insan ailesini sonuna kadar kucaklamalı kim olursa olsun. Tarsus'da 99 kişi gülüyor 1 kişi ağlıyorsa ben ağlayanın yanında olurum. Hele bizim icraatlarımızdan dolayı mağdur olan biri varsa eğer ben uyuyamam. Toplumun gereksinimlerine,ihtiyaçlarına sosyal ve kültürel konulara önem vermelidir. Keşke ,Tarsus bugüne kadar çok güzel yönetilebilseydi ihtiyaçları karşılanabilseydi ben de bu sorumluluğu kendimde hissetmezdim.Fakat Tarsus'un bizlere ihtiyacı var.
U.C: Peki Tarsus ile ilgili sorumluluk hissediyorsunuz da, Vedat Günyar Başkan olursa ana projeleri neler olacaktır? Bitirdiniz diyelim başkanlığı, biz beş yılın sonuna geldik nasıl bir Tarsus göreceğiz? Nasıl bir Tarsus'ta yaşayacağız Tarsus'ta bizim Gördüğümüz kadarıyla sosyal ve kültürel anlamda birçok eksiklik var, imar alanında eksiklik var, şehirler büyüyüp gelişiyor, Tarsus 350 bin nüfuslu yer Vedat Günyar Başkan olursa, biz nasıl bir Tarsus'a kavuşmuş olacağız?
V.G: Bilimsel girmek zorundayız, önce bir durum tespiti yapmak zorundayız, Biz nerede yaşıyoruz mevcut kaynaklarımız nelerdir, bu kaynakları nasıl verimli olarak kullanabiliriz ,üretimse üretimde değerlendirip ,sosyalse sosyal yaşamda değerlendirip, kültürelse kültürel değerlendirdiğimizde , bu Türkiye'nin problemi aslında ,yozlaşan bir ahlak yapımız var, bunun farklı sebepleri olabilir. Ben geldiğimden beri görüyorum işsizlik hızla artıyor Tarsus üreten bir şehir olmaktan çıktı, hızla tükenen nüfusu artan ama işsizliği çığ gibi artan, belki Türkiye'nin genç işsizleri olduğu yer burası. Kaynaklarımız var, denizimiz var, sahilimiz var ,ovamız var, turizm var, turizm kaynaklarımız var. Basit bir örnek vereyim 2008-2009 yılında Saint Paul yılı ilan edildi gelen turist sayısı 450 bin , Tarsus'ta en az 10-15 Saint Paul benzeri değerler var. Eğer tanıtımını güzel yaparsak inanın ki çok fazla bir şeye gerek kalmayacak. 450 bin turistin hiç biri Tarsus'ta konaklayamadı sıkıntı bu. Bize gelen turistin bir defa kendini güvende hissetmesi lazım, sağlık yönünden güvende hissetmesi gerekiyor, huzurlu hissetmesi gerekiyor damak tadına uygun bir mutfak bulması gerekiyor, turistlerin dinlenebileceği tesisleri ivedilikle mutlaka yapmak yaptırmak veya desteklemek zorundayız. Bu Kültür Bakanlığı destekli olur, bu belediye destekli olur, iş adamı desteği olur, gecikmeden bizim turizmi ön plana çıkarmamız lazım.
U.C:Tabi bu sosyal hayat sadece turistler için değil, Tarsus'ta yaşayanlar içinde olmalı mı ?
V.G: Tabi bunların hepsi domino taşı gibi gider. Şöyle bir örnek vereyim, 12 tane yazlık sineması olan Tarsus'ta şimdi bir tane sinema var, o da kapalı herhalde beş, altı kişi döndürüyor. Bazen nostalji yaşamak, anıları hatırlamak, o kadar önemli ki ,nostaljik bir Tarsus havası yaratabilmeliyiz. 77'ler de vardı, ben Tarsus'a geldim Çünkü Adana'dan eğlenmeye buraya gelirdik. Şimdi eğlenmek için buradan oraya gidiyoruz. Yani sosyal yaşamı
güçlendirmeliyiz,şimdi üniversitemiz kuruldu, öğrenci kapasitesi Önümüzdeki 5 yıl için 10 bin planlanıyor Peki bu öğrenciyi konaklayacakları yerimiz yok ,onları sosyal hayatta tutacak yerimiz yok, gençlerin sportif ihtiyaçlarına cevap verecek yerimiz yok,gençler okumak için geliyor, Adana'ya gidiyorlar oradan da Mersin'e gidiyorlar. Şimdi öğrenciler burada kaldığı zaman, bakın Anadolu'da bunu göreceğiz orta ölçekli ilerde bir anda son derece modern, kültürel ve ekonomik olarak güçlendiğini görüyoruz , Biz üniversiteyi özellikle öğrencilerin konaklayacağı şekilde, altyapı hizmetlerini yapmak zorundayız. Benim projemin başlığı eğitim değil, cehalet davalıdır, eğitim pahalıdır cehalet ondan daha pahalı .Bu bir projedir Olur mu olur, bunu nereden aldım iş adamlarının ziyaretlerinde özellikle şunu gördük, bizden gelen bağışlar 10 kat fazla olur ama iyi yerlere gitsin istiyoruz diyorlar. Mesela eğitime gitsin, eski Köy Enstitüleri tarzı sporu içinde, olan sanatı içinde olan, yatılı yerler olsun.Bu tip yaşam alanlarını meydana getireceğiz.
U.C: Tarsus'ta Sanat yok, festivaller düzenlenmiyor, Tarsus'un marka değeri ile ilgili çalışma yok ,sosyal hayatı canlandıracağız dediniz ama Tarsus İdman Yurdu gerçeği var Ve maalesef 350 bin nüfuslu bir şehrin takımı şu anda nerede oynadığını ben bilmiyorum mesela, sporla ilgili bireyselden genele doğru neler düşünüyorsunuz ?
V.G: Ben kendim lise yıllarından itibaren lise spor takımında oynadım. Üniversite yıllarımda direkt futbolun içindeydim, Adana'da amatör takımda oynadım sporun içinden gelen biriyim. Sporun şuan Tarsus'ta özellikle amatör kulüplerin desteklenmesi o kadar önemli ki, şimdi bunu en iyi Yarenliğe gittiğinizde görüyorsunuz, yani gün ve gün yozlaşan ahlaki dejenerasyonu artan, bir amacı ve ideal olmayan genç grup var. Bunların özellikle zararlı alışkanlıklardan kurtulması için, mutlaka spora kanalize edilmeleri gerekiyor biz belediyemizde tüm amatör branşlara tam destek vereceğiz. Gençlerin her zaman bir İdol, rol modellerinin olması gerekiyor. Tarsus İdman Yurdu'na süper lig hedefi koymalıyız. Akhisar bizden daha küçük ama Süper Lig'de, Aslında markalar şehriyiz kullanamıyoruz. Elimizdeki temel değerlerin patentleri kaybediyoruz takip etmiyoruz ve hala kaybedeceğimiz özel değerlerimiz var, bari onları kaybetmeyelim.
U.C:Yani diyorsunuz ki biz başkan olursak kolları sıvayacağız ve Tarsus'u yeniden yapılandıracağız.
V.G: Her zaman söylemişimdir çakılan Çivilere teşekkür edeceğiz, ama biz sizinde dediğiniz gibi kolları sıvayarak Tarsus'u yeniden inşa edeceğiz ilerleyen günlerde de projelerimizi bir toplantıyla deklare edeceğiz.
U.C:Tarsus'un bir Çarşısı yok, mevcut bir yarenlik var. Tarsus için başka yarenlikler planlıyor musunuz?
V.G: Her şey bir hayalle başlar Martin Luther 1963 yılında Lincoln Anıtı önünde yaptığı bir konuşma var, 2 bin kişiye hitap etmiştir bir hayalim var der. Şimdi Hayal ederseniz başarırsınız Hayal etmezseniz olduğunuz yerde kalırsınız, Bir hayalim var muhtemelen bu tarihte de böyleydi aslında, Saint Paul kuyusunun oradan eski Tarsus evlerine doğru yürüyorsunuz, sağlı sollu tarih kokan binaları görüyorsunuz, loş ışıklar görüyorsunuz, derinden müzik duyuyorsunuz ve yürümeye devam ediyorsunuz, yürüyorsunuz kaymakamlığın önüne geliyorsunuz,bir meydan kuruldu oraya. Bu yapılmadan önce hayalimde olan bir yer orası, çünkü ben 10 bin yıllık tarih geçmişini okudum, Kilikya'dan bugüne kadar okudum. Tarsus'un önce tarihi bilmek zorundayız, kimler yaşamış, hangi kültürler gelmiş, nerede ne var bilmek zorundayız. Tarsus mislik bir şehir olacak. Roma'ya gittim Roma'nın tarihi bizden daha az, bizim tarihimiz onların 2 katı Roma'ya gelen turist sayısı İtalya'nın Rusya'nın kat katı, Tarsus'a gelen turist sayısı binlerle ifade ediliyor. Şimdi bir Saint Paul yılında bunu yarım milyon yapabiliyorsanız daha ne söylememize gerek var, haçlı Seferleri buradan geçiyor,Alman imparatorunun burada iç organları var, dinlerin beşiği burası Tarsus'u turizm kenti yaparken ihtiyaçlar doğrultusunda Tarsus'un her yeri zaten yarenlik ve benzeri alanlar gibi olacaktır.
U.C: Vedat Günyar isminin tanınırlığı çok fazla, Vedat Günyar belediye başkanlığını yapar diyorlar.Bu sevgi ve desteği neye bağlıyorsunuz ?
V.G: Bir günün oto analizini mutlaka yaparım. Bugün ne yaptım, yanlış ne yaptım, Yanlışımı bulmaya çalışırım ve o yanlışı tespit edersem o kişiye ulaşmadan uyumam.
U.C: Peki başkan olunca da bunu yapacak mısınız?
V.G: Benim hayatım disiplinle geçti, yatılı bölüm okullarında geçti, bir iç disiplinim vardır benim kendi bedenime hüküm ettiğim,bir de iş disiplinim vardır . Her gün saat yedi buçukta hastaneye gelirim hasta olsun olmasın hiç fark etmez, erken gelirim işimi bitiririm randevularıma mutlaka uyarım ama, acillere 24 saat gelirim. Bir koltuğa baktığımda oturana bakmam, koltuğa bakarım koltuk hakkını veriyorsa oturana bakarım.Eğer koltuğun hakkını vermiyorsa oğlumun bile yüzüne bakmam, kaldırırım oradan hakkını vermiyorum derim.Yani burada Riya kat öne çıkıyor Hak edene hak ettiğini mutlaka vermek zorundasınız. Oturduğun koltuğu mutlaka dolduracaksın. Bunu başaracağıma nasıl inanıyorum, çünkü ben inandım, arkadaşlarım ailem inandı.Sen bu işi yaparsın dedi Tarsus'taki altyapı çalışmamıza bakarak halk da dedi ki evet, Sen bunu yaparsın. Şimdi toplumun genel yargısıyla geldik. Ustanın da dediği gibi Elmayı çok seviyorum diye, elma da beni sevmek zorunda mı diyor, Kamuoyundan gelen tepkilere dayanarak Bunu yapacağıma inanıyorum.
U.C: Peki siz doktor olduğunuz için, mahallelerimizde gençlere ve Kadınlara yönelik seminerleri birilerine yaptırmak yerine siz kendiniz yapacak mısınız ?
V.G: Şöyle yapmayı düşünüyorum, kimse değer verdiği bir şeyi oradan kaybetmek istemez. Başkan olursam kaybederim korkusu ters dönebilir mi dönebilir, bunun kapatmam gerekiyor nasıl yapacağım,ilk işim kendi hastanem de çalışıyorum zaten, bütün özel hastaneden hepsini arayarak,Başkan olursam 1 veya 2 gün ücretsiz hasta muayene etmeme müsaade isteyeceğim ,buna dayanaraktan , köylerimizdeki çocuklarımız, okul öncesi sağlık muayenelerinden geçmelerini sağlayacağız bu konuda çalışmalarımızın altyapısı hazırlanmış bulunmakta.
U.C: "Tarsus'a gün doğacak" diye slogan kullanıyorsunuz. Bunun hakkında eklemek istedikleriniz nelerdir ?
V.G: Tabi bu bir hizmet, forma yarışı aslında formayı giymek isteyen arkadaşlarına başarılar diliyorum İnanıyorum ki en uygun adayı hep birlikte belirleyeceğiz ve bu aday belirlendiğinde, kim aday olursa olsun yanında duracağız. Ben aday olursam ilk işim gönül almak olacak bu işi hep birlikte yapalım diyeceğiz, aday olduğumda rakip partileri arayıp kim başkan olursa olsun tebrik etmek olacak her durumda kazanan Tarsus olacaktır . Belediye başkanı aday adayı olmak için değil, Başkan olmak için çıktık bu yola bunun için , Tarsus halkına genel olarak rahat bir hayat süreceklerini teminatını vermek istiyorum.