18 Nisan 2025 Cuma


15:45   REŞIT KIBAR`ıN ÖLDÜRÜLMESINE ILIŞKIN DAVA...  CHP ARTVIN MILLETVEKILI BAYRAKTUTAN: "REŞIT KIBAR`ıN AILESININ YAŞADıĞı ACıYı YÜREĞIMDE HISSEDIYORUM"   15:39   HASAN ÖZTÜRKMEN: “SÖZDE `DÜNYA LIDERI` ERDOĞAN, KKTC`YE DAHI SAHIP ÇıKAMıYOR..."   15:37   CHP`NIN “MILLET İRADESINE SAHIP ÇıKıYOR” MITINGI YARıN YOZGAT`TA YAPıLACAK...   15:21   CHP ANKARA MILLETVEKILI DEMIR`DEN TAMAMLANMAYAN BITLIS-MUTKI YOLU IÇIN SORU ÖNERGESI   15:07   CHP`LI BÜLBÜL`DEN YUNANISTAN`ıN KARASULARıNı 12 DENIZ MILINE ÇıKARMA HAZıRLıĞıNA TEPKI: YUNANISTAN`A BU CESARETI KIM VERIYOR?   13:36   ÖZGÜR ÖZEL`DEN TBMM BAŞKANı KURTULMUŞ`A TEPKI   13:28   MAHMUT TANAL`DAN IKTIDARıN EKONOMI POLITIKALARıNA TEPKI   12:19   SILIFKE BELEDIYE BAŞKANı TURGUT, ILÇEDEKI MUHTARLARLA BIR ARAYA GELDI   12:17   TARSUS BELEDIYESI`NIN EMEKLI EVI HIZMETE AÇıLDı   12:13   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI ARATOS MATEMATIK EVI, BUGÜNE DEK BIN 400`DEN FAZLA ÇOCUĞU KONUK ETTI   11:33   CHP`LI GÜNAYDıN KIŞISEL VERI HıRSıZLıĞı IDDIALARıNı TBMM GÜNDEMINE TAŞıDı   10:47   YENIŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı ÖZYIĞIT, KENT LOKANTASı`NıN INŞAATıNı INCELEDI   09:51   CHP GENEL BAŞKANı ÖZEL: ``BÜTÜN MUHALEFET PARTILERINE, DEMOKRATIK SIYASETE DOĞRUDAN BIR SALDıRı VAR``   10:57   OYUNCU CEM YIĞIT ÜZÜMOĞLU`NUN YURT DıŞıNA ÇıKıŞ YASAĞı ITIRAZı REDDEDILDI   10:52   YUSUFELI`NDE KURULMASı PLANLANAN HES PROJESI IÇIN BILGILENDIRME TOPLANTıSı, KÖYLÜLERIN TEPKISI ÜZERINE YAPıLAMADı   10:51   MHP`LI İSMET BÜYÜKATAMAN`DAN ÖZGÜR ÖZEL`E "3T" YANıTı: "ÖZGÜR ÖZEL`IN 3T`SI TALAN, TEZVIRAT, TESLIMIYET..."   10:50   CAN ATALAY`ıN ANNESI ŞÜKRAN ATALAY: “3 SENEDIR OĞLUM IÇERIDE, BUNUN HESABıNı KIM VERECEK BIZE? BU NEFRET, BU KIN BITSIN ARTıK”   10:47   MERSIN BAROSU`NDAN GÖKSU DELTASı IÇIN ÇAĞRı: "YANGıNLARı ÖNLEYIN"   10:42   ALTıN SON 5 YıLıN REKORUNU KıRDı: GRAM ALTıN 4 BIN 100 TL`YE YAKLAŞTı.   10:39   AYM`DEN, POLIS OPERASYONUNDA YARALANAN KIŞININ BIREYSEL BAŞVURU SONUCU "HAK IHLALI" KARARı...  
 
     
   

ERDOĞAN TOPRAK, SİNAN ATEŞ CİNAYETİNİ SUSURLUK OLAYI`NA BENZETTİ: “SİYASİ İKTİDAR BAĞLANTILARINA UZANAN BİR YAPILANMANIN VARLIĞINI TÜM TOPLUMA GÖSTERDİ”


CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetini Susurluk Olayı`na benzeterek, “İstanbul`dan Ankara`ya, organize suç örgütlerinden para karşılığı cinayet şebekelerine, uyuşturucu tacirlerine, emniyet teşkilatına ve nihayet siyasi iktidar bağlantılarına uzanan bir yapılanmanın varlığını tüm topluma gösterdi” dedi. Toprak, iktidarın seçimi 18 Haziran öncesine almak istemesini de “İktidarın şimdiden cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağı doğrultusunda bir zihni ve siyasi kabullenmişlik içinde olduğunu işaret ediyor” diye yorumladı.

 

Tarih : 8 Ocak 2023 Pazar 11:42   Okunma : 354

CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetini Susurluk Olayı`na benzeterek, “İstanbul`dan Ankara`ya, organize suç örgütlerinden para karşılığı cinayet şebekelerine, uyuşturucu tacirlerine, emniyet teşkilatına ve nihayet siyasi iktidar bağlantılarına uzanan bir yapılanmanın varlığını tüm topluma gösterdi” dedi. Toprak, iktidarın seçimi 18 Haziran öncesine almak istemesini de “İktidarın şimdiden cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağı doğrultusunda bir zihni ve siyasi kabullenmişlik içinde olduğunu işaret ediyor” diye yorumladı.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunu bugün yayımladı. Toprak, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş`in öldürülmesini Susurluk Olayı`na benzetti ve şunları kaydetti:

“Türkiye, devlet-mafya-siyaset üçgeninin açığa çıkmasını beraberinde getiren ‘Susurluk Olayı` benzeri yeni bir tablo ile karşı karşıya. Bir ayağı suç çetelerine, uyuşturucu ve cinayet şebekelerine uzanan, diğer ayağı iktidar ittifakına ulaşan ve bir ayağı da siyaset ve güvenlik güçlerine, yargıya bulaşan bu süreçte iktidarın suskunluğu, çürümenin ve devletteki tahribatın vahim boyutlarını sergiliyor.

30 Aralık`ta Başkent`in en merkezi bölgelerinden birisinde gerçekleştirilen bir siyasi suikast sonrasında yaşananlar ve faillere, faillerin bağlantılarına uzanan gelişmeler, 27 yıl önce 3 Kasım 1996`da yaşanan Susurluk Olayı`na benzer bir tabloyu çağrıştırıyor.

O dönemde yaşanan bir trafik kazasında aynı araçta bulunan emniyet-siyaset-mafya mensuplarının toplumda yarattığı şok dalgası, kirli ilişki ağının, çıkar şebekelerinin, siyasetin ve emniyetin içine, dönemin iktidarının tepe noktalarına nüfuz etmiş karanlık yapıların, suikast ve cinayet organizasyonlarının açığa çıkmasına yol açmıştı.

“SİYASİ İKTİDARA UZANAN YAPILANMA”

Şimdi de benzer bir tablo ile karşı karşıyayız. Siyasi kimliği ve toplumsal karşılığı olan, aynı zamanda genç bir akademisyene yönelik silahlı suikastın ardından ortaya çıkan bağlantılar ve ilişkiler ağı, İstanbul`dan Ankara`ya, organize suç örgütlerinden para karşılığı cinayet şebekelerine, uyuşturucu tacirlerine, emniyet teşkilatına ve nihayet siyasi iktidar bağlantılarına uzanan bir yapılanmanın varlığını tüm topluma gösterdi.

Suikasta kurban giden kişinin siyasi kimlikli, etkin ve saygın bir kişi olması yanında, bu eylemi planlayan, talimatını veren, gerçekleştiren ve failleri koruyan bir yapının suikastın arkasında yer aldığının ortaya çıkması, yaşananları basit bir cinayet veya siyasi hesaplaşma olmasının çok ötesine taşımaktadır.

Faillerin takibi ve yakalanması sürecinde güvenlik güçleri ve savcılar üzerinde siyasi baskı ve güç kullanıldığının anlaşılması, bazı faillerin gözaltı sonrası ifadeleri bile alınmaksızın salıverilmesi, daha önceki pek çok olayda olduğu gibi İçişleri ve Adalet Bakanlığı`nın, iktidar ittifakının sessizliğe bürünmesi oldukça manidar.

Bu konudaki açıklama ve eleştirilere sadece tehdit ve hakaretlerle karşılık verilerek olanların özüne hiç değinilmemesi, Başkent`in ortasında güpegündüz gerçekleşen bir siyasi suikast için kınamada da bulunulmaması çok dikkat çekici.

ÇUBUK`TA KILIÇDAROĞLU`NA YÖNELİK SALDIRIYI ANIMSATTI

Daha önce Çubuk`ta şehit cenazesinde CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu`na yönelik linç girişimini kınamak, tepki vermek yerine adeta saldırganları öven; muhalif gazetecilere, yazarlara yapılan silahlı-sopalı saldırılara destek ve teşvik beyanatlarında bulunan iktidar ittifakı ve sözcülerinin şimdi bu siyasi suikastla ilgili tüm yaşananları sessizlikle geçiştirme gayretleri, kamuoyunun ve toplumun gözünden kaçmıyor.

Seçimler yaklaşırken demokratik sürece, demokrasiye, serbest ve özgürce siyasi faaliyete de tehdit ve gözdağı niteliğindeki bu saldırılar, kimseyi yıldıramayacaktır. Böylesi girişimlerden medet umanlar, karanlık hesaplar ve planlar yapanlar, hiçbir zaman amaçlarına ve hedeflerine ulaşamayacaktır.”

“İKİNCİ TURA KALACAĞININ KABULÜ”

Toprak, iktidarın seçimi avantajlı bir tarihte yapmayı planladığını da kaydederek, “Nisan ve mayıs ayları için telaffuz edilen farklı tarihler, iktidarın şimdiden cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağı doğrultusunda bir zihni ve siyasi kabullenmişlik içinde olduğunu işaret ediyor” dedi. Toprak, iktidarın seçime yalan rüzgarı ile gideceğini savundu ve şunları kaydetti:

“Bu doğrultuda planladıkları bir seçim takvimini TBMM`ye kabul ettiremedikleri takdirde Cumhurbaşkanı`nın ‘Meclis`i feshetme` kozunu öne sürerek siyasi şantajla sonuç alma çabasındalar. Bugünden ifade etmek isterim ki tüm planları, senaryoları, avantaj hesapları sonuçsuz kalacak. Sandık, iktidar için hüsran olacak.” 

Toprak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın emekli ve memurlar için açıkladığı yüzde 30`luk maaş artışının iktidarın da TÜİK`i ciddiye almadığını ortaya koyduğunu belirterek şöyle devam etti:

“Yunanistan 2008 mali krizinde moratoryum ilan ettiğinde, Arjantin iflasını ve borçlarını ödeyemeyeceğini açıkladığında iki ülkede de istatistik kurumlarının hesap oyunlarıyla gerçekleri gizlediği açığa çıkmıştı. İktidar değişip TÜİK`in hesapları şeffaf şekilde kamuya açıldığında tüm hesap ve rakam oyunları ortaya dökülecek, milyonlarca kişinin hakkının bu yöntemlerle nasıl ellerinden alındığı, çalınarak birilerine aktarıldığı, devletin nasıl çürütüldüğü açığa çıkacaktır.”

“SEÇİME KADAR ZARARI KABULLENECEKLER”

Toprak, zincir marketler ile Ticaret Bakanı Mehmet Muş`un yaptığı toplantının ardından marketlerin fiyat sabitleme kararı aldığını hatırlattı ve bu duruma ilişkin şu yorumda bulundu:

“Ticaret Bakanı, zincir marketlerin CEO`larını makamına toplayıp birlikte poz verdiği paylaşımında, market zincirlerini zam yapmamaları için uyardığını belirtti. Bu toplantı ardından zincir marketler peş peşe fiyat indirimi ya da fiyatları sabitleme kararlarını açıkladılar. Anlaşılan, Rekabet Kurulu`nun yaklaşık 3 milyar ceza kestiği zincir marketler, iktidarın baskısı ve talimatıyla seçime kadar zararı kabullenecekler.

Bu uygulamada kanımca en büyük mağduriyeti küçük esnaf, mahalle bakkalları, manavları, kasapları yaşayacak. Zincir marketlerle sermaye ve rekabet gücü olmayan binlerce bakkal, manav, kasabın ürün fiyatını maliyetin altına indirmesi, düşük fiyattan satarak zararı göze alması ya da kendisine toptancıdan gelen malın fiyatı artsa da 3-4 ay sattığı malın fiyatını sabit tutması olanaksız. Buna bağlı olarak, geçen yıl iş yeri kapanan 125 bin 892 küçük esnaf işletmelerine binlerce yenisinin eklenmesi kaçınılmaz olacaktır.”

“ERDOĞAN`IN NOBEL ADAYI OLMAK İSTEMESİ ‘SEÇİM MALZEMESİ`”

Toprak, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın Nobel Barış Ödülü`ne aday gösterilmek istenmesine ilişkin de “Seçim malzemesi” yorumunda bulundu ve “Birkaç yıl öncesine kadar parayla, siparişle, siyasi tercihlerle verildiğini söyledikleri, ‘Verseler de almam` dedikleri, artık dünyada muteber olmadığını öne sürdükleri Nobel Ödülü`ne talip olma noktasına gelmesi, bunun için de AK Partili TBMM Başkanı`nca adaylık önerisini Nobel Komitesi`ne ilettirmesi ve bazı ülkelerden destek için ricacı olunması, Nobel`den ‘medet ummanın` siyasi çaresizliğinin göstergesidir” dedi.

Toprak`ın raporundan satır başları şöyle:

KKD`DEKİ PARA PİYASAYA GİRMİYOR: Bankalardaki döviz ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının hızla çözülmesi ve gerilemesi, iktidarın ekonomide yarattığı güven erozyonu nedeniyle varlıkların ‘yastık altına` kaydığını işaret ediyor. Kasım başından bu yana bankalardaki döviz mevduatı 28 milyar dolar (518 milyar TL) azaldı. KKM`deki bir haftalık düşüş ise 48 milyar TL. Ancak yaklaşık tutarı 550 milyara ulaşan bu döviz ve paralar piyasaya girmiyor.

BDDK`nın bankalardan 50 milyon dolar ve üzerindeki yurt dışı transferlerin bildirilmesini, transfer gerekçesinin tevsik edilmesini (belgelendirilmesini) istemesi, döviz varlıklarının yurt dışına taşınmasının iktidar tarafından önlenmeye çalışıldığını, sermaye kontrolüne geçildiğini gösteriyor. İktidarın her gün değişen kararları, yasalara aykırı icraatları ve artan baskıları karşısında ekonomideki varlık kaçışı ve sermaye kanamasının hızlanarak artacağını öngörmekteyim.  

İTHALAT REKOR KIRDI: En büyük ihraç pazarlarımızdan Almanya`da 1 Ocak`ta yürürlüğe giren Tedarik Zinciri Yasası`yla getirilen iş sağlığı, sendikal haklar, insan hakları, çevre koruma, çocuk ve kaçak işçi yasağı, iş güvenliği vb. yaptırım koşulları, giderek yavaşlayan ihracatı daha da zorlaştıracak, açığı iyice büyütecek. İktidar ihracatla övünürken 364 milyar dolara ulaşan ithalat ile 100 yılın rekoru kırıldı.

Ağır ekonomik kayıplara yol açabilecek bu tabloya karşı iktidar; ihracatçıların, sanayicilerin hak ihlallerini önleyecek gerekli yasal, hukuki düzenlemeleri süratle hayata geçirmelidir. Ekonomik demokrasinin, sendikal hakların yolunu açmak, kayıt dışı istihdamı önlemek, iş sağlığı ve güvenliğini, kadın istihdamını, çevreyi, toprağı, suyu korumayı gündeme almak zorundadır.

ÇİFTÇİLER ÜZERİNDEN OY HESABI: İktidar, gübre ve yemde indirim için Tarım Kredi Kooperatiflerini, çiftçiyi yeniden borçlandırmak için de Ziraat Bankası`nı devreye soktu. Bugüne kadar üreticinin gübre, yem, mazot, tohum, vb. girdi maliyetlerindeki olağanüstü artışları görmezden gelen iktidarın seçim yaklaşırken üreticiyi hatırlaması, siyasi ve oy hesabına dayalı bir adımdır.

İktidarın yıllarca üvey evlat muamelesi yaptığı, ithalatla terbiye etmek istediği üreticinin sorunlarına kalıcı çözüm yerine ‘her şey seçime kadar` zihniyetiyle uyguladığı göstermelik indirim ve kredi kampanyalarını, herkes gibi 20 yıldır iktidarın mağdur ettiği çiftçi ve üretici de biliyor, görüyor.

ESAD İLE YAN YANA CUMA NAMAZI: Rusya organizasyonuyla kurulan Üçlü Suriye Masası`nda sürecin hızlandırılacağı, seçime kadar Esad-Erdoğan buluşması için her türlü girişimin yapılacağı anlaşılıyor. Gelişmelerin İran`ı rahatsız ettiği, Rusya-İran çekişmesinin Şam üzerinde baskıları beraberinde getirdiğine ilişkin belirtiler artıyor.

İran`ın normalleşme girişimlerinden rahatsızlığını gösteren belirtiler artarken Şam üzerinde Rusya-İran baskısı ve çekişmesi yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın 2011`de Esad`ı 3 ayda devirip Şam`da Emevî camiinde cuma namazı kılma hedefi, son gelişmeler ardından seçim öncesi Emevî camiinde Esad ile yan yana cuma namazı kılma ve Katar`da Sisi benzeri tokalaşma pozu verme arzusuna dönüşüyor.

RUSYA- UKRAYNA SAVAŞI: Rusya-Ukrayna savaşında Ortodoksların Noel`i nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Putin`in 6-7 Ocak`ta ilan ettiği ateşkes, Ukrayna tarafından reddedildi. ABD ve Almanya, Ukrayna`ya Patriotlar, zırhlı araçlar, saldırı füzeleri, tank imha sistemlerinin de içinde yer aldığı 3 milyar 750 milyon dolarlık yeni bir askeri yardım paketini devreye koydu.

ABD 2023 bütçesinden Ukrayna`ya ayrılan 45 milyar doların yanı sıra Patriot hava savunma sistemleri gönderilmesi ve şimdi de 3,7 milyar dolarlık yeni silah paketi ile Almanya`nın silah desteği, Batılı ülkelerin savaşın devamı yönündeki tutumlarını sürdüreceklerini, Ukrayna`yı müzakere masasından uzak tutacaklarını gösteriyor.”






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!






 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA