HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü`ye pols tarafından tokat atılması ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin, “İstanbul`u faşizmin üssü yaptırmayacağız. Bunun yolu, İstanbul`dan Roboski`ye dalga dalga ortak mücadele ve dayanışma hattını oluşturmaktan geçiyor. İstanbul ve Roboski buluşacak ve bu rejimi de bu iktidarı da durduracak, bu iktidarı da gönderecek” dedi.
Mithat Sancar, bugün TBMM`deki grup toplantısında konuştu. Sancar, şunları söyledi:
“Bir örgütlü kötülük düzeni içerisinde yaşıyoruz. Yani rejim inşası, otoriter temelde çeşitli hamlelerle devam ediyor ve bunun en önemli parçası, demokratik siyasete sürekli saldırmak ve tasfiye planlarını devamlı işletmektedir. Pazar günü İstanbul`da yaşananları hepimiz biliyoruz. Bizim İl Eş Başkanımız ve eski Şırnak Milletvekilimiz Ferhat Encü`ye tokatla saldırıldı. Hasta mahpusların ailelerinin adalet nöbetine, annelere saldırıldı. Onlarla orada dayanışma için bulunan gençlere saldırıldı. Bütün bu saldırıların amacını biliyoruz. Bu iktidar, şiddet ve savaş politikalarıyla, gerilim ve nefret politikalarıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Önünde en büyük engel gördüğü demokratik mücadele kararlılığına da en sert şekilde saldırmayı, ayakta kalmanın bir çaresi ve yolu olarak görüyor.
“HALKLARIN ORTAK MÜCADELESİNİ, DEMOKRATİK GELECEĞİN İNŞASINDA TEMEL GÜÇ HALİNE GETİRMEMİZİ ENGELLEYEMEYECEKLER”
HDP ve birlikte hareket ettiği demokrasi çevreleri, bu konuda önlerinde en büyük engel olarak duruyor. HDP`den korkuyorlar o nedenle. HDP`nin bu rejim inşasını durduracağını biliyorlar. HDP`nin bu iktidara kaybettirme gücünün farkındadırlar. O nedenle saldırılar pervasızlaşıyor. O nedenle sürekli yeni boyutlar kazanarak devam ediyor. Bizler, bu saldırıyı protesto etmek ve buna dair bir açıklama yapmak için İstanbul Kadıköy ilçe binamızın önünde bir araya gelmeyi kararlaştırmıştık. Eş Genel Başkanlar olarak ben ve Pervin Buldan, milletvekillerimiz, partililerimiz, ittifak güçlerimiz ve demokrasi çevrelerinin temsilcileri orada buluşacaktık. Oraya gitmeye kalkıştığımızda gördük ki bütün yollar abluka altında. Bu abluka, bu düzenin bizatihi sembolüdür. Bu ablukalarla ayakta kalabileceğini düşünüyor. Ama yanılıyor. Öyle büyük bir pervasızlık vardı ki Türkiye`nin üçüncü büyük partisinin bir Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ilçe binamızın içinde abluka altında tutuluyor, dışarı çıkasına izin verilmiyor. Ben ve milletvekili arkadaşlarım, parti yöneticilerimizle birlikte ağır bir polis ablukası altına alındık. Bu tabloyu bir sürü sıfatla anlatabilirsiniz ama dün de söyledim. Abidin Dino`ya sorsanız, ‘Sen korkunun resmini yapabilir misin Abidin` diye, Nazım Hikmet sormuştu biliyorsunuz, bence bu tabloyu korkunun tablosu olarak hemen çizer. Halklara buluşmamız ve halkların ortak mücadelesini, demokratik geleceğin inşasında temel güç haline getirmemizi engelleyemeyecekler. Bunu dün Kadıköy`de bir daha gördüler. Bu vesileyle dün orada bizlerle dayanışma içinde bulunan, orada bulunmayıp dayanışma mesajlarını yayınlayan herkese teşekkür etmek istiyorum.
“İSTANBUL`U FAŞİZMİN ÜSSÜ YAPTIRMAYACAĞIZ”
İstanbul`u, bu yeni rejimin inşasında bir üs haline getirmek istiyorlar. Seçilmiş belediye başkanına yargıyı kullanarak ceza veriyorlar. Daha önce sayısız örneğini üzerimizde uyguladıkları bu politikayı şimdi İstanbul`a taşıyorlar. İstanbul`da bu tasfiye operasyonunun amacı da belli. Yeni bir vesayet sistemi ve otoriter rejim inşasını sona götürmek istiyorlar. Bu şekilde amaçlarına ulaşacaklarını düşünüyorlar. Biz de diyoruz ki bunu engellemenin yolu, en geniş demokratik, ortak mücadeleden geçiyor. İstanbul`u faşizmin üssü yaptırmayacağız. Bunun yolu, İstanbul`dan Roboski`ye dalga dalga ortak mücadele ve dayanışma hattını oluşturmaktan geçiyor. İstanbul ve Roboski buluşacak ve bu rejimi de bu iktidarı da durduracak, bu iktidarı da gönderecek.”