Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Dr. Hüseyin Çamak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı.
Çamak, 8 Mart 1857 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tekstil fabrikalarında günde 16 saat çalıştırılan kadınların, iş saatlerinin düşürülmesi ve eşit işe eşit ücret talebiyle greve çıktıklarını, grev sırasında 129 kadın işçinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Çamak, “İnsanca bir yaşam ve eşitlik için can veren kadın işçiler, sonraki yıllarda tüm dünya kadınlarına örnek oldu. Kadınlar, çalışma yaşamından oy verme hakkına, eğitim hakkından örgütlenme hakkına kadar birçok haklarını, 8 Mart grevcisi kadınların izinden giderek, mücadele ederek, ağır bedeller ödeyerek kazandılar” dedi.
Türkiye’de kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin Osmanlı’nın son dönemlerinde başladığını kaydeden Çamak, “Türk kadını, 1920’li yıllarda bir yandan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarken, grevlere çıkarken, bir yandan da Kurtuluş Savaşı’nda hem cephe gerisinde, hem cephede üstün gayretler sergiledi. Kurtuluşta ve cumhuriyetimizin kuruluşunda emeği, alın teri, kanı olan Türk kadını, başta seçme seçilme, eğitim alma ve çalışma hakları olmak üzere birçok hakkını Atatürk Türkiye’sinde aldı. Kadınlar bugün bu haklarını koruyabilmek, biraz daha geliştirmek için mücadele ediyorlar. Maalesef ülkemiz kadınların çalışma yaşamından koparıldığı, eve hapsedilmek istendiği, şiddet, taciz ve tecavüz gibi insanlık dışı saldırılara maruz kaldığı bir ülke haline geldi. Çalışan kadınların, bedel ödeyerek kazandığı ekonomik ve sosyal haklar budandı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü maalesef bu geriye gidişin gölgesinde kutluyoruz. Ancak tarihte olduğu gibi bugün de, hem Türkiye’de, hem dünyada kadınların eşitlik, özgürlük, daha iyi bir yaşam mücadelesini yükselteceğine inanıyorum. Dünyanın dört bir yanında, hayatın her alanında mücadelelerini sürdüren kadınları selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
Siyaset dünyasında ve devlet yönetiminde ‘Kadını insan olarak kabul etmeliyiz’ yönünde talihsiz açıklamalara da tanık olunduğuna dikkat çeken Çamak, “Tüm yaradılanları cinsiyetinden değil, gönül gözünden gören Alevi felsefesinden söz etmek isterim. Alevilik inancı insanı kadın ve erkek olarak değerlendirmeyip, cinsiyet kimliğinden ziyade, can olarak görür. Nihayetinde hakkın huzurunda hepsi birer candır. Önemli olan hamlıktan evrilip insan-ı kamil mertebesine ulaşarak, eline, beline ve diline hakim olabilen bir can olabilmektir. Bu anlamda Hünkar Hacı Bektaş-i Veli'nin ‘Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok/Noksanlık da, eksiklik de senin görüşlerinde’ şeklindeki dizesi yüzyıllardır olduğu gibi bundan sonra da rehberimiz olacaktır” ifadelerini kullandı.