CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, TBMM Genel Kurulu`nda; “Anayasa Mahkemesi önünde bekleyen dosya sayısı bireysel başvurular çerçevesinde 150 bine yakın, norm denetim dosyaları ise 800`e yakın. Bu durum bireysel başvurunun ne kadar zor olduğunu, bütün başvuru yolları tükendikten sonra yapılan başvuru olduğunu ve pahalı, sıkıntı olduğunu dikkate alırsak, bu tablo bile başlı başına Türkiye`nin insan hakları karnesini gösteriyor. Tablo ağırdır, insan hakları ihlalleri yaygındır, geneldir ve sistematiktir” dedi.
TBMM Genel Kurulu`nda TBMM, Adalet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Danıştay ve Yargıtay 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ve 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşülüyor.
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, Anayasa Mahkemesi`ne 10 yılda 500 bine yakın bireysel başvuru yapıldığını belirtti. Kaboğlu, “Anayasa Mahkemesi önünde bekleyen dosya sayısı bireysel başvurular çerçevesinde 150 bine yakın, norm denetim dosyaları ise 800`e yakın. Bu durum bireysel başvurunun ne kadar zor olduğunu, bütün başvuru yolları tükendikten sonra yapılan başvuru olduğunu ve pahalı, sıkıntı olduğunu dikkate alırsak, bu tablo bile başlı başına Türkiye`nin insan hakları karnesini gösteriyor. Tablo ağırdır, insan hakları ihlalleri yaygındır, geneldir ve sistematiktir” dedi.
Kaboğlu, Türkiye`de adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini de vurgulayarak, şunları söyledi:
“Özellikle Cumhur İttifakı`nın yaptığı yasalarda yargıçların niteliği, liyakat yerine yandaşlığı öne aldığı sınav sisteminden pek ala birçok kez bunun tanığı olduk. Adil yargılanma hakkı gerekleri doğrultusunda verdiğimiz yasa önerilerini de Cumhur İttifakı yine gündeme bile almadı. Komisyonlar önünde beklemektedir. Anayasa Mahkemesi geç karar vermektedir, çok az iptal etmektedir, kısmen verdiği iptal kararlarında bile Meclis`e süre tanımaktadır ama Meclis onları gündemine almakta bile gecikmekte, üyelerin nitelik sorununa bile girmiyorum, Yargıtay yolu ile araçsallaştırılan Anayasa Mahkemesi üyelik devşirme işine girmiyorum ama iş yükünü azaltmak için gece gündüz Anayasa Mahkemesi çalışmalı ancak etkili bir başvuru yolu olup olmadığını da sorgulamak gerekmektedir. Adalet Bakanlığı`na gelecek olursak, yargı reformu adı altında yapılan 6 yasal düzenlemenin hiçbirinin etki analizini Meclis`e bildirmemiştir, ne de ihtiyaç bildirimi yapılmıştır.
Yıkın, hukuk arkadan gelsin şeklinde Anayasa suçu oluşturan emirler sorununa girmeyeceğim ama yapın hukuk kahrolsun zihniyetini özellikle saray sevdası sonucu Meclis`imizin araçsallaştırıldığını bu yolda belirtmeden geçemeyeceğim.”