Haber: TAMER ARDA ERŞİN – Kamera: FURKAN ERDEM

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Şanlıurfa`da; “Tayyip Bey İstanbul`a geldi ve Rabia işaretini yaptı. Dedi ki ‘Ya Binali Yıldırım`a oy vereceksiniz ya da Sisi`ye oy vereceksiniz.` Sisi kim? Ekrem İmamoğlu. Yani diyor ki bunlar darbeci, yabancı, yerli değil. Onun için siz Binali Beye oy verin diyor. Birkaç gün önce Sisi ile birbirlerine aşkla baktıkları o fotoğrafı gördünüz değil mi arkadaşlar? Başka da bir şey söylemiyorum. Allah layıkıyla gereği neyse onu versin” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve CHP Doğu Masası Heyeti; yurttaşların sorunlarını dinlemek ve CHP`ye yeni üye olan yurttaşların rozetlerini takmak için geldiği Şanlıurfa`da sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve muhtarlar ile bir araya geldi.

Salıcı, burada yaptığı konuşmada, Şanlıurfa`nın ve Türkiye`nin sorunlarının ciddi kadrolar ile çözülebileceğini belirterek, “Okullarımızın önünde uyuşturucu satılıyor. Urfa`da çok daha yakıcı şekilde uyuşturucu kullanma yaşı 9-10 yaşa inmiş durumda. Ekonomik açıdan sıkıntılarımız var. Türkiye 4 yıldan beri ekonomik krizin içinde. Hikayesi artık bitmiş ve tükenmiş iktidar var. İktidara da tırnaklarıyla yapışıyor, iktidarı da vermemek için her türlü numarayı yapan iktidar ile karşı karşıyayız. Ama karşısında güçlü bir yapı, altılı masa kuruldu. Bu altılı masada altı tane feraset sahibi genel başkan var ve Türkiye`yi düze çıkarmak için ciddi çalışmalar yapıyorlar” diye konuştu.

“DÜNYADA TARIMIN İLK BAŞLADIĞI TOPRAKLARDA TARIM YAPAMAZ HALE GELDİK”

“Bizim iktidarımızda sürpriz görmeyeceksiniz, bugün böyle söyleyen ve yarın kandırıldık deyip başka bir şey söyleyen bir iktidar görmeyeceksiniz” diyen Salıcı, Türkiye`nin 85 milyonu düşünen iktidara ihtiyacı olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tarım bu bölgede başladı. İnsanlık ilk tarımı bu bölgelerde yaptı. Bu gelmiş olduğumuz noktada fahiş girdi fiyatlarından dolayı bizim üreticimiz üretemez hale geldi. Çiftçimiz sıkıntı yaşar hale geldi. Gerek hayvancılıkta yem fiyatlarından dolayı, gerek gübre fiyatlarından dolayı. Gerek sulama birliklerinin fahiş fiyatlarından dolayı. Elektriği söylemeye bile gerek yok. Bunlardan dolayı biz kendi verimli topraklarımızda dünyada tarımın ilk başladığı topraklarda tarım yapamaz hale geldik.”

“SUÇLULARLA BERABER HER GÜN VAKİT GEÇİREN KİŞİLERE DÖNDÜLER”

Salıcı, Türkiye`nin artık terör ile anılmasını istemediklerini dile getirerek, “Türkiye`nin huzur bulmasını istiyoruz. Ağzımızın tadı kaçtı. Evin içinde nasıl huzur olmazsa, o evdeki hiç kimse mutlu olmaz. Türkiye`de de huzur ortadan kalktığı için huzursuzluk hakim olduğu için, huzursuzluğu besleyen politikalar olduğu için, bir İçişleri Bakanımız var, konuşmaya başlasak sabahı buluruz. Bu işleri engellemesi gereken kişiler, bu suçluları yakalaması gereken kişiler maalesef o suçlularla beraber her gün vakit geçiren kişilere döndüler” diye konuştu.

“BİRBİRLERİNE AŞKLA BAKTIKLARI O FOTOĞRAFI GÖRDÜNÜZ DEĞİL Mİ?”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilendiğini hatırlatan Salıcı, o dönem Cumhurbaşkanın Recep Tayyip Erdoğan`ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu`na seçimden önce “Sisi” dediğine dikkat çekerek, “31 Mart seçimini iptal ettiler ya İstanbul`da. Çaldılar dendi, seçim iptal ettirildi. 23 Haziran seçimine gidiyoruz. Tayyip Bey İstanbul`a geldi ve Rabia işaretini yaptı. Dedi ki ‘Ya Binali Yıldırım`a oy vereceksiniz ya da Sisi`ye oy vereceksiniz`. Sisi kim, Ekrem İmamoğlu. Yani diyor ki bunlar darbeci, yabancı, yerli değil. Onun için siz Binali Beye oy verin diyor. Birkaç gün önce Sisi ile birbirlerine aşkla baktıkları o fotoğrafı gördünüz değil mi arkadaşlar? Başka da bir şey söylemiyorum. Allah layıkıyla gereği neyse onu versin” diye konuştu.  

SENDİKA BAŞKANI KİRA FİYATINDAN DERT YANDI

Hür Belediye İş Sendikası Genel Başkanı Sinan Sır, “Geçen sene benim oturduğum ev 1700 liraydı, bu sene evimi değiştirdim 4 bin 500 lira oldu” diye ev kiralarından dert yanarak, taşeron işçi sorunun çözülmesini istedi. Başka bir yurttaş da iktidarın vaatlerinin inşaat sektörü üzerinden yürüdüğüne dikkat çekerek, “Bunun sürdürülebilir olmadığı da ortada, bir ülkenin ekonomisinin inşaat sektörü üzerinden yürümediğini de görmekteyiz. Şu anki dar boğazın temel nedeni de bu” dedi.  

Salıcı, yurttaşların sorularına yanıt verdi. Salıcı, asgari ücret ile geçinmenin imkansız olduğunu şöyle açıkladı:

“Çalışanlarla ilgili şöyle bir sorunumuz var. Kira fiyatları 4 bin 500 lira. 4 bin 500 lira fena değil. Urfa koşullarına göre yüksek. İstanbul, Ankara, İzmir`de neredeyse asgari ücretin iki katına çıkmış durumda. Böyle bir ortamda çalışanlarımızın yüzde 43`ü asgari ücret ile çalışıyor. Dünyanın birçok ülkesinde yüzde 3-5-10`dur. Bizde, yüzde 43. Bizde asgari ücret ortalama ücrete dönüşmüş durumda. Böyle bir yerde alınteri ile asgari ücret ile çalışan birisinin geçinmesi mümkün değil. Kirayı bir yana bırakalım, varsayalım ki kira ödemiyor. Ödememesi mümkün değil de… Varsayalım ki ödemiyor. Açlık sınırının altında asgari ücret ile karşı karşıyayız. Sendikalar aylık olarak bunu açıklıyor, biliyorsunuz. Açlık sınırı 7 bin lira, açlık sınırının 7 bin lira olduğu yerde 5 bin 500 lira asgari ücret var. Bunun içinde ciddi bir işveren payı var. Biz şunu söylüyoruz, asgari ücreti artırın, işverenin payını üstlenin, işveren payını devlet üstlensin. Öbür türlü asgari ücreti artırdığınızda işverenler eleman çıkarmaya çalışıyorlar. Aralık ayı içinde Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanacak. Seçimde oy alabilmek için iktidar, yüksek bir asgari ücret açıklamayı düşünüyor. Ama çalışan tarafında da işveren tarafında da ciddi tereddütler var.”

“BEŞLİ ÇETEYE PARA VAR, ASGARİ ÜCRETLİYE YOK”

Salıcı, iktidarın CHP`nin sorunları dile getirdikten sonra yapmaya başladığına dikkat çekerek, “Taşeron meselesi ile ilgili partimizin duruşu açık. Taşeronların kadroya geçişini Sayın Kemal Kılıçdaroğlu söylemeseydi, taşeronların kadroya geçeceği yoktu. Asgari ücret yükseltilsin demeseydi, asgari ücretin yükseltileceği de yoktu, bundan önceki seçimlerde… Beşli çeteye verecek para var, tıkır tıkır…  Asgari ücretliye, çalışana verecek para yok. Taşeronu kadroya geçirin dediğimiz zaman buna güç yetmez diyorlar. EYT için de söylüyorlardı, maliyeti çok büyük diyorlardı. Tayyip Bey`in açıklamaları var, ‘İktidarı kaybedeceğimizi bilsem de ben bunu yapmam` diyordu. Şimdi yapıyorlar mı? Niye yapıyorlar. Bunların tamamı bizim tarafımızdan dile getirildiği için yapıyorlar. 3600 ek gösterge. Var mıydı böyle niyetleri? Yoktu. Olmaz dediler. Sonra biner lira verelim dediler, sonra bin 100 lira yaptılar” dedi.

Salıcı, “Bunlar muhalefetteyken yaptıklarımız, bizim söylediklerimizi yarım yamalak yapıyorlar. İktidara geldiğimizde bizim söylediklerimizi tam olarak yapacağız” diye vurguladı.