5 Mayıs 2025 Pazartesi


12:08   ÖZGÜR ÖZEL`E SALDıRAN ŞÜPHELININ PANSIYON GÖRÜNTÜLERI ORTAYA ÇıKTı, GÖZALTı SÜRESI BIR GÜN UZATıLDı   11:41   CHP`NIN 38`INCI OLAĞAN KURULTAYı SORUŞTURMASı… İMAMOĞLU`NDAN TÜM SORULARA TEK YANıT: “HALKıN ADALET DUYGUSUNA AÇıK BIR IHANET”   11:32   ÖZGÜR ÖZEL`E SALDıRı... MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER: "DEMOKRASIYE, TÜRKIYE`NIN BARıŞıNA VE HUZURUNA YAPıLMıŞ BIR SALDıRı"   11:26   ÖZGÜR ÖZEL, MARC COOLS ILE GÖRÜŞTÜ   11:03   EKREM İMAMOĞLU: “BUGÜNE KADAR KIMINLE GÖRÜŞTÜYSEM İSTANBUL`UN MENFAATI IÇIN GÖRÜŞTÜM, HAKKıMDA HIÇBIR ŞEY BULAMADıNıZ”   14:50   DEM PARTI DIYARBAKıR İL EŞ BAŞKANı ŞAHIN: “SıRRı SÜREYYA ÖNDER TÜRKMEN GELENEĞININ SON TEMSILCISI”   14:19   ÖZGÜR ÖZEL`E FIZIKSEL SALDıRı... SELIN SAYEK BÖKE: "SALDıRGANıN KIM OLDUĞU, KIMLERLE IRTIBAT HALINDE OLDUĞU DERHAL ORTAYA ÇıKARıLMALıDıR"   14:18   TÜRK-İŞ GENEL BAŞKAN YARDıMCıSı ALEMDAR`DAN "IŞÇI MEMURUN AMIRI OLAMAZ" GÖRÜŞÜ BILDIREN YÖK`E TEPKI: “EMEĞE VE ALıN TERINE YÖNELIK BU KÜÇÜMSEYICI ANLAYıŞıN HUKUKI GEÇERLILIĞI YOKTUR”   14:18   ROMANYA`DA HALK, CUMHURBAŞKANLıĞı SEÇIMLERI IÇIN OY KULLANMAYA BAŞLADı; SEÇIMLER AŞıRı SAĞıN GÖLGESINDE GERÇEKLEŞTIRILIYOR   14:16   CHP`NIN KONYA MITINGI… KONYALı VATANDAŞ: “KONYA`DA BU KADAR KALABALıĞıN OLMASı ARTıK MEVCUT IKTIDARıN ÇOK GEÇERLI OLDUĞUNU GÖSTERMIYOR"   14:14   ÖZGÜR ÖZEL`E FIZIKSEL SALDıRı... ÖZGÜR ÇELIK: "BU ALÇAKLıĞı YAPANıN DA YAPTıRANıN DA IKI ELIMIZ YAKASıNDA"   14:10   ÖZGÜR ÖZEL`E FIZIKSEL SALDıRı... İÇIŞLERI BAKANLıĞı: ŞAHSıN, 2004`TE IKI ÇOCUĞUNU ÖLDÜRDÜĞÜ VE 2020`DE ŞARTLı TAHLIYE ILE SERBEST BıRAKıLDıĞı BELIRLENDI   14:08   ÖZGÜR ÖZEL`E FIZIKSEL SALDıRı… İYİ PARTI GENEL BAŞKANı MÜSAVAT DERVIŞOĞLU: "BIR KESIM INSAN EĞER BU IKTIDARA KARŞı BIRINE YÖNELIK SUÇ IŞLEME EĞILIMINDE BULUNUYORSA CEZASıZ KALACAĞıNA DAIR BIR INTIBA EDINIYOR"   14:01   ÖZGÜR ÖZEL`E FIZIKSEL SALDıRı... BURHANETTIN BULUT: "BU ORGANIZE LINÇ KÜLTÜRÜNÜN SORUMLUSU SADECE YUMRUĞU ATAN DEĞIL; YıLLARDıR BU IKLIMI BESLEYENLERDIR"   13:58   ÖZGÜR ÖZEL`E FIZIKSEL SALDıRı... ZELIHA AKSAZ ŞAHBAZ: "HIÇBIR SALDıRı HALKıN IRADESINI TEMSIL EDEN GENEL BAŞKANıMıZ ÖZGÜR ÖZEL`I VE CHP`YI SINDIREMEYECEK"   13:57   ÖZGÜR ÖZEL`E FIZIKSEL SALDıRı... MUHARREM İNCE: "BU SALDıRıNıN SORUMLULARı BIR AN ÖNCE TESPIT EDILEREK YARGı ÖNÜNDE HESAP VERMELIDIR"   13:55   ÖZGÜR ÖZEL`E FIZIKSEL SALDıRı... TİP GENEL BAŞKANı ERKAN BAŞ: "TESADÜF DIYENIN AKLıNA ŞAŞARıM"   13:53   ÖZGÜR ÖZEL`E SALDıRı... GÖKÇE GÖKÇEN: "BÖYLE ALÇAKÇA SALDıRıLARLA KORKUTABILECEĞINI ZANNEDENLER BÜYÜK HÜSRANA UĞRAYACAKLAR"   13:50   ÖZGÜR ÖZEL`E FIZIKSEL SALDıRı... GÜLIZAR BIÇER KARACA: "BU TÜR PROVOKASYONLARıN, ÜLKEMIZIN DEMOKRASI VE HUKUK MÜCADELESINE GÖLGE DÜŞÜRMESINE ASLA IZIN VERMEYECEĞIZ"   13:47   ÖZGÜR ÖZEL`E FIZIKSEL SALDıRı... İSTANBUL CUMHURIYET BAŞSAVCıLıĞı: “ŞAHSıN 2004 YıLıNDA ÇOCUKLARıNı ÖLDÜRMEKTEN DOLAYı SABıKASı VAR”  
 
     
   

MINOU MIRABAL: GÖZLERİNİZDE HEP ‘TÜRKİYE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ`NDEN GERİ ÇEKİLEMEZ` DEDİĞİNİZİ GÖRDÜM


Türkiye Barolar Birliği`nin (TBB) bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında düzenlediği “Kadınların Adalete Erişimi” panelinde, Mirabal Kardeşler`den María Argentina Minerva Mirabal Reyes`in kızı Minou Mirabal, “Herkes şunu söyledi: ‘Türkiye, İstanbul Sözleşmesi`nden çekilemez. Bu kabul edilemez.` Gözlerinizde hep bunu gördüm, hep bunu duydum. Bunu destekliyorum. … Sizler, kadın olarak, buna destek veren erkekler olarak ve insan hakları savunucuları olarak bu kararı belki beklemiyordunuz. Belki gündeminizde yoktu ama artık gündeminizde. Bu da bir mücadele unsuru hâline geldi. İşte böyle ilerleriz biz. ‘Biz bu kararı aldık, yanımıza kalacak` diye hissetmemesi lazım. ‘Bize siyasi bedeli ağır olacak` diye hissetmesi lazım kararı alanların. Bunu anlamaları lazım. Eğer sesinizi yükseltebildiğiniz kadar yükseltirseniz, bunu anlarlar” diye konuştu.

 

Tarih : 19 Kasım 2022 Cumartesi 18:41   Okunma : 302

Türkiye Barolar Birliği`nin (TBB) bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında düzenlediği “Kadınların Adalete Erişimi” panelinde, Mirabal Kardeşler`den María Argentina Minerva Mirabal Reyes`in kızı Minou Mirabal, “Herkes şunu söyledi: ‘Türkiye, İstanbul Sözleşmesi`nden çekilemez. Bu kabul edilemez.` Gözlerinizde hep bunu gördüm, hep bunu duydum. Bunu destekliyorum. … Sizler, kadın olarak, buna destek veren erkekler olarak ve insan hakları savunucuları olarak bu kararı belki beklemiyordunuz. Belki gündeminizde yoktu ama artık gündeminizde. Bu da bir mücadele unsuru hâline geldi. İşte böyle ilerleriz biz. ‘Biz bu kararı aldık, yanımıza kalacak` diye hissetmemesi lazım. ‘Bize siyasi bedeli ağır olacak` diye hissetmesi lazım kararı alanların. Bunu anlamaları lazım. Eğer sesinizi yükseltebildiğiniz kadar yükseltirseniz, bunu anlarlar” diye konuştu.

TBB bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında “Kadınların Adalete Erişimi” konulu bir panel düzenledi. Akademisyen Eylem Ümit Atılgan`ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Dominik Cumhuriyeti`nde Diktatör Rafael Trujillo yönetimine karşı mücadele veren “Mirabal Kardeşler” olarak bilinen Patria, Minerva, Maria anıldı. Minerva`nın kızı insan hakları aktivisti Minou Tavárez Mirabal konuşmacı olarak yer aldı.

Panelden önce açılış konuşmaları yapıldı. Dominik Büyükelçiliği`nden Elçi Müsteşarı Lalia Gonzalez konuşmasında, “Bugün gerçekten gururluyuz, bu etkinliği hayata geçirdik. Şunu da vurgulamak isterim. Bu süreç içerisinde o kadar çok insan, kuruluş emek verdi ki. Sizlerle kelebeklerimizi paylaşmak istiyoruz. Mirabal kardeşler artık bir simge. Sadece Dominik halkı için değil, dünya genelinde kadınlar için, insan hakları için” ifadelerini kullandı.

SAĞKAN: PEK ÇOK MÜCADELE KADINLAR OLMADAN BAŞARIYA ULAŞAMAZDI. DAHA VERİLECEK ÇOK MÜCADELEMİZ VAR

TBB Başkanı Erinç Sağkan ise konuşmasında, dört sene önce yazdığı bir mektubu okudu. Mektubunun ardından Sağkan şunları kaydetti:

“Dört senede değişen nedir diye soracak olursak, bu yazıdaki 58 sene ibaresinin yerine 62 sene gelmesi, yine bu dört senede kadın mücadelesinin ve dayanışmasının arttığı gerçeğidir. Ancak bu mücadelenin yönetim gücünü elinde bulunduranlar tarafından desteklediğini söylemek çok güç. Hatta bırakın desteklemeyi, İstanbul Sözleşmesi`nden çıkılmasıyla birlikte kadın mücadelesine karşı bir engelin bizzat siyasal iktidar tarafından konulduğunu ve bu mücadelenin zayıflatılmaya çalışıldığını görüyoruz. Maalesef dört yılda konuşmanın sonunda saydığımız kadın cinayetlerine yüzlercesinin eklendiğini görüyoruz. Son olarak daha dün Manisa`da Hülya Alkan.

Kadın hakları hareketini, tarihin akışını değiştiren hiçbir toplumsal hareketten, hiçbir insan hakları, özgürlük ve demokrasi mücadelesinden ayrı düşünmemiz mümkün değildir. Ne kölelikle mücadele ne emek mücadelesi ne vatandaşlık mücadelesi kadınlar olmadan başarıya ulaşamazdı. Daha verilecek çok mücadelemiz var. TBB olarak kadına yönelik şiddeti sonlandırmak ve kadınların adalete erişimini sonlandırmak için hem ulusal çapta barolarımız, meslektaşlarımız ve demokratik kitle örgütleriyle hem de uluslararası işbirlikleriyle sürdürdüğümüz mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Erkek şiddetleri nedeniyle hayatlarını kaybeden bütün kadınları saygıyla anıyorum. Son söz olarak, İstanbul Sözleşmesi`nden vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın kadın mücadelesi.”

MIRABAL: İYİMSER OLMAKTAN ONUR DUYUYORUM

Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi. Uluslararası Ceza Mahkemesi kapsamında yaptığı çalışmalardan bahseden Mirabal, devlet tarafından uygulanan şiddete, cinayet ve soykırıma, insanlığa karşı suçlara maruz kalan mağdurlarda inatçı bir iyimserliğin olduğunu belirtti. Kendisinin de inatçı bir iyimser olduğunu söyleyen Mirabal, “Bütün mağdurlarda ortak bir nitelik görüyorum aslında. Bu da şu: iyimserlik, inatçı bir iyimserlik. Güven Fonu`nun eski başkanı şöyle demişti: İnatçı bir iyimserlikti bu. İlk diyen oydu. 2.Dünya Savaşı`nın mağdurlarını düşünün, inatçı bir iyimserlik görürsünüz. Soykırım mağdurlarını düşünün, inatçı bir iyimserlik vardır. Çalıştığımız ülkelerde de bunu görüyorum. Uluslararası Ceza Mahkemesi`nin yetkisine giren ülkelerden bahsediyorum. Uganda`ya gittim mesela geçen Eylül ayında. Orada gözetim çalışmalarımız var. Soykırım, insanlığa karşı suçlar, saldırganlık suçları 20 yıl önce vuku bulmuştu ve mağdurlar hâlâ oradaydı. Mağdurlarla konuştuk. Onlarla konuştuğumda, o inatçı iyimserliğe neredeyse dokundum” dedi.

Mirabal devamında şöyle konuştu:

“İyimser olmaktan onur duyuyorum. Çünkü annem, teyzem bir karar verdi zamanında. ‘Biz bu mücadeleye devam edeceğiz` dediler. Bunu dediklerinde suikasta kurban gideceklerini biliyorlardı ve ‘Umurumuzda değil` dediler. Bilerek gittiler, bizi çok sevdiler. Bunu söyleyeyim. Bizi çok sevdiler. Anlattıklarını, konuştuklarını biliyorum. Hayatım boyunca sevgilerini hep hissedeceğim. Bu sevgiye karşın dediler ki, ‘Biz bu kavgayı vereceğiz`. Çünkü adil bir dünyada yaşamamızı istiyorlardı. Yaşadığımız dünyanın özgür bir dünya olmasını istiyorlardı. Barışla dolu bir dünya olmasını istiyorlardı. Demokratik bir sistemde yaşamamızı arzu ediyorlardı. Haklarımızın olmasını ve kullanabilmemizi istiyorlardı. Ben iyimser olmayacaksam, onların mirasına sahip çıkmıyorum demektir.”

“‘ER GEÇ, BU AYRIMCILIK SON BULACAK` DİYORUZ”

Kadına yönelik şiddetin her yerde olduğunu belirten Mirabal, “İki üç ay önce İran`da her şey statükoya göre gidiyor diye düşünürken, her bir şey olmaya başladığını gördük. Aklımıza gelen her şey şu an orada oluyor, değil mi? Gözümüzle görüyoruz. Çok acı çekiyoruz. Çünkü o kadınlar ızdırap çekiyorlar ve bizim dayanışmamıza ihtiyaç duyuyorlar. Ama o kadınları, o mücadeleyi gördüğümüz zaman, nasıl da dik duruyorlar erke karşı. O zaman umudumuz ateşleniyor. ‘Er geç, bu ayrımcılık son bulacak` diyoruz. En azından istisnai bir hâl olacak” diye konuştu.

Mirabal Kardeşlerin mücadelesinin daha adil bir dünya için olduğunu belirten Mirabal, “Bize duydukları sevgiye karşı bir savaş verdi. Bizim yaşadığımız dünyanın adil bir dünya olmasını istiyorlardı. Haklarımızın olmasını ve kullanabilmemizi istiyorlardı. Ben iyimser olmazsam onların mirasına sahip çıkmıyorum demektir. Kadınların mücadelesinin özünde umut ve dayanışma vardır. Feminizmin tarihinde bunu görürsünüz. Kadının mücadelesi dünyanın her yerinde devam ediyor çünkü kuşkusuz bir ilerleme kaydettik. Ancak daha sona varmadık, yeni başladık” ifadelerini kullandı.

“KARARI ALANLAR, ‘‘BİZE SİYASİ BEDELİ AĞIR OLACAK` DİYE HİSSETMELİ”

Türkiye`deki temaslarına yönelik gözlemlerini de paylaşan Mirabal, şunları söyledi:

“Dört gün boyunca iştirak ettiğim her etkinlikte, herkes şunu söyledi: ‘Türkiye, İstanbul Sözleşmesi`nden çekilemez. Bu kabul edilemez.` Gözlerinizde hep bunu gördüm, hep bunu duydum. Bunu destekliyorum. Bugün de ifade edildi. Sayın Başkanı da dinledim. Çok güçlü ifadelerle bunu vurguladınız. Biz de bunu nerede olursak olalım desteklemek durumundayız. Sizler, kadın olarak, buna destek veren erkekler olarak ve insan hakları savunucuları olarak bu kararı belki beklemiyordunuz. Belki gündeminizde yoktu ama artık gündeminizde. Bu da bir mücadele unsuru hâline geldi. İşte böyle ilerleriz biz. ‘Biz bu kararı aldık, yanımıza kalacak` diye hissetmemesi lazım. ‘Bize siyasi bedeli ağır olacak` diye hissetmesi lazım kararı alanların. Bunu anlamaları lazım. Eğer sesinizi yükseltebildiğiniz kadar yükseltirseniz, bunu anlarlar.”






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 



 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA