CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer; Ticaret Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`ndaki konuşmasında, 5 dakikada 22 soru sordu. Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz, “Ben de olsam, Ömer Fethi Bey`e ‘Bu beş dakika için de kaç tane soru sordunuz?` diye bir soru sorardım; epeyce soru sordu” dedi.

Ticaret Bakanlığı`nın 2023 bütçe teklifinin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`ndaki görüşmeleri sürüyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, komisyonda, 5 dakikalık konuşmasına 22 soru sığdırdı.

Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz da Gürer`in soruları karşısında, “Ben de olsam Ömer Fethi Bey`e ‘Bu beş dakika için de kaç tane soru sordunuz?` diye bir soru sorardım; epeyce soru sordu” dedi. CHP`li Gürer, konuşmasında şunları söyledi:

“Satış sonrası servis hizmetleriyle ilgili durumu sizlerle paylaşmak istiyorum Sayın Bakan. Tüketici haklarıyla ilgili yaşadığım örnekle işe başlayayım. 130 bin kilometre turbo ve partikül filtresi değişimi 100 bin lira tutuyor, bu tamir parasına ülkemizde otomobil alınırdı. Tüketici hakem heyetine başvurdum, 30 bin liranın üzerindekilere bakamadıklarını belirttiler, en azından bunları güncelleyin. Tüketici araç muayene ücreti de 500 lirayı aşmış durumda, geciktikçe para yazmaktadır. Araç egzoz ölçüm muayene ücreti de bir dakika sürmekte, 110 lira yazmaktadır. Araç, periyodik muayene ücreti dışında yetkili servis bakıma girince bakımı 10 bin lirayı bulmaktadır. Sigortalar, trafik sigortaları eklenince araç sürücülerini perişan etmektedir. Zorunlu şartlar dışında araç bakımı dahi yapılmaz oldu. Satış sonrası servis hizmetleri tüketici için tam ekonomik darbeye dönüştü ve giderek ülkemizde kazaların bir nedenini de bunlar oluşturmaktadır. Bir denetim ve müdahale neden yok ve bu süreç seyrediliyorsa -demek ki- artışlar Bakanlıkça da doğal mı karşılanıyor?

Sayın Bakan, kaç kooperatif tasfiye hâlindedir? Kooperatif üyelerinin haklarını kim koruyacaktır? Bu alan tam bir bataklıktır ve kooperatif hak sahibi üyeleri korumasız durumdadır.

Sayın Bakan, ‘Turquality` Türk imajı oluşturulması ve yerleştirilmesi amacıyla oluşturulmuş ilk ve tek marka destek programı olarak açıklanmıştı. 2006 yılında başladı. Bu süreçte desteklenen Türk şirketlerinin bazıları yabancı ülke şirketlerine satıldı. Böylece, şirket, Türk şirketi olmaktan çıktı. Ancak Türk markası olmaktan çıkan ürün için desteğin devam ettiği Sayıştay raporlarına yansıdı. Soru açık: Türk firması iken destek alıp yabancı şirkete satılan Türk markası yaratmak için verilen toplam destek tutarı nedir? Yabancı ülke tarafından satın alınan kaç şirkete marka destek ödemesi sürdürülmüş, ne kadar destek ödemesi yapılmıştır? Yabancı ülke tarafından satın alınan kaç şirkete marka destek ödemesi sürdürülmüş, ne kadar destek ödemesi yapılmıştır?

Yabancı ülke şirketi çoğunluk hissesine sahip ya da satın aldığı Türk şirketin marka desteğinden yararlanan yabancı ülke şirketi sayısı ve yararlandığı toplam tutar bugüne kadar nedir?

Yabancı ülke şirketlerine satılan Türk şirketleri ürünleri aynı zamanda Türk firması ürünleri için rakip olduğuna göre, bu bağlamda verilen desteklerin geri alınması söz konusu mudur?

Sayın Bakan, tedarik programlarının yoğunlaşması, ham madde bulmak isterken bazı firmaların yurt dışında dolandırılması kamuoyuna yansıdı. Piyasa ortalaması altında fiyat taahhüdü üzerine anlaşılan özellikle bazı Çin firmaları, peşin ödeme veya avans verip dolandırılan kaç firma başvurusu alınmıştır?

"50 KİŞİDEN FAZLA İŞÇİ ÇALIŞTIRAN TİCARİ İŞLETME SAYISI KAÇTIR?"

Ülkemizde aktif faaliyet gösteren toplam kaç ticaret şirketi ve ticari işletme bulunmaktadır? Son beş yılda kapanan işletme sayısı kaçtır? Ülkemizde 50 kişiden fazla işçi çalıştıran ticari işletme sayısı ne kadardır?  Yurt dışından ithal getirilen ürünlerin kaçının ülkemizde ithalatına izin verilmeyerek iade edilmiştir?  Ülkemizde 2022 yılında kaç canlı hayvan ithalatı gerçekleşmiştir? Lop ya da karkas et ithalatı nedir? 2022 yılında ne kadar ayçiçeği ham yağı, buğday ve arpa ithal edilmiştir? Arz açığı bulunan 21 üründen 2022 yılında yapılan ithalat nedir?

Marketlere kartel cezası kesintisi yaptınız, piyasa kontrolü diye piyasaya sundunuz ama serbest piyasa ekonomisinde marketlere gidip de fiyat yönünden ceza yazmanız olası değil. Bu durumda ‘kartel cezası` adı altında bir ceza geliştiriyorsunuz, kamuoyuna da serbest piyasa ekonomisinde fiyatlar için ceza yazılacağını neden açıklamıyorsunuz? Çünkü Türkiye Şeker Fabrikalarının fiyatlandırmasında ‘Özelleşen fabrikaların fiyatlarına müdahale edilemez` diye madde konulmuş. Bu durumda, onların serbest piyasaya istediği fiyatla ürün satması, raftaki fiyata sizin müdahale etmenizin çok gerçekçi bir olgu olmadığını düşünüyorum.

"NEDEN BUNLARI VERMEKTEN İMTİNA EDİYORSUNUZ?"

Bunun yanı sıra biraz evvel belirttiğim gibi, daha önce arz açığı bulunan ürünlerle ilgili soru önergeleri veriyoruz, TÜİK`i adres gösteriyorsunuz, oysa TÜİK`te güncel veriler yok yani 2022 yılının ilk on ayında ne kadar ürün geldiğini sorduğumuzda o güncel veriler yansımıyor, sonuçta onlar da sizden, bakanlıklardan bu bilgileri alıyorlar. Neden bunları vermekten imtina ediyorsunuz? Kamuoyunun doğru bilgilenmesi lazım, doğru bilgi olduğu zaman da onunla ilgili değerlendirme yapılabilir. Örneğin, Dâhilde İşleme Rejimi kapsamında ne kadar ürün geliyor? 6 bin 700 liradan gelen buğday 4 bin 200 liradan sanayiciye veriliyor.

‘Sanayici yurt dışına un ve makarna sattı` diye bununla övünüyorsunuz. Buradaki kamu zararını bu ihracattan düşüyor musunuz? Toprak Mahsulleri Ofisi bu bağlamda zarar ederken çiftçiye gerekli desteği vermiyor. Gübreyi de sürekli ithal edeceğiz, neden buğdaya yapılan sübvanse gübreye yapılmıyor? Üreticiler bu konuda neden desteklenmiyor? Ticaret anlamında yurt dışına gönderilen ürünlerden ne kadarı da geriye geldi? Bunları da açıklarsanız memnun oluruz."