CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı`nın 2023 yılı bütçe teklifinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda; “Yıllara göre yardım alanların artmasının iyi olacağını savunmamız mümkün değil. Muhtaç olanların artması kötü bir gösterge. Mesela nüfusun yarısının çalışıyor olması, yarısının da muhtaç olması, sosyal yardımlara muhtaç olması iyi bir durum değil” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı`nın 2023 yılı bütçe teklifi üzerindeki görüşmeler sürüyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, görüşmeler sırasında şunları söyledi:
“NÜFUSUN YARISININ ÇALIŞIYOR OLMASI YARISININ DA MUHTAÇ OLMASI İYİ BİR DURUM DEĞİL”
“Yıllara göre yardım alanların artmasının iyi olacağını savunmamız mümkün değil, demek ki çok başarılı mücadele etmiyoruz. Muhtaç olanların artması kötü bir gösterge. Mesela nüfusun yarısının çalışıyor olması, yarısının da muhtaç olması, sosyal yardımlara muhtaç olması iyi bir durum değil. Şimdi, 2023 bütçesinden ayrılan pay 258 milyar liraya çıkmış, bu rakam 2 trilyon olsa daha mı anlamlı? Ya da şöyle bir rakam vereyim: Mesela kur korumalı mevduat hesabından gelecek yıl, eğer bu yılki trend devam ederse 1 trilyonu bulabilecek kur korumalı mevduat hesabından yararlananlar. Yararlanan hesap sahibi sayısı değil de hesap sayısı 2 milyon 279 bin, Maliye Bakanlığının verdiği bilgiye göre.
“YARDIMLARINIZ 100 KÜSUR MİLYAR. KUR KORUMALIDAN ALINACAK RAKAM 400 MİLYAR LİRAYI BULABİLECEK”
Takdir edersiniz ki kur korumalı mevduat hesabı servet sahiplerinin; altın, döviz gibi parası olanların; nüfusun yüzde 1`lik, 2`lik kesiminde olanların hesapları. Her bir hesap da birkaç kişiye ait olabilir yani dolayısıyla birkaç yüz bin kişi Türkiye`de. Bu büyük bir meblağ alıyor. Bu sene sizin 200 milyarı bulmadı, 100 küsur milyar yardımlarınız; o kur korumalıdan alınacak rakam 400 milyar lirayı bulabilecek mesela. Böyle çelişkiler var. Onun haricinde mesela, gelecek sene için vergi harcaması vergi harcaması demek vergi istisnaları demek 995 milyar lirayı bulacak, gelecek sene 995 milyar. Bunun 170 milyarı asgari ücretle ilgili ya da sosyal destek alması gereken kişilerin ücretleriyle ilgili, 170`i; geri kalan 800 milyarı sermayeyle geçinenlere ait. Mesela, böyle çelişkiler de var, bunları da net olarak görebilmemiz lazım istatistiklerde.
“İZLEMEYE ALINAN KONULAR ARASINDA ÇÖZÜLEN TEK BİR TANE YOK, HİÇBİR KONU ÇÖZÜLMEMİŞ”
Geçen yıl 13 bulgu söz konusu olmuş, Sayıştay tarafından eleştirilmiş, 13 konunuz izlemeye alınmış. İzlemeye alınan konular arasında çözülen tek bir tane yok, hiçbir konu çözülmemiş. Geçen yıl Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinde Sayıştay tarafından eleştirilen ve sonra izlemeye alınan 13 konunun hiçbirisi halledilmemiş. Yani hiçbirisi yerine gelmemiş, bunların yerine gelmesi lazım, bu konuda hassas olmak lazım. Bu yılla ilgili olarak da 6 mali tabloları etkileyen, 18`de etkilemeyen bulgu tespit etmiş Sayıştay denetçileri ve önemli tespitler. Bir kısmını arkadaşlarımız bahsetti ancak her şeyden önce yeni bir Bakanlıksınız, iç kontrol sistemiyle ilgili eksikliğiniz var. İç kontrol sistemini kurmanız lazım, bu kadar harcama yapan bir Bakanlık, tüm Türkiye`ye hitap eden bir Bakanlıksınız, muhakkak iç kontrol sistemini kurmanız lazım.
“YANLIŞ POLİTİKALARA, USULSÜZLÜKLERE, YOLSUZLUKLARA DA SEBEBİYET VEREBİLECEK BİR DURUM”
Amortisman işlemlerinde hatalı iş yapılıyor, işlem yapılıyor; bunu anlıyorum ama yapılmakta olan yatırımlar hesabından maddi duran varlıklar hesabına aktarılmayan tutarların olmasını yadırgıyorum, bunun olmaması lazım. Amortisman da yanlış yapılabilir, özel işletmelerde de kamuda da bunlar normal ama yatırımlar hesabının yanlış yere kaydı doğru değil; bu, mali tabloları etkileyen bir durum, yanlış politikalara, usulsüzlüklere, yolsuzluklara da sebebiyet verebilecek bir durum aynı zamanda.
Mali tabloları etkilemeyen ancak önemli bulgularda birincisi ve ikincisi özellikle gösteriyor ki: Liyakatli atamalar yapmamışsınız bazı yerlerde. Çünkü liyakatli atama olsaydı en başta, işin alfabesi, bir kamu bankasıyla çalışılması gerektiğini bir müdürün, muhasebe müdürünün, oradaki yöneticilerin bilmesi gerekirdi. Özel bankalarla çalışmışlar. Gerçekten de mevzuatı bilmediklerinin, liyakatli olmadıklarının bir göstergesi."