CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, “Plan ve Bütçe Komisyonu`na bilgi vermesi gereken, bilgilendirme yapması gereken kurumlar var, 8-9 kurum var. Kanun gereği, bütün bunlar yani kanunlarında olduğu için Plan ve Bütçe Komisyonu`nu, TBMM`yi bilgilendirilmesi gerekiyor ama bu bilgilendirme yapılamıyor maalesef. Mesela en önemlilerinden bir tanesi Merkez Bankası. Merkez Bankası bu sene hiç bilgilendirme yapmadı. Sayıştay`dan, özellikle bir arada, yüz yüze bir bilgilendirme istedik, o olmadı. Sayıştay`ın altı ayda bir gönderdiği raporlar var ama onun haricinde de bazı şeyleri sorarak öğrenmek istedik, bilgilenmek istedik, o da gerçekleşmedi” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`ndaki bütçe görüşmeleri sürüyor. Komisyon`da bugün TBMM, Kamu Denetçiliği ve Sayıştay`ın 2023 yılı bütçeleri görüşülüyor. CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Komisyon`da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Plan Bütçe Komisyonu`nda geçenlerde vahim bir hadise yaşandı. Torba kanun görüşmeleri sırasında, Merkez Bankası`nın orada olmadığını fark ettik. Bilgilendirme yapmaları gerekiyordu. Daha sonra, akşamüzeri, Merkez Bankası`ndan bir yetkili bilgi veremeyeceğini söyledi. Vahim bir hadise olarak görüyorum. TBMM`ye bilgi verilmemesi, bunun bir alışkanlık haline gelmesi çok nahoş bir hadise. Demokrasinin vazgeçilmezliği, bu erklerin ayrılığındandır. Meclis, bir kamu kuruluşu değil ki klasik anlamda bir erk.
Yasama, yürütme, yargı; en başta da yasama geliyor. Yasama erkine bilgi vermek zorunda bürokrasi. Yürütme erki, binlerce kurumdan oluşuyor, taşra teşkilatı da var. Yargı öyle, yüksek mahkemelerden taşradaki mahkemelere kadar yine yüzlerce, binlerce yargı kurumu var, kuruluşu var. Ancak yasama erki, sadece TBMM`den oluşuyor. Sadece TBMM`den oluşuyor yasama erki ve yasama erkine bilgi verilmemesi, gerçekten büyük bir sorundur, sıkıntıdır. Bunun olmaması lazımdı. Biz, muhalefet olarak Komisyon`u terk ettik, yani bir şey yapmamız gerekiyordu, çünkü bu önemli bir hadise. Geçmişte de olduğunda o kişi çıkarılmıştı, maddesi de çıkarılmıştı. Bir şey yapmamız gerekiyordu, biz Komisyon`u terk ettik ve size durumu bildirdik. Ancak bununla ilgili olarak ne yapıldı bilmiyorum ama burada açıklamanız olursa çok memnun oluruz.
Plan ve Bütçe Komisyonu`na bilgi vermesi gereken, bilgilendirme yapması gereken kurumlar var, 8-9 kurum var. Kanun gereği, bütün bunlar yani kanunlarında olduğu için Plan ve Bütçe Komisyonu`nu, TBMM`yi bilgilendirmesi gerekiyor ama bu bilgilendirme yapılamıyor maalesef. Mesela en önemlilerinden bir tanesi Merkez Bankası. Merkez Bankası bu sene hiç bilgilendirme yapmadı. Sayıştay`dan, özellikle bir arada, yüz yüze bir bilgilendirme istedik, o olmadı. Sayıştay`ın altı ayda bir gönderdiği raporlar var ama onun haricinde de bazı şeyleri sorarak öğrenmek istedik, bilgilenmek istedik, o da gerçekleşmedi.
SPK`yla ilgili hiç yapılmadı, BDDK`yla ilgili olarak yapılmadı, afet sigortalarıyla ilgili olarak yapılmadı. Varlık Fonu, bütçeden sonra yapılacak diye umut ediyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bu dönem eklendiği halde Sosyal Güvenlik Kurumu`yla ilgili tek bir görüşme bile yapılmadı. Bunlarla ilgili görüşmelerin yapılması konusunda, evet siz sorumlu değilsiniz ama bunları davet etmek gerekiyor. Bu sorumluluktan kaçmamaları lazım. Plan ve Bütçe Komisyonu`na bu bilgiyi, Meclis`e bu bilgiyi vermekten kaçamamaları lazım. Bunun bir yaptırımı olması lazım yöneticiler nezdinde. Devlette devamlılık esastır. Nasıl, kanun emri olduğu halde tek bir bilgilendirme dahi yapmamışlar? Merkez Bankası bu sene yapmadı, geçen sene bir kere yapmıştı. Sosyal Güvenlik Kurumu hiç yapmadı şimdiye kadar.
Devlet desteklerinin izlenmesi ve değerlendirilmesiyle ilgili bir brifing almamız lazım, o da hiç yapılmadı. Bunların yapılması devletin, kamunun, milletin menfaatinedir ve inanın, siyaseten AK Parti`nin de menfaatinedir. Bunların yapılması gerekir, çok daha düzgün işler yapılmış olur.”
“DEVLET KUTSALDIR DİYE KÖLECİ ROMA DEVLETİNİ DE KUTSAL SAYACAK HALİMİZ YOK”
CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener ise şöyle konuştu:
"Denetim, devletteki asli konulardan biridir. Bireysel inisiyatiflere bırakılarak biz parayı teslim ederiz. ‘O şahıs dürüsttür, namusludur, harama elini uzatmaz; onun için gönlümüz ferahtır` diyemeyiz veya devasa boyutlardaki kamu gücünü eline verip de ‘Bu yetkiye sahip olanlar bu gücü kamu menfaatine kullanır, bunda bir tereddüdümüz yoktur; o halde denetime gerek yoktur` diyebilmek mümkün değildir. Devlet kurumları arasında denge, denetim kurulmalıdır. Özellikle hiçbir kamu görevi, o görevde bulunanın inisiyatifine mutlak surette bırakılmamalıdır. Bu olmadığı takdirde kamu kaynakları çarçur edilir, yolsuzluklar ayyuka çıkar ve ülke kendi potansiyelinden ve gücünden kaybeder.
Elbette ki devletin varlığı, o millete, o ülkeye güven sağlar. Güvenliğini sağlar ve varlığının devamını sağlar. Önemlidir fakat bu 5 bin yıllık devletler tarihi göstermiştir ki pek çok ülkede insanlar, kendi devletlerinden çektiği zulmü hiç kimseden çekmemişlerdir… O halde devlet kutsaldır diye köleci Roma devletini de kutsal sayacak halimiz yoktur. Şimdi, geldiğimiz nokta itibarıyla Meclis`in denetim yetkisi var, Sayıştay`ın denetim yetkisi var, Kamu Denetçiliği Kurumu`nun denetim yetkisi var ama bugün itibarıyla bu 3 denetimin de işlevsiz olduğunu kabul etmek zorundayız. Yani yürütme erkini, parayı kullananları, gücü kullananları hangi etkinlikte denetliyor? Bir kere 2017 Anayasa değişikliği bunu felç etmiş, denetim mekanizmasını çökertmiştir bu ülkede."