İYİ Parti`nin yolsuzlukların araştırılması için daha önce verdiği önergesinin doğrudan gündeme alınması önerisi, TBMM Genel Kurulu`nda AKP ve MHP milletvekillerinin oyları ile reddedildi. İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, “AK Parti, 2001 yılında kurulurken 3Y formülünü kamuoyuna açıklamış ve 3Y`yle mücadele ederek bunları ortadan kaldıracağını, AK Parti iktidarında yoksulluğun, yolsuzluğun, yasakların olmayacağı çok güzel bir ülke vadetmişti. Ama gelinen noktada vatandaş diyor ki `Bu 3Y formülü, ‘ye, yolunu bul ve yut` gibi algılanmaya başlandı`” dedi.
TBMM Genel Kurulu`nda bugün İYİ Parti yolsuzlukların araştırılması daha önce verdiği araştırma önergesinin doğrudan gündeme alınması önerisi görüşüldü.
Öneri adına söz alan İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın “Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir ülkeyi biz hallederiz, şu an bunun hazırlığı içindeyiz” sözlerini anımsattı. Erel, şunları söyledi:
“BU 3Y FORMÜLÜ, ‘YE, YOLUNU BUL VE YUT` GİBİ ALGILANMAYA BAŞLANDI”
"AK Parti, 2001 yılında kurulurken 3Y formülünü kamuoyuna açıklamış ve 3Y`yle mücadele ederek bunları ortadan kaldıracağını, AK Parti iktidarında yoksulluğun, yolsuzluğun, yasakların olmayacağı çok güzel bir ülke vadetmişti. Ama gelinen noktada vatandaş diyor ki `Bu 3Y formülü, ‘ye, yolunu bul ve yut` gibi algılanmaya başlandı`. Ve yasakları kaldıracağını iddia eden AK Parti`nin daha geçtiğimiz günlerde sosyal medyayı kontrol altına almak için çıkardığı kanun gençlerimizin hayallerine, düşlerine, düşüncelerine pranga vurmaya yetmiştir. Yolsuzluğu ortadan kaldıracağını iddia eden siyasi irade, yaptığı konuşmalarda, yoksulların sayısının arttığını beyan ederek bu yoksullara yaptığı sosyal yardım miktarını artırmakla övünmektedir. Yani bir hükümet, ülkesinde artan fakir ve yoksul sayısından gurur duymaktadır, onur duymaktadır.
Yoksulluğa giden her kuruşta, yatağa aç giren çocuğun ve çocuğuna mama, ekmek bulamayan, çorba bulamayan ananın ahı vardır. Çocuğuna istediğini alamadığı için çocuğu uyuduktan sonra eve gitmek zorunda kalan babaların sitemi vardır. Tarlasına gübre, hayvanına yem alamayan köylümüzün, çiftçimizin kahrı vardır. Okulunu dereceyle bitirdiği hâlde bir türlü iş bulamayan gencimizin umutsuzluğunun en koyu karanlığı vardır. Köyüne su götürülmediği için suyu -affedersiniz- hayvan sırtında taşımak zorunda kalan analarımızın, bacılarımızın, ninelerimizin teri vardır. Emekliye üç yılda bir sadece 50 TL`lik gözlük layık görüldüğünden, bu vatandaşlarımızın göz karartısı vardır. Hastanelerde tedavi olamayan, ameliyatını yaptıramayan, aylardır sıra alamayan ve bu arada sığınmacılara imrenerek bakan, şifa kapısı görüp gittiği hastaneden dert küpü olarak çıkan vatandaşlarımızın sancısı vardır.
İstanbul`da 25 yıldır Türkiye`den ve dünyadan kopuk bir hayat yaşayan bir vatandaşımız, bir kalabalığı ve bu kalabalıkta vatandaşlara hitap eden bir kişiyi görüyor ve dinlemeye başlıyor. Vatandaş, hatibin kürsüdeki `Yolsuzlukların, rüşvetin, yoksulluğun olmayacağı ülkeyi biz hallederiz` şeklindeki nutkunu dinliyor, kendi kendine `Acaba bu adam kim` diye soruyor. `Herhâlde seçimlere hazırlanan ve iktidar olma çaba ve sevdasında bulunan bir siyasi partinin lideridir` diye düşünüyor ve demek ki `Bu ülkede yoksulluk var, yolsuzluk var, rüşvet kıskacında kıvranıyor; yolsuzluk, rüşvet almış başını gidiyor, yapılan suç duyuruları da sonuçsuz kalıyor, bu lider de bunları ortadan kaldırmaya ve çözmeye talip` diye düşünüyor. Dayanamıyor, yanındaki adama soruyor, `Hemşerim, bu konuşan kim?` A çok ayıp, tanımıyor musun, bu vatandaş veya bu insan, Cumhurbaşkanımız, AK Parti`nin genel başkanı, yirmi yıldır bu ülkeyi yönetiyor."
“YOLSUZLUK YAPAN DEĞİL DE ORTAYA ÇIKARAN GÖZALTINA ALINIRSA”
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, “Demokrasinin, hukukun, basın özgürlüğünün olmamasının nedeni nedir biliyorsunuz? İşte tam da bu. Nedenlerinden biri de bu, yolsuzluk ağlarının ortaya çıkmasını engellemek için ‘yerli, milli` lafları uçuşur, kutuplaştırma politikalarına sarılınır” dedi. Ersoy, gazetecilerin ve halkın dezenformasyon yasaları ile susturulmaya çalışıldığını ifade ederek, “Talimatlı yargı, yolsuzluğu yapanı değil de ortaya çıkaranı gözaltına alırsa yolsuzluk ile mücadele edilemez. Zaten bu iktidarın böyle bir niyeti de yok” diye konuştu.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Türkiye`deki vatandaşların yüzde 95`nin yoksul olduğunu söyleyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın “Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir ülkeyi biz hallederiz, şu an bunun hazırlığı içindeyiz” sözünü anımsattı. Antmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın da yolsuzluğu kabul ettiğini kaydederek, “Güzel ülkemizde yolsuzlukları araştıralım. Yetimlerimizin, şehit çocuklarımızın hakkını kim çalıyorsa belirleyelim, adalete teslim edelim” dedi.
Antmen, yolsuzlukla mücadele edilmezse Türkiye`nin yıkılacağını kaydederek, “Bugün bu önergeye verilecek ret oyları, yarın yolsuzluklara destek anlamına gelecektir” diye konuştu.
Öneri, AKP ve MHP`li milletvekillerinin oyları ile reddedildi.