Türk Eczacıları Birliği ve 54 Eczacı Odası`nın başlattığı “Eczacıya Hak Ettiği Değer Verilmelidir” eylemi kapsamında Malatya`da da siyah poşet, siyah maske ve yaka kartları ile hizmet verilmeye başlandı. Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez, 16 Ekim`de Ankara`da miting düzenleyeceklerini belirterek, “Biz eczacılar bu mitingi, gecenin ikisinde acilde çocuğunu muayene ettirdikten sonra 80 liralık şurubu için 50 lira fark ödeyen anne ve babalar için yapıyoruz" dedi.
Türk Eczacıları Birliği ve 54 Eczacı Odası`nın kararı doğrultusunda ülke genelinde “Eczacıya Hak Ettiği Değer Verilmelidir” başlıklı eylem süreci başladı. Malatya Battalgazi Devlet Hastanesi karşısında bulunan bir eczane önünde toplanan eczacılar, burada basın açıklaması yaptı.
Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez, "Halkımıza hem ‘Eczaneler kapanmasın` yazılı yaka kartlarımızla hem de siyah poşetlerimizle hizmet vermeye başlıyoruz. Vermek istediğimiz temel mesaj; eczaneler kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Kepenkler kapanıyor, eczanelerimiz kapanıyor. Beyaz önlüklerimizin kararmaması için uğraşıyoruz. 16 Ekim`de Ankara`da bir miting düzenleyeceğiz” diye konuştu.
"KALICI BİR ÇÖZÜM BULUNMASI GEREKİYOR"
Sönmez, 46 bin eczanın sorunlarına kalıcı çözüm istediğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Mesleğimize yapılan haksızlıklara ‘dur` demek için 16 Ekim`de Ankara`dayız. Hastalarımızın en yakın sağlık danışmanı olarak yıllardır kamu yararına hizmet veren biz eczacılar, içinde bulunduğumuz zorlu koşulları ve içinde bulunduğumuz hak kayıplarını bütün ayrıntılarıyla duyurduk. Sorunlarımıza çözüm bulunmaması halinde hastalarımızın en yakın sağlık danışmanı olan eczacılarına erişmekte güçlük yaşayacağını çünkü iki eczaneden birinin kapanma noktasına geldiğini aktardık. Hastalarımızın kaliteli ve güvenilir ilaca erişimindeki tek nokta olan eczanelere erişememesinin sağlık sistemi noktasında ciddi sorunlara neden olacağını, eczanelerin üstlendiği kilit rolün Covid-19 pandemi sürecinde bütün niteliğiyle ortaya çıktığını ifade ettik. Son dönemlerde sıklıkla yaşanan ve hastalarımızı ciddi bir şekilde mağdur eden ilaca erişim sorunlarına artık kalıcı çözümün bulunması gerektiğini ısrarla vurguladık. Bugün hastalarınıza fiyat farkı çıkarmayan ilaç neredeyse kalmadı. Bu fiyat farkları her geçen gün katlanarak artıyor. Biz eczacılar hiçbir sorumluluğumuz olmamasına rağmen sahada hasta ve eczacıyı karşı karşıya getiren ilaç fiyat farklarından kaynaklanan sıkıntıyı defalarca dile getirdik. Stratejik personel olarak kamuda görev yapan meslektaşlarımızın uğradıkları hak kayıplarının kabul edilemez olduğunu ifade ettik ama görmezden gelindik, yok sayıldık."
"ECZANELERİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ZORLAŞTI"
Halka en yakın sağlık hizmeti sunan eczacıların taleplerine karşılık bulamadığını ifade eden Sönmez, bu noktada seslerini duyurmak için 16 Ekim`de Ankara`da miting yapacaklarını söyledi. Uğradıkları haksızlıklara ve eczanelerdeki ekonomik çıkmazlara, eczacıların yok sayılmasına, kontrolsüz açılan fakültelere, kamu eczacılarının hak kayıplarına, ilaç yoklarına ve ilaç fiyat farklarına hep birlikte ‘dur` diyeceklerini dile getiren Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eczacılar 14 yıl aradan sonra neden düzenliyor? Biz eczacılar bu mitingi, kanser hastası annesi için gerekli olan ilacı çaresizce şehir şehir aramak zorunda kalan hastalarımız için yapıyoruz. Biz eczacılar, Tip 1 diyabetli çocukların hayati öneme haiz ilacı çaresizce aramak zorunda olan aileler için yapıyoruz. Bir eczacılar, raporlu ilacına 245 TL fiyat farkı vermek zorunda kalan epilepsi hastaları için yapıyoruz. Biz eczacılar bu mitingi, ilaç fiyat kararnamesi uygulamalarının sağlık sisteminin en önemli ayaklarından biri olan eczanelerinin sürdürülebilirliğini zorlaştırdığı için yapıyoruz. Biz eczacılar bu mitingi, sağlıkta sosyal devlet ilkesine uygun yeni bir ilaç geri ödeme sisteminin düzenlenmesi için yapıyoruz. Biz eczacılar bu mitingi, hastanelerde eksi ikinci katta morgun yanında yatan hastaların ilaçlarını hazırlayan ancak hak ettiği değeri ve saygıyı görmeyen meslektaşlarımız için yapıyoruz. Biz eczacılar bu mitingi, Türkiye`de yasa ve yönetmeliklere en çok uyan, vergi veren ancak en kolay denetlenebilen kurum olan eczanelerin hak ettikleri saygıyı görmeleri için yapıyoruz. Biz eczacılar bu mitingi, laboratuvarı bile olmayan ‘merdiven altı` eczacılık fakülteleri açılmasın diye yapıyoruz. Biz eczacılar bu mitingi, ülkemizde sağlık hizmetlerinin daha etkin olmasını sağlayan kamu eczacılarının sesinin artık yetkililerce duyulması için yapıyoruz. Biz eczacılar bu mitingi, eşdeğer oranın yüzde 5`e indirilmesiyle artan ilaç fiyat farklarıyla birlikte halkın sağlığa cebinden daha fazla para vermek zorunda kalması nedeniyle yapıyoruz. Biz eczacılar bu mitingi, gecenin ikisinde acilde çocuğunu muayene ettirdikten sonra 80 liralık şurubu için 50 lira fark ödeyen anne ve babalar için yapıyoruz."