Gazetemize konuşan Şerife Arıcı Yıldız, "16 Nisan referandumuyla yolu açılan yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi, 24 Haziran seçim sonuçları ile birlikte yürürlüğe girdi. Yasama, yargı ve yürütme üzerinde son derece etkin ancak sorunsuz ve denetlenemez bir Cumhurbaşkanlığı Kurumu şu anda Türkiye'de icraata başladı. Bu icraatların da ilk ifadesi kanun hükmünde kararnameleri oldu. Biz bu durumu 16 Nisan referandumu öncesinde halkımızı anlatmaya çalıştık. Böyle bir sistemde hukuk devletinden bahsedilemez, güçler ayrılığından bahsedilemez, yargı bağımsızlığından bahsedilemez. İlk kanun hükmünde kararnamelere baktığımızda da; işte bunlardan bir tanesi Hukuk Devleti'ni tamamen ortadan kaldıran, aslında tek başına Anayasaya yüzde yüz aykırılık teşkil eden bir kararname. O da idari yargıda görevlendirilecek hakimlerin Hukuk Fakültesi okumak gerekliliğini ortadan kalkması, herhangi bir fakülte mezunu olmanın idari yargıçlık için yeterlilik oluşturması. Bu her şeyden önce Anayasaya aykırı. Hukukun üstün olmadığı bir yerde bir adalet ve yargı mekanizmasından bahsedilemez. Lisans eğitimi almamış ve formasyon almamış bir hakim hukuk bilmeden hüküm kuramaz. Böyle bir kararnameye çıkarmak; araba kullanmak için ehliyet almaya gerek yok, bir hastayı ameliyat etmek için doktor olmaya gerek yok, okulda öğretmenlik yapmak için eğitim fakültesi bitirmeye gerek yok durumu ile aynı şey, bundan hiç farklı değil. Dolayısıyla abesle iştigal eden bir kararname bu. Dünyanın hiçbir yerinde de benzeri olduğunu düşünmüyorum. Bugün de Baro başkanımız bu konuda bir açıklama yaptı, benzer ifadeleri içeren. Bir hukukçu olarak bu konu beni, ülkemizde işte yeni oluşan rejim ile ilgili ve ülkemizin geleceği ile ilgili çok derin kaygılara endişelere sokuyor. Böyle bir Türkiye kaotik bir Türkiye'dir. Herhangi bir mahkemede hakim kürsüsüne çıkıp hüküm kuracağı bir sistem; kaotik bir sistemdir, her konuda kaos getirir. Yani bir Kabile Devleti'nde bile bunu olamayacağını düşünüyorum. Bu nedenle asla kabul edilebilir değil. Bir sonraki adımı da korkarım ki avukatlık yapmak için yine Hukuk Fakültesi'ne gerek olmayacaktır gibi bir kararname olabilir. O nedenle herkesin Buna tepki vermesi gerekir sadece hukukçuların, sadece hakimlerin, baroların değil, ki barolardan da beklediğim tepkiyi göremedim ,hukuk fakültelerinden beklediğim tepkiyi göremedim, üniversitelerden, akademik dünyadan beklediğim tepkiyi göremedim." ifadelerinde bulundu.
"TÜM YURTTAŞLARDAN BEKLENTİM, BU KONUDA SES ÇIKARMALARI"
"Bugün hak ve özgürlüklerin uygulamadan kalktığı, eleştiren herkesin tutuklandığı bir ülkede yaşıyoruz. Buna da çok şaşırmıyoruz işte ODTÜ öğrencileri vakası ortada." şeklinde konuşan Yıldız, " Ancak her şeye rağmen bu kanun hükmünde kararname sisteminde bilmeli ki herkes; yarın da sıra kendilerine gelecek. Bu sadece hukukçular açısından, hukuk fakülteleri açısından bir hak kaybı değil, yurttaşlar açısından da çok büyük bir muamma yaratacak bir uygulama. Yani bir insan hukuk bilmeyen bir kişiden nasıl adalet bekleyebilir? Hukukun önce bir formasyonu var, usulü var, hukuk bilgisi var. Bütün bunları olmadan mahkemenin adalet dağıtmasını böyle bir sistemde bekleyemeyiz. Bu kanun hükmünde kararname sadece hakimlerin yargıçların Hukuk Fakültesi mezunlarının haklarını ihlal etmekle kalmıyor, vatandaşların da yargılanma hakkının ihlal ediyor. Adil yargılanma bir haktır, anayasal bir haktır, onu da ihlal ediyor bu. Adalet herkese lazım. Adalet bir gün iktidarda olanlara da gerekli olabilir, işte o zaman onlar da böyle bir yargı sisteminden adalet bekleyemezler. Bunun gibi, Rektörler için Profesör olmak çok önemli bir akademik yeterlilik aşamasıdır, kaldırıldı. Bunu da hukuk devleti adına çok büyük bir kayıp olarak görüyorum. Kanun hükmünde kararnamelerle sadece laik, demokratik, sosyal Cumhuriyet değil; devletin kendisi de ortadan kalkacak kaygısındayım. O nedenle herkesi bu konuda duyarlılığı ve bir ses verme, bir itirazda bulunmaya davet ediyorum. Gelişen süreç gösterdi ki sustukça sıra hepimize geliyor. Bugün böyle bir konuda hukukçular ses vermiyorsa kim ses verecek bunu merak ediyorum doğrusu. O nedenle tüm hukukçulardan, akademik dünyadan, barolardan ve yurttaşlardan beklentim, bu konuda bir itirazda bulunmalarıdır. Bu kanun hükmünde kararname uygulamaya geçerse ülkemizi çok kaotik günler bekliyor." ifadelerinde bulundu.