CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci`nin Venezuela`da yaptığı açıklamayla ilgili “Ülkemizde yemde dışa bağımlılığımızın somut göstergesi oldu. Bakan`, ‘Hamburger alır gibi yurt dışından yem aldığımızı` itiraf etti. Bunun yanı sıra Venezuela`ya verdiği akılda, ‘Venezuela`da hayvancılığı neden geliştirmiyorsunuz?` sorusunu sordu. Buğday için gitmişti, hayvancılığa da el attı” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Gürer, Tarım ve Orman Bakanı Kirişci`nin 18 Temmuz`da Venezuela`ya yaptığı ziyareti esnasındaki açıklamalarına tepki gösterdi. Gürer şunları söyledi:
“VENEZÜELLA`YA BUĞDAY İÇİN GİTMİŞTİ, HAYVANCILIĞA DA EL ATTI”
“Tarım Bakanı Vahit Kirişçi`nin Venezuela`da yapmış olduğu açıklamalar ülkemizde yemde dışa bağımlılığımızın somut göstergesi oldu. Bakan ‘Hamburger alır gibi yurt dışından yem aldığımızı` itiraf etti. Bunun yanı sıra Venezuela`ya verdiği akılda ‘Buradaki ekili arazilerinizi gördükten sonra neden hayvancılığı geliştirmiyorsunuz` sorusunu sordu. Buğday için gitmişti, hayvancılığa da el attı.
AKP iktidarları döneminde gelen bakanların yurt dışında tarım yapma sevdası var. Herhalde ülkemizde tarımı nasıl bitirdiklerinin farkında oldukları için yurt dışı arayışlarına yöneliyorlar. Yurtdışında 2013 yılında Sudan`da ilk tarım sevdası başladı. Halihazırda burada şirket de kurulmasına rağmen herhangi bir üretim yapılmadı. Geçtiğimiz yıl Nijer`de tarım yapmaya gideceğimiz açıklandı. Bu yıl da Venezuela sevdası çıktı. Dünyanın farklı ülkelerinde tarım yapmaya gideceğiz, tarımın unutturulduğu yer ülkemiz, Anadolu ve Trakya coğrafyası. Buradaki sorunları çözecek bir anlayış ne yazık ki yok. Ülkemizde tarım her gün kan kaybediyor. Hayvancılık dip yapmış durumda.
“HAYVANCILIKTA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SORUNU YAŞANIYOR”
Kırsaldaki küçük aile tipi işletmeler kapanıyor, ahırlar boşalıyor. 12,5 milyon ton her yıl ülkemize ithal yem geliyor. Yemler; soya, arpa, mısır, ay çiçek tohumu küspesi ve pamuk tohumu küspesidir. Özünde bunları kendi ülkemizde yetiştirebilir ve ithal yeme muhtaç olmayız. Hayvancılık bu yüzden büyük sıkıntı içerisinde. Yüzde 70`i yem giderine ayrılan hayvancılıkta sürdürülebilirlik sorunu yaşanıyor.
Bakanlar, Türkiye`de sorunları çözme yerine başka ülkelere akıl vermeye devam ediyorlar. Bakan değişiyor, anlayış değişmiyor. Bu yaklaşımlar ülkemizde ne yazık ki tarımın daha da sorunlu olmasının nedeni oluyor.
“TARIM İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, KENDİ ÇİFTLİKLERİNİ ‘BEN İŞİ BİLMİYORUM, ÖZEL SEKTÖR YAPSIN` DİYE KİRAYA VERİYOR”
Ülkemizde 3,5 milyon hektar yalnızca hububat ekim alanı ortadan kalkmış durumda. Çiftçi sayımızda 800 bine yakın azalma var. Kendi ülkemizde hem tarımı geliştirebiliriz hem hayvancılığı da bu anlamda daha iyi noktaya taşıyabiliriz. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü yurtdışındaki tarım için görevlendiriliyor. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü, kendi çiftliklerini `Ben bu işi bilmiyorum, özel sektör yapsın` diye kiraya veriyor. Yani kendisine ait arazileri işleyemeyen Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü`nden Sudan`da, Nijer`de ve Venezüella`da tarım yapması bekleniyor.
“ÖNCE KENDİ ÜLKEMİZİN TARIMINI PLANLAMALI, ÜRÜNLERİMİZİ KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLERE DÖNÜŞTÜRECEK BİÇİMDE ARTTIRMALIYIZ”
Sudan ve Nijer gibi ülkelerden ülkemizde 45 günde ürün getirilebiliyor ve konteynerlerle taşınacak bu ürünlerin de maliyeti oldukça yüksek. Oradan alıp başka ülkelere ürün satmayı planladıklarını açıklıyorlar. Bunu başka ülkeleri de örnek gösteriyorlar. Ama bizim ülkemize başka ülkelerden gelip tarım yapanlar olduğuna göre, kendi ülkemizde tarım yapmak varken başka ülkelere gitmek yerine, önce kendi ülkemizin tarımını planlamalı, öngörülebilir bir tarım anlayışıyla ürünlerimizi katma değerli ürünlere dönüştürecek bir biçimde arttırmalıyız. Bu sorunları kendi ülkemiz tarımını çözerek bitirdikten sonra, yurt dışına bu tür arayışlara yönelmeliyiz. Bakanın sözleri talihsizlik, yaptığı açıklama bir itiraf gibi. Hayvancılık ve yemin önemini herkesin kabul ettiği gibi Bakan da kabul ediyor ama bunun ithal olduğunu da itiraf ediyor. Bakanın Türkiye`de yapacakları varken ilk süreçte Venezüella`ya gidip orda tarıma el atması akıl alacak bir durum da değil. Çünkü göreve geleli daha kısa bir süre oldu. Türkiye tarımının sorunları var, onunla ilgilensin ve onlara çözüm üretsin.”