Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Zamlar, hayat pahalılığı ve işsizlik boş tencerelerle İstanbul`da Beşiktaş İskelesi önünde protesto edildi.
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) üyeleri, hayat pahalılığına, zamlara ve işsizliğe karşı bugün Beşiktaş İskelesi önünde boş tencerelerle bir araya gelerek açıklama yaptı. “İşsizliğe, pahalılığa, zama, zulme son” yazılı pankart açıp “Zam, zam, zam. Ucuzluk ne zaman” ve üzerinde ekmek resmi olan “Sıcaktan değil, fiyattan dokunamıyoruz” yazılı dövizleri taşıyan partililer, “Ücretler pire, zamlar deve” ve “Taksitle yaşayıp borçlu ölüyoruz” sloganları attı.
HKP İstanbul İl Yöneticisi Doğan Çıngı, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati`nin “Bir uyuyun, 6 ay sonra uyanın, Türkiye`de çok farklı noktalara gideceğiz” açıklamasını hatırlatarak “Bakan Nebati`nin 6 aylık uykusunun sonunda ise başta enflasyon olmak üzere, işsizlik, pahalılık ve zamlar katlanarak arttı” diye tepki gösterdi. Çıngı, şöyle konuştu:
“ET VE TAVUK HALKIN SOFRASINDA ARTIK YER ALAMAMAKTADIR: Çocuk bezinden süt ürünlerine, simite, çaya, kurtarıcımız makarnaya bile fahiş zamlar geldi. İğneden ipliğe her şey, her gün zamlanıyor. Daha birkaç gün önce şekere yüzde 67 zam geldi. Halkımızın en temel ihtiyaç maddeleri olan ekmek, süt, tuvalet kâğıdı vb. birçok temel ihtiyaç, ülkemiz tarihinin gördüğü en yüksek fiyatlarla satışa sunulmaktadır. Bugün bir ekmek 4-5 TL olmuştur. Hatta 7 TL olacağı konuşulmaktadır. 32`li tuvalet kâğıdının fiyatı 150 TL`ye yaklaşmıştır. Yine bir sütün fiyatı 20 TL olmuştur ki bunlar ancak devede kulak kalmaktadır. Domatesin, salatalığın, biberin yani günlük tüketilen meyve ve sebzelerin fiyatı o kadar yükselmiştir ki, artık halkımız akşam pazarlarına gidip arta kalan, ezilmiş ve bozulmuş ürünleri almak zorunda kalmakta ya da bu ürünleri taneyle almaktadır. Et ve tavuk ürünleriyse artık halkımızın sofrasında yer alamamaktadır. Halka zulümde sınır tanımayan AKP`giller her geçen gün halkımızın yaşamını cehenneme çeviriyor.
BENZİNE GELEN ZAMLAR GÜNLÜK PERİYOTLARA BİNDİRİLDİ: Benzine, motorine gelen zamlar günlük periyotlara bindirildi. İşçimiz, kamu emekçimiz, esnafımız, emekçi halkımız elektriğe, doğal gaza gelen zamlardan bunalmış durumda. 1 Haziran`dan itibaren geçerli olmak üzere elektrikte mesken abonelerinin tarifesine yüzde 15, sanayi ve ticarethane abonelerinin tarifesine yüzde 25 zam yapıldı. Temmuz ayında elektriğe yeniden yüzde 30`luk bir zam konuşulmaktadır. Konutlarda kullanılan doğal gazın birim fiyatına yüzde 30, elektrik üretimi için kullanılan doğal gazın birim fiyatına yüzde 16, elektrik üretimi dışında kullanılan doğal gazın birim fiyatına da yüzde 10 zam geldi. İşte halk düşmanı AKP`giller iktidarının ülkemizi- halkımızı getirdiği durum budur. Dünyada 172 ülke enflasyonları arasında AKP`giller Türkiye`si birinci sırada.
ASGARİ ÜCRET 20 BİN 140 LİRA OLMALIDIR: Peki ya, fahiş oranlardaki enflasyon altında ezilen halkımızın geliri ne durumda? 2022 yılı için belirlenen asgari ücret 4 bin 250 lira. Birleşik Kamu- İş tarafından yapılan çalışmalara göre, haziran ayı için açlık sınırı 6 bin 779 lira, yoksulluk sınırı 20 bin 140 lira. İşte bu kadar can yakıcı bir pahalılık altında en düşük ücret miktarı yani asgari ücret ve emekli maaşları yoksulluk sınırının altında olmamalıdır. Ülkemizin şu anki koşullarında asgari ücret 20 bin 140 lira olmalıdır.
EMEKÇİ HALKIMIZIN SOFRASINDAKİ EKMEĞİ ÇALINIYOR: Emekçi halkımızın sofrasındaki ekmeği ve aşı çalınıyor. Çocuklarımızın sağlığı ve geleceği çalınıyor. Onlardan çalınan ne varsa bir avuç vurguncu, soyguncu, hırsız, kamu malı yağmalayıcısının kasalarına aktarılıyor. Emeklilerimizin hâli de içler acısıdır, emekli aylıkları kuşa dönmüş durumdadır. Onun için diyoruz ki bu soygunlar, vurgunlar düzeni değişmelidir. Yerine halkın iktidarı kurulmalıdır.”