Haber: EDDA SÖNMEZ - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul`da tekrarlanan seçimlerin üçüncü yıl dönümü etkinliğinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın 1995 yılında İBB Başkanı olduğu dönemde söylediği “Merkezi hükümet İBB`ye adeta politik terör uygulamıştır” sözlerini anımsattı. İmamoğlu, “Bugüne nasıl da cuk oturuyor değil mi? Sanki ben demişim gibi. Sayın Erdoğan, yaşattığının çok daha azını yaşadı ama 27 yıl önce bu cümleleri kurdu. Bugün ben ne desem az gelir az. 16 milyon vatandaş, 31 Mart`ta sandıktan çıkan iradeyi hiçe sayanlara demokrasi nedir, milli irade nedir, gösterdi. Hem de bir kere, bin kere değil, 805 bin kere gösterdi. Bizce 23 Haziran demokrasi zaferi, 16 milyonun bu ülkenin yöneticilerine verdiği bir demokrasi muhtırasıdır” dedi.
İBB`nin düzenlediği ‘İstanbul`a Hizmette 3. Yıl Sunumu`, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu`nun katılımıyla bugün yapıldı. Etkinlikte İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener`in tebrik mesajı okundu. 23 Haziran 2019 seçimlerinin 3. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen ‘Demokrasi Şenliği` kapsamındaki sunum, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP ve SHP`nin eski genel başkanları Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın, CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti`nin genel başkan yardımcıları, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, çok sayıda milletvekili, eski İBB Başkanı Nurettin Sözen, ilçe belediye başkanları ve İBB bürokratları, sunum için düzenlenen etkinlikte yer aldı. Dilek İmamoğlu da etkinliğe katılarak eşini yalnız bırakmadı.
İmamoğlu`nun konuşması satır başlarıyla şöyle:
“İKTİDARIN HUKUK VE DEMOKRASİYİ YOK SAYAN TAVRINDAN BELEDİYELER DE PAYINI ALIYOR: Ne yazık ki Türkiye, çok ağır bir yönetim krizi ve ekonomik kriz yaşıyor. Bu toplantıya gelmeden satın aldığımız herhangi bir ürünü, bu toplantı çıkışında aynı fiyattan alamayabiliriz. Türkiye, aynı zamanda çok ağır bir hukuk ve demokrasi krizi yaşıyor. Her saat başı, adalet duygumuzu yerle bir eden adaletsiz bir mahkeme kararıyla, demokrasinin kurum ve kurallarını hiçe sayan bir idari uygulamayla karşı karşıya kalıyoruz. Ülke ekonomisinin nasıl yönetildiği, herkesi, her kurum ve kuruluşu olduğu gibi yerel yönetimleri de doğrudan etkiliyor. Bir yandan akaryakıta, enerjiye yapılan büyük zamlar ve dövizdeki hızlı yükseliş nedeniyle belediyelerin gelir-gider dengeleri bozuluyor. Diğer yandan artan yoksulluk ve işsizliğin yol açtığı sosyal yaraları sarabilmek için belediye bütçesinden ayrılan paylar artıyor. Belediyelerin yatırım imkânları azalıyor. Elbette iktidarın hukuk ve demokrasiyi yok sayan tavrından belediyeler de payını alıyor. Hepiniz izliyorsunuz.
SAYIN ERDOĞAN, YAŞATTIĞININ ÇOK DAHA AZINI YAŞADI AMA 27 YIL ÖNCE BU CÜMLELERİ KURDU: Bakın, size bir şey söyleyeyim mi? ‘Açıkça görüldüğü gibi, merkezi hükümet bize karşı adeta politik terör uygulamıştır ve başarısız olmamızı sağlamak için ellerimizi kollarımızı bağlamak yoluna gitmiştir. İstanbul`un çok büyük ve ağır sorunlarını çözmenin uğraşı içinde bulunan belediye yönetimine destek olmak, hiç kuşkusuz merkezi hükümetin görevidir. Bu yüzden diyoruz ki politik mülahazalarla İstanbul`un geleceğini karartacak politikalardan bir an önce vazgeçilmelidir.` Kıymetli hazirun, az evvel size bir şey söyleyim mi diye başladım ya cümleye, hani ‘merkezi hükümet İBB`ye adeta politik terör uygulamıştır` diye başlayan cümle var ya o cümleler bugüne nasıl da cuk oturuyor değil mi? Nasıl da bugünü anlatıyor. Sanki ben demişim gibi. İşte o cümlelerin sahibi ben değilim. Sizce sahibi kim? O cümleleri, 1995 yılının mayıs ayında kuran kişi, bugünün Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan. Sayın Erdoğan, yaşattığının çok daha azını yaşadı ama 27 yıl önce bu cümleleri kurdu. Bugün ben ne desem az gelir, az.
İBB`YE YÖNELİK HUKUK VE EDEP DIŞI UYGULAMALARIN HADDİ HESABI YOK: İstanbul Büyükşehir Belediyesi`ne yönelik hukuk ve edep dışı uygulamaların haddi hesabı yok. Yaptıklarını saymaya başlasam burada başka şey konuşmaya vaktimiz kalmaz. Onun yerine ben, bütün bu hukuk dışı, ayrımcı ve baskıcı uygulamaları yapanlara bir soru sormak istiyorum: Bütün bu zorbalıklarınız ve ayak oyunlarınız işe yarıyor mu? Ne yaparsanız yapın, bizim daha iyi hizmet sunmamızı, yeni yatırımlar yapmamızı, kangren haline getirdiğiniz İstanbul`un sorunlarına çözüm üretmemizi engelleyebiliyor musunuz? Asla.
İBB HER ZAMANKİNDEN ÇOK DAHA FAZLA VE ÇOK DAHA KALİTELİ HİZMET ÜRETİYOR: Kim hangi engeli çıkarmaya kalkarsa kalksın İstanbul Büyükşehir Belediyesi, her zamankinden çok daha fazla ve çok daha kaliteli hizmet üretiyor. Her zamankinden çok daha fazla ve çok daha doğru yatırım yapıyor. Çünkü biz, kamu yatırımlarını bir avuç insanın zenginleşme aracı olarak görmüyoruz. Üç yıldır tüm harcamaları şeffaf, katılımcı ve yalnızca kamu yararını gözeterek yapıyoruz. Hizmet kalitemizi ve çeşitliliğini sürekli geliştiriyor ve bu kriz koşullarında bile yatırımlarımızı istikrarlı şekilde artırıyoruz. Yatırımlarımızla İstanbul`da adalet duygusunu, dayanışmayı ve kardeşliği güçlendiriyoruz. 16 milyon İstanbulluya mutlu, huzurlu, sağlıklı ve adil bir hayat inşa ediyoruz.
263 BİN AİLEYE GIDA-HİJYEN KOLİ DESTEĞİ, 125 BİN AİLEYE NAKDİ DESTEK SAĞLADIK: Her şeyden önce insana değer veriyor ve insana yatırım yapıyoruz. Bu kentin çocuklarının ve gençlerinin eğitimine, kadınların ekonomik ve sosyal olanaklarının artırılmasına yatırım yapıyoruz. 23 Haziran 2019`da yüzde 11,1 olan belediyemizdeki kadın yönetici oranımızı yüzde 22`ye yükselttik. Yüzde 15 olan kadın çalışan oranımızı yüzde 18`e yükseltmeyi başardık. Bunlar basit birer sayı değildir değerli konuklar. Kadının ekonomik ve toplumsal hayatta eşit olarak yer alması için atılmış adımlardır. Sosyal destek sistemlerimizden faydalanan ihtiyaç sahiplerine hak temelli sosyal hizmet rehberliği sunuyoruz. 2021`de, yüzde 277 artışla 125 bin dar gelirli birey ya da aileye nakit destek sağladık. 263 bin aileye gıda-hijyen koli desteği ulaştırdık. İstanbul Kart ile 206 bin aileye ihtiyaç durumuna göre 100-250-400 TL arasında değişen miktarlarda aylık destek verdik. 124 bin çocuğumuza her ay 8 litre Halk Süt ulaştırdık. İstanbul Vakfı aracılığıyla 231 bin aileye kurban eti dağıttık. 3 binden fazla aileye ‘yeni doğan destek paketi` ulaştırdık. `Askıda Fatura` kampanyamızla yüz binden fazla ihtiyaç sahibi ailenin 356 bin 300 su veya doğal gaz faturasının ödenmesine yardım ettik. Yine aynı yöntemle 70 bin aileye `aile destek paketi`, 47 bin aileye `anne-bebek paketi`, 26 bin gence `öğrenci destek paketi` ile toplamda 16,7 milyon TL`lik destek verdik. İstanbul Halk Ekmek aracılığı ile 45 binden fazla aileye ekmek desteği verdik. Bu arada, öz kaynaklarımızla finanse ettiğimiz Hadımköy Ahmet İsvan Halk Ekmek fabrikalarımızı yakında açacağız.
40 BİN ÖĞRENCİMİZE TABLET DAĞITTIK: Bizim belediyecilik modelimizde insana yatırımın en önemli boyutunu eğitime yatırım oluşturuyor. Bugüne kadar 32 Yuvamız İstanbul çocuk etkinlik merkezini bitirdik ve hizmete açtık. 30 yeni Yuvamız İstanbul Çocuk Etkinlik Merkezi`nin de temelini attık. Şehrimizin tarihinde bir ilk olan Yuvamız İstanbul aracılığıyla medeniyet yarışında ülkemizi yukarılara taşıyacak yetenekli ve özgür bireyler yetiştiriyoruz. 2021-2022 eğitim-öğretim döneminde 52 bin üniversite öğrencimize eğitim desteği sağladık. Ve belediye tarihinde ilk kez üniversiteliler için 622 yatak kapasiteli 3 kız öğrenci yurdunu açtık. Gaziosmanpaşa erkek öğrenci yurdunu da açılışa hazır hale getirdik. Pandemi döneminde eğitim ve öğretimin online sisteme taşınmasıyla ihtiyaç sahibi 40 bin öğrencimize tablet dağıttık. Yoksulluğun derinleştiği dezavantajlı semtlerimize özel bir ilgi gösteriyoruz. Bu semtlerde Mahalle Evlerimiz, İstanbul Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezlerimiz, Kadın Dayanışma Evlerimiz, Kadın Destek Hattımız, Kadın Danışma Birimimiz aracılığı ile kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere yüzbinlerce insanımıza, maddi, psikolojik, sosyal ve hukuki destek ve eğitim verdik. Özel gereksinimli bireyler ve ailelerine sağladığımız kamp hizmetlerimizden on bine yakın fert ve aile yararlanıyor. Ekonomik krizle bozulan toplumsal ruh sağlığına yönelik önleyici ve koruyucu sağlık hizmetleri vermek üzere Tuzla, Fatih ve Büyükçekmece`de Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Merkezleri açtık. Evde sağlık hizmetlerimizle 20 bini aşkın İstanbulluya bakım, fizik tedavi ve psikolojik destek hizmetleri sunuyoruz.
SOSYAL DESTEKLERİ 5 KAT ARTIRMAKLA KALMADIK, BU BÜTÇENİN DAĞITIMINDA ADALETİ DE SAĞLADIK: Hak temelli bir anlayışla ele aldığımız sosyal yardım ve destek bütçemizi bizden önceki yönetimlere oranla beş kat artırmakla yetinmedik, bu bütçenin paylaşımında adaleti, insana özeni ve saygıyı da misli misli artırdık. Sosyal yardımları bir siyasi istismar alanı olmaktan tümüyle kurtardık. Ama şunu unutmayalım; bütün bu sosyal destek ve yardımları, ülke bu denli kötü yönetildiği için yapmak mecburiyetinde kalıyoruz. İnsanların yardım ve destekle hayat sürdürmesine dayalı bu tür bir sistem, uzun süre ayakta kalamaz. Herkesi üretim sürecinin içine katmak, herkesi kendi emeği, girişimi ve onuruyla geçinebilir hale getirmek zorundayız. İşte bu bakış açısıyla kurduğumuz İstanbul İstihdam Ofisleri`yle bugüne kadar yaklaşık 50 binden fazla İstanbullunun özel sektörde işe girmesine yardım ettik. Hedefimiz, beşinci yılın sonunda 200 bin kişiye istihdam yaratmaktır. Sadece İstanbul`da 200 bin kişinin çalışma hayatına kazandırılmasıyla sağlanacak toplumsal ve ekonomik faydayı, hiçbir sosyal yardım bütçesiyle sağlayamazsınız. Çok yakında, Millet İttifakı`nın ve Altılı Masa`nın genel seçim zaferiyle bütün Türkiye bu anlayışla yönetilecek ve o zaman biz de İstanbul`da çok daha büyük başarılara imza atacağız.
1,6 MİLYON KİŞİNİN İHTİYACI KADAR ELEKTRİK ÜRETİYOR VE 81 BİN TON SERA GAZI EMİSYONUNUN SALINIMINI ENGELLİYORUZ: Yine hizmete açtığımız Biyometanizasyon tesisimizde ise yemek ve gıda atıklarını işleyerek elektrik enerjisine dönüştürüyoruz. Elde ettiğimiz biyogazdan 1,6 milyon kişinin ihtiyacı kadar elektrik üretiyor ve 81 bin ton sera gazı emisyonunun salınımını engelliyoruz. İstanbulluların kaliteli aktif yeşil alanlara kavuşturulması için Büyükçekmece, Terkos ve Ömerli havzalarının koruma-kullanma dengesini gözeterek, çevrelerini aktif yeşil alan ve rekreasyon alanı olarak değerlendirmek üzere Yeşil Kuşak Ana Planı`nı hazırladık. İstanbul`da mevcut orman dokusunu koruyarak flora ve faunaya uyumlu bir tasarım anlayışıyla Kemerburgaz ve Atatürk Kent Ormanlarını hizmete açtık. Keza Yakuplu Kent Ormanı ve Rahmi Demir Kent Ormanı`nı tamamladık.
İKİ YIL DURMUŞ OLAN TÜM METRO HATLARININ YAPIMINA ÖNCELİK VERDİK: Gururla söylüyorum ki toplam yatırım bütçemizin yaklaşık yarısını raylı sistem yatırımlarına harcıyoruz. Çünkü raylı sistem ağının ulaşımdaki payını artırarak trafiği rahatlatmak ve hayatı kolaylaştırmak istiyoruz. Bu bakış açısıyla iş başı yaptığımızda plansızlık ve finansman yokluğundan iki yıl durmuş olan tüm metro hatlarının yapımına öncelik verdik. Bugün dünyada aynı anda 10 metro inşaatını yönetebilen yegâne şehir biziz. Bizden önceki 25 yıl boyunca 5 km`nin altında kalmış olan ortalama yıllık raylı sistem inşaatını 2,5`a katladık. Çıkardıkları her engeli aştık ve 2021`de tam 11,1 kilometre raylı sistem hattını hizmete açtık. T5 Eminönü-Alibeyköy Cep Otogarı Tramvay Hattı`nın Cibali-Alibeyköy Cep Otogarı arası 9 km`sini işletmeye aldık. Finans yetersizliğinden durmuş olan Kirazlı-Halkalı Metro Hattını Eurobond ihracıyla sağladığımız 170 milyon euro kaynakla yeniden başlattık. Sefaköy-Beylikdüzü-TÜYAP Metro Hattı için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası`yla 100 milyon euroluk ön protokol imzaladık. M9 İkitelli-Ataköy Metro Hattı`nın İkitelli- Bahariye arasını hizmete açtık. Eminönü-Alibeyköy Cep Otogarı Tramvay Hattı için AFD`yle 93 milyon euroluk sözleşme imzaladık. Finans olmadığından hiç başlamamış Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro Hattı`na, temin ettiğimiz 220 milyon euro kaynakla baştan başladık. Dudullu-Bostancı Metro Hattı`nın Depo Sahası-Kayışdağı arasını bitirdik ve devreye alma sürecini başlattık.
DÜN YAŞADIKLARINDAN DERT YANANLAR, İKTİDAR GÜCÜNE SAHİP OLUNCA YAŞADIKLARI ZORLUKLARIN MİSLİSİNİ BİZE YAŞATMAKTA: Bakın, size bir şey daha diyeyim mi? ‘Bazı ulaşım projelerimiz merkezi yönetimin kararsızlığı sebebiyle uygulamaya koyulamadı. Oysa bunun projesi hazır, kredisi hazır. Bugün başlansa 2-3 yılda hizmete hazır hale gelebilir. Ama merkezi yönetim bizim gösterdiğimiz kararlılığı gösteremiyor. Cumhurbaşkanı`na da eski başbakana da bu konuyu açtığımızda hepsi kaçıyor.` Siz anladınız onu. Tarih 1996`nın mayısı. İTÜ Maslak kampüsünde 1. Ulusal Ulaşım Sempozyumu`nda bu konuşmayı, 26 yıl önce yine Sayın Cumhurbaşkanı yapıyor. Tüp geçit projesi için yaptığı bu konuşma, aylardır bekletilen Beylikdüzü metrosu işine ne kadar benziyor değil mi, aylardır rafta kalan Beylikdüzü metrosu projesine? On yıllar geçiyor ama Türkiye`de zihniyet değişmiyor. Dün yaşadıklarından dert yananlar, iktidar gücüne sahip olunca yaşadıkları zorlukların mislisini bize yaşatmakta hiç beis görmüyor. E nerede bu adalet, nerede bu kalkınma?
TAKSİ SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRMEMEK İÇİN UTANÇ VERİCİ ŞEYLER YAPIYORLAR: Bunların yanı sıra yayaları ihmal etmedik ve tam 15 yayalaştırma projesine başladık. İstanbul`un ulaşım sorununun çözümü için her alanda çok önemli adımlar attık. Ama maalesef Yeni Taksi Sistemi`ni hayata geçiremedik. Sebebi malumunuz. UKOME`nin yapısı, biz seçimleri kazandıktan sonra değiştirildi ve yapıya iktidarın emir kulu 5 yeni üye atandı. Bu emir kulları, İstanbul`un taksi sorunu çözmemizi engelliyor. Bir avuç insanın çıkarını koruyan mevcut taksi sistemini değiştirmemek için utanç verici şeyler yapıyorlar.
TAYFUN KAHRAMAN`A SELAM: Buradan Gezi Davası`nda tutuklanan İBB yöneticisi Tayfun Kahraman kardeşime selam gönderiyorum. Bir an önce hukuksuzluğun son bulmasını diliyorum. O kardeşlerimiz adına da İstanbul`a hizmet etmeye devam edeceğiz.
GÜÇLÜ BİR KENT HALİNE GETİRMEK İÇİN İLK GÜNDEN BERİ ÇALIŞIYORUZ: İstanbul`u deprem, afet ve diğer kentsel risklere hazır, dayanıklı ve güçlü bir kent haline getirmek için ilk günden beri çalışıyoruz. Binaların risk değerlendirmelerinin yapılması, kentsel yapı stokunun yenilenmesi ve güçlendirilmesi ile kentin yer bilimsel projelerini tamamladık. Binalarını dönüştürmek isteyip bina yapım tarihindeki yapılaşma hakları imar planlarıyla korunmayan İstanbulluların sorunlarını çözmek üzere, ruhsat tarihindeki yapılaşma haklarını koruyan 1/5.000 nazım ve 1/1.000 uygulama imar planı notlarını hazırladık. Afet odaklı kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırarak 14 noktada kentsel dönüşüm projesinin çalışmasını başlattık. Hızlı tarama yöntemleri ile deprem performanslarını ölçmek için 75 bin binayı ziyaret ettik, hızlı taramayı kabul eden 24 bin binada incelemeleri tamamladık. AFAD`ın talebiyle toplanma ve barınma alanlarının çoklu afet risk analizlerini yaparak revize ettik. Bu kapsamda 5 bin 600 acil toplanma alanı ve 197 transfer alanı belirledik. 8 ilçede açtıklarımızla 14`e çıkan kentsel dönüşüm ofislerimizle 18 bin kişinin sorununu çözdük. Hiçbir kamu kurumunun kendi başına çözemeyeceği depreme hazırlık sorununun çözümü için ulusal seferberliğin şart olduğunu hatırlatıyor ve bu konuda üstümüze düşen her göreve koşulsuz olarak hazır olduğumuzu huzurlarınızda bir kez daha ilan ediyorum.
ŞEHRİMİZİN YETENEKLİ VE EĞİTİMLİ İNSANLARINA İMKANLAR SUNMAK İÇİN TOLERANSI BÜYÜTÜYORUZ: Biz, bu şehirde yaratıcılığı artırmak, şehrimizin yetenekli ve eğitimli insanlarına imkanlar sunmak için toleransı büyütüyoruz. Kültürel hayat destekleyerek, herkesin kültürel etkinliklere erişmesi için yeni projeler ve iş birlikleri geliştiriyoruz. Örneğin 130 yıllık Hasanpaşa Gazhanesi`ni restore ederek Müze Gazhane adıyla İstanbul`a kazandırdık. Müze Gazhane`de 2021`de düzenlediğimiz 585 etkinliğimize 200 bin İstanbullu katıldı. İki hafta önceki Fest Z etkinliğinde 100 bini aşkın genç İstanbullu buluştu. İstanbul Bir Sahne ve Sahnem İstanbul projeleriyle 6 binden fazla müzisyeni ve 400 özel tiyatroyu destekleyerek İstanbullularla buluşturduk. ‘Koltuk Senin` projemizle 24 yaş altı gençlerimizi kültür sanat etkinlikleriyle ücretsiz buluşturuyoruz. Şehrimize yeni kazandırdığımız 12 kütüphanede ödünç kitap sayısı yüzbinlere ulaştı. 6 yeni sergi alanını şehrimize kazandırdık. İBB Miras ekipleriyle 18 çeşme, 15 tarihi türbe ve mezarlık, 15 kültür varlığına kapsamlı onarım yaptık. Bin 200 tarihi eserin temizlik ve bakımını tamamladık.
KATILIMCI BÜTÇE ÇALIŞMASINI GERÇEKLEŞTİRDİK: İlk günden beri, yerel demokrasi alanında Türkiye`ye örnek olacak adımlar attık. Demokratik katılım platformlarını büyüterek yurttaş iradesini her alanda yönetime katıyoruz. İstanbul`da ilk katılımcı bütçe çalışmasını gerçekleştirdik. Bu projeyle vatandaşlarımızın bütçe üzerinde söz sahibi olmasını sağladık. Vatandaşımızın önerdiği ve 150 bine yakın oyla seçtiği projeleri bütçemize dahil ettik. İPA bünyesinde hemen her gün adil, yeşil ve yaratıcı İstanbul vizyonumuz doğrultusunda çalıştay ve ortak akıl toplantıları yaptık, yapıyoruz. İstanbul`u odağına alan ve politika önerileri sunan her alandaki çok sayıda raporu ve 170`in üzerinde istatistik bültenini kamuoyuyla paylaştık. 2050 vizyonumuzun en temel belirleyicilerinden olan ‘Yeşil Çözüm-İklim` vizyonumuzu tamamlayıp kamuoyuna sunduk. Dünyanın ilk şehir süper app`i olan İstanbul Senin ile demokratik katılımı mobil hale getirerek yaygınlaştırdık. Kurduğumuz etkin yönetim mekanizmasıyla iştirak şirketlerimizin karlılığını 2021 yılında yüzde 100`ün üzerinde artırdık. İştiraklerimizin toplam cirosunu geçen senenin koşullarında bile 24 milyar liradan 31 milyar liraya çıkardık ve bu yıl için 50 milyar liralık hedef koyduk. İş başına geldiğimizde Fortune 500 şirketleri arasında 5 olan iştirak şirketlerimizin sayısını, kriz koşullarında yüzde 100 artırarak 10`a çıkardık.
SOSYAL YARDIM VE DESTEK BÜTÇEMİZİ 5 KATINA ÇIKARABİLDİK: Kısaca anlatmaya çalıştığım tüm bu çalışmalar şu gerçeği özetliyor: Pandemi ve ekonomik kriz yükünün bütün ağırlığıyla devam ettiği bir dönemde, her zamankinden daha fazla ve daha kaliteli hizmet ürettik. Geçmiş yönetimlerden çok daha fazla ve çok daha doğru yatırımlar yaptık. Bir yandan bizden önceki 25 yıl ortalamasının 2,5 katı metro inşa ederken bir yandan da sosyal yardım ve destek bütçemizi 5 katına çıkarabildik. Bütün bunları çok basit bir formülle başardık: Şeffaflık, sürdürülebilirlik, yenilikçilik, liyakat ve demokratik katılımdan oluşan İstanbul Modeli`yle. İstanbul Modeli`nde vatandaş katılımıyla yönettiğimiz yatırımlarla bu aziz şehri geleceğe hazırlıyoruz. İhtiyaç sahibi insanlarımıza zor anında destek oluyor, çocuklarımıza ve gençlerimize adil imkanlar sunuyoruz. İstanbul`u adil bir şehre dönüştürüyor, üretici ve yaratıcı insanlarımıza yeni fırsat kapıları açıyoruz. Ama aslında biz, İstanbul`un yaşam kalitesini yükseltiyoruz. Ve İstanbul`da mutluluğu büyütüyoruz.
İKTİDAR YOKSULLUK YARATIYOR: Bizim İstanbul`da elde ettiğimiz sonuç, iktidarın çökerttiği her alanı Millet İttifakı`nın yeniden ayağa kaldırabileceğinin en açık ispatıdır. İktidar, yoksulluk yaratıyor. Biz, sosyal politikalarımızla iktidarın yarattığı yoksulluğu çözecek büyük adımlar atıyoruz. İktidar, gençlerin hayallerini ve umutlarını çalıyor. Biz, yurtlarımızla, eğitim desteklerimizle, istihdam ofislerimizle gençlerin önünü açıyoruz. İktidar, kadınları eve hapsedip görünmez kılıyor. Biz, kreşlerimizle, Anne Kart`ımızla, istihdam desteklerimizle kadınların hayata katılmasına yardım ediyoruz.
BİZİM İSTANBUL`DA ELDE ETTİĞİMİZ SONUÇ, İKTİDARIN MUHALEFETİ KARALADIĞI HER İFTİRAYI BOŞA ÇIKARIYOR: Bizim İstanbul`da elde ettiğimiz sonuç, iktidarın muhalefeti karaladığı her iftirayı boşa çıkarıyor. İktidar, ‘Bunlar gelirse yönetemez ve sosyal yardımları keserler` dedi. Biz, sosyal yardımları yaygınlaştırıp artırıyoruz. İktidar, ‘Bunlar belediyecilikten ve ülkeyi yönetmekten anlamaz` dedi. Biz, İstanbul`da aynı anda 10 hatta birden metro inşa ediyoruz. İktidar bizi her alanda engellemeye çalıştı, projelerimize onay vermedi ve finansmana erişmemizi engelledi. Biz, proje geliştiriyor, bütçesini buluyor ve tek tek hayata geçiriyoruz. Elde etmekte olduğumuz sonuçların sadece bu şehir için değil, tüm Türkiye için anlamını çok iyi biliyoruz.
`MİLLETİN VİCDANI VE İRADESİ KARŞISINDA HADDİNİZİ BİLİN` DEDİ VATANDAŞ: Kim ne derse desin, kim hangi engeli önümüze çıkartırsa çıkartsın biz, bu şehre yatırım yapmaktan ve insanlarımızın yaşam kalitesini yükseltmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü buna mecburuz. Çünkü biz, Aytekin Kotil, Ahmet İsvan ve Nurettin Sözen gibi halkçı başkanlar geleneğinin bayrağını taşıyoruz. Çünkü bizim üzerimizde 23 Haziran seçiminin ve Millet İttifakı`nın sorumluluğu var. Çünkü 16 milyon vatandaş, 31 Mart`ta sandıktan çıkan iradeyi hiçe sayanlara demokrasi nedir, milli irade nedir gösterdi. Hem de bir kere, bin kere değil, 805 bin kere gösterdi. Bizce 23 Haziran demokrasi zaferi, 16 milyonun bu ülkenin yöneticilerine verdiği bir demokrasi muhtırasıdır. `Milletin vicdanı ve iradesi karşısında haddinizi bilin` dedi vatandaş. Bu ülkenin sahibinin kim olduğunu gösterdi. Özgür ve eşit yurttaşlar olarak bu ülkenin sahibi olduğumuzu, bize cumhuriyeti öğretti. Bu gerçeği kabullenmek istemeyenler, kendilerini herkesin üstünde görenler için yolun sonuna geldik.
SİZ, BİZİ BİR DE MİLLET İTTİFAKI İKTİDARINDA GÖRÜN: Cumhuriyet`imizin ikinci yüzyılına doğru giderken önümüzü, Cumhuriyet`in temel değerleri üzerinde yükselen bir büyük uzlaşmanın ışığı aydınlatıyor. Tüm CHP`lilerin iradesinin Millet İttifakı ve Altılı Masa`daki temsilcisi ve sözcüsü olan Genel Başkan`ımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye`de değişim isteyen farklı kesimlerin birleştirilmesine liderlik ediyor. Millet İttifakı ve Altılı Masa, bu ülkede adalet, eşitlik, huzur, refah ve değişim isteyen herkesin umududur. Millet İttifakı`nın iktidarında, İstanbul`un sorunlarını çok daha hızlı ve çok daha kolay çözeceğiz. İstanbul`da hayatın kalitesini çok daha ileri düzeylere taşıyacağız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak 3 yılda çok büyük başarılara imza attık ama daha yapacağımız o kadar çok şey var ki. Onun için şöyle diyorum; siz, bizi bir de Millet İttifakı iktidarında görün. Uyumlu bir hükümet ve yerel yönetim ilişkisiyle İstanbul`da neler neler yapılabiliyormuş, bir de o zaman görün. Çok değil, seneye bu zamanlar."