Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Türkiye şu anda bir korku tüneline girmiş vaziyette, insanların özgürlük alanlarını daraltmaya kimsenin hakkı yok. Sayın Cumhurbaşkanı da yargının sopa haline dönüştüğü dönemde sopa yedi ama şimdi aynı sopayla başkalarını dövüyor. Korku yayarak bu ülkenin bir yılını çalabilirsin ama ömrümüzü çalamazsınız. Bırakın özgür birey, özgür toplum olsun” dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çayır, özetle şöyle konuştu:
“TÜRKİYE`NİN KENDİ GÜVENLİĞİ İÇİN KORİDOR OLUŞTURMASI DOĞRUDUR”
“Şu anda sınır ötesi bir hareket başlatılmış durumda. Türkiye kendi güvenliği huzuru için vatandaşının istikbali için içerde ve dışarıda tedbir almak zorundadır. Nasıl ki ABD, Almanya, Fransa kendi geleceği için karalar alıyorsa Türkiye de sınırının hemen ötesinde kendisine tehdit oluşturan bölücü unsurlara karşı gerekli adımları atma hukukuna sahiptir. Hiçbir ülke kendisine çekilmiş bir silaha karşı dili kullanamaz. Türkiye`nin kendi güvenliği için koridor oluşturması doğrudur. Suriye`nin kuzeyinde ABD himayesinde bir PKK devleti kuruldu, kuran kim? NATO`da ve kimi hususlarda ortağımız olduğu söylenen ABD. Bunun için ABD ile oturup konuşurken bu gerçekleri göz önüne almamız lazım çünkü ABD, kendisinin geleceği için hepimizi feda edebilecek bir ahlaksızlığa sahip.
“HALA GECE YARISI ZAMLAR, MAZOTA ZAM BUĞDAYA ZAM HER ŞEYE ZAM”
Türkiye, gerçekten zor günlerden geçiyor, bu darlığı oluşturan 20 yıllık iktidar ve öncesi. Cumhuriyetin ilk yıllarını hariç tutun Osmanlı`nın son yıllarında bile ülkenin yönetimini devam ettirmek için muhakkak dış borçlanmaya ihtiyaç duyulmuş. Türkiye bu sarmaldan kurtulmadıkça halimiz değişmeyecek. Dünya şu an süratle pandeminin oluşturduğu kaostan, Ukrayna Rusya savaşının oluşturduğu dumandan kurtulmak üzere. ABD`de yıllık 8.3 olan enflasyon 8`in 7`nin altına doğru iniyor, Avrupa`da da durum aşağı yukarı aynı. Biz ise hala yukarı doğru tırmanıyoruz, hala gece yarısı zamlar, mazota zam buğdaya zam her şeye zam. Daha hala zirveyi göremedik sebep de üretime dayalı bir ekonominiz yok borcu borçla kapatıyorsunuz.
“ANA PARADAN DAHA ÇOK FAİZ ÖDEYEN ÜLKE DURUMUNA GELDİK”
Gencimiz geleceğini dışarıda arıyor, üretim, çalışma, umut alanı yok. Umut alanını yok ettiniz ben yarınıma ait renkli rüyalar görmek istiyorum hiçbirisi yok. Korkuyla dolduruyorlar bizi korkuyla tehdit ediyorlar, böyle ülke olur mu? Biz yetkiyi alırsak üretime dayalı ekonomiye geçeceğiz. Üretim demek istihdam, hayatın kolaylaşması, endişesiz bir gelecek demektir. Durmadan borç böyle dünya var mı? Ana paradan daha çok faiz ödeyen ülke durumuna geldik.
“ÇOK ŞEY BİLİNCE HİÇBİR ŞEY BİLMEYEN BİR ANLAYIŞLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
İktidara sesleniyorum; daha vakit var, mesele sizin başarılı ya da başarısız olmanız değil ülkenin iyiye yönelmesidir. Çıkın iktisat kongresi düzenleyin farklı görüşlere yol açın. Korkmayın çıkın ve oradan faydalanın ülkenin geleceği için yol açın. Her şeyi bilen efendiler hiçbir şey bilmemektedir. Çıktığınız yol yol değil. Adam bir bakıyorsun veteriner bir bakıyorsun çiftçi bir bakıyorsun nalbant maşallah bilmediği yok. Çok şey bilince hiçbir şey bilmeyen bir anlayışla karşı karşıyayız.
“ÖĞRENCİLERİMİZ KOBAY DEĞİL, DENEK FARESİ OLMAKTAN GENÇLERİMİZİ KURTARACAĞIZ”
Gençlerimize de sesleniyorum, konuştuğumuz gençlerin yüzde 70`i 80`i endişe, korku içinde. Üniversiteyi bitirmekle meselenin bitmediğinin farkındalar hatta üniversiteyi bitirmenin bir dert olduğu sonucuna vardılar. Az kaldı sabredin; bu ülkenin çocukları mutlaka çözüm bulacaktır. Önce güven, güvenin olmadığı yerde üretim de olmaz dış sermaye de gelmez. Biz yaşadıklarınızın, içine düştüğünüz kaosun da farkındayız. Sizi düz eğitimden çıkarıp mesleki eğitimin ağırlık kazandığı, direkt üretime yönelen bir sistem kuracağız. Türkiye`de mesleki liselerin eğitimdeki oranı yüzde 7-8 bununla neyi düzelteceksin? Her gelen Milli Eğitim Bakanı kafasına göre sistem oluşturuyor. Öğrencilerimiz kobay değil, denek faresi olmaktan gençlerimizi kurtaracağız.
“TEK CELSEDE ADALETİ DE GETİRECEĞİZ, ADALETTE SÜREKLİLİĞİ SAĞLAYAN BİR HALE GETİRECEĞİZ”
Milletin derdinin çözülmeme sebebi, siyasi yapılar, süresiz siyaset hastalığı ve tonlarca adalet terazisi. Bu ülkede her mahallede bir adalet terazisi kurulursa burada gelecekle ilgili huzur, mutluluk, umut olur mu? Tek celsede adaleti de getireceğiz, adalette sürekliliği sağlayan bir hale getireceğiz. Türkiye`de hapishaneler suçlu üretmekten başka bir işe yaramıyor, içeri girin devletin adı, dili yok sadece sizi zapturapt altına alan gardiyanlar var. Bunu bilenler olarak infaz yasasını hapishane sistemini de değiştireceğiz.
“YETER, BU ÜLKEYİ BUNDAN KURTARIN, ÜLKENİN ALTI KAYIYOR ÜLKE KAYIYOR”
Türkiye şu anda bir korku tüneline girmiş vaziyette, insanların özgürlük alanlarını daraltmaya kimsenin hakkı yok. Sayın Cumhurbaşkanı da yargının sopa haline dönüştüğü dönemde sopa yedi ama şimdi aynı sopayla başkalarını dövüyor. Yeter, bu ülkeyi bundan kurtarın, ülkenin altı kayıyor ülke kayıyor. Niye gazetecilere ceza veriyorsun, sebebi ne? Bu kadar yaygın değildi, bir insan suça karışmamışsa bırakın özgürce düşüncesini söylesin, düşünceden korkulur mu? İstese de istemede de bu beyin üretiyor. Akılla, beyinle, düşünceyle savaşılmaz. Eğer bu ülkeni birliğine, dirliğine saldırmıyorsa bırakın düşüncelerini söylesin. Korku yayarak bu ülkenin bir yılını çalabilirsin ama ömrümüzü çalamazsınız. Bırakın özgür birey, özgür toplum olsun.
“SADECE AZICIK ZAMANIMIZI ALIRSINIZ, BİZİ DURDURAMAZSINIZ”
Biz hazırız 1- 1.5 ay içine kongremizi yapmak istiyoruz. Biz aslında mayısın sonunda kongremizi yapacaktık ama önümüze öyle engeller konuldu ki. Bizi engelleyerek, önümüze duvarlar kurarak bu partinin 70 değil 81 ilde kurulamayacağını mı sanıyorsunuz? 60 ilde kurulduk, bu ay sonunda da 35 ilde kongre bitiyor, en kısa zamanda da 45-55 ilde kongresini bitirmiş bir parti haline geleceğiz. Adam il başkanımızdan olmadık evraklar istiyor, derdi engellemek. Sadece azıcık zamanımızı alırsınız, bizi durduramazsınız.”