26 Kasım 2024 Salı


14:28   TOROSLAR’DA VEZNELER BU HAFTA SONU HIZMET VERMEYE DEVAM EDECEK   14:05   YENIDOĞAN ÇETESI DAVASı.... HEMŞIRE ECEM KOÇ: DOKTOR OLMADıĞı IÇIN HEMŞIRELER OLARAK MÜDAHALE ETTIK   12:32   DİSK GENEL-İŞ BAŞKANı REMZI ÇALıŞKAN VE GENEL-İŞ MERSIN ŞUBE BAŞKANı KEMAL GÖKSOY GÖZALTıNA ALıNDı   12:04   ASGARI ÜCRET GÖRÜŞMELERI IÇIN TARAFLAR ARALıK AYıNDA MASAYA OTURACAK... SÜREÇ NASıL IŞLEYECEK, SIYASI PARTILERIN TALEPLERI NE?   11:40   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI, KADıNA YÖNELIK ŞIDDETE KARŞı ULUSLARARASı MÜCADELE GÜNÜ`NDE ETKINLIKLER DÜZENLEDI   11:29   TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMISYONU... CHP`LI SERKAN SARı`DAN BAKAN GÜLER`E: "O TEĞMENLER HEPIMIZIN TEĞMENLERI, HEPIMIZ MUSTAFA KEMAL`IN ASKERIYIZ. TÜRK MILLETI BUNUNLA GURUR DUYUYOR, SIZ DUYMUYOR MUSUNUZ"   10:58   CHP`LI KıŞ`TAN BAKAN URALOĞLU`NA: D-400 KARAYOLU`NDA KAYBEDECEĞIMIZ HER CANıN SORUMLUSU AKP IKTIDARıDıR   10:34   CHP`LI MILLETVEKILLERINDEN, TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMISYONU`NDA BAKAN GÜLER`E "TEĞMENLER" PROTESTOSU: "TRIKUPIS`IN DEĞIL MUSTAFA KEMAL`IN ASKERLERIYIZ"   10:17   YANKı BAĞCıOĞLU`NDAN BAKAN FIDAN`A: “TÜRKIYE, NÜKLEER TEHDIDIN ŞAKA OLMADıĞıNıN GERÇEKTEN FARKıNDA Mı VE BU DOĞRULTUDA HAZıRLıKLARıNı YAPMıŞ MıDıR”   09:45   MERSIN BÜYÜKŞEHIR ÇOCUK MECLISI`NDE AKRAN ZORBALıĞı VE ERKEK ŞIDDETI MASAYA YATıRıLDı   09:20   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı SEÇER, ÖĞRETMENLERLE BIR ARAYA GELDI   01:24   CHP GENEL BAŞKAN YARDıMCıSı GÖKÇEN: "6284 SAYıLı KANUN YERINDE DURUYOR; MESELE ONU DOĞRU UYGULAMAK, UYGULATMAK"   22:51   TRABZONSPOR 5 - 0 ADANA DEMIRSPOR   22:31   ASU KAYA: "NE KADıN CINAYETLERINI DURDURABILIYORSUNUZ NE DE ÇOCUK KATLIAMıNı DURDURABILIYORSUNUZ"   16:37   BURHANETTIN BULUT`TAN MUAYENE KATKı PAYıNıN 10 KAT ARTıRıLMASıNA TEPKI   16:34   TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMISYONU... ULAŞ KARASU: "TELEGRAM`DA KIŞISEL VERILERIMIZ 3 KURUŞA SATıLıYOR. BAŞKA BIR ÜLKEDE SORUMLULUK SAHIPLERI UTANıR, ISTIFA EDERDI"    15:04   KEMAL KıLıÇDAROĞLU`NUN AVUKATı CELAL ÇELIK`TEN ERDOĞAN`ıN AÇTıĞı YENI DAVAYA ILIŞKIN AÇıKLAMA   14:38   CHP GENEL BAŞKAN YARDıMCıSı GÖKÇEN: KADıNLARıN EŞIT VE SAYGıN YURTTAŞLAR OLDUĞUNU KABUL ETMEK ZORUNDAYıZ   14:23   CHP`LILERDEN `KREŞ` TEPKISI...   13:48   SILIFKE BELEDIYESI, ILÇEDE ETKILI OLAN FıRTıNA SONRASı ÇALıŞMALARıNı SÜRDÜRÜYOR  
 
     
   

YILMAZ BÜYÜKERŞEN: KÖY ENSTİTÜLERİ EĞİTİM REFORMU ANITI OLARAK MÜZE HALİNE GETİRİLMELİ. ÇİFTELER KÖY ENSTİTÜSÜ`NÜ MÜZE YAPMAK İSTEDİM, VERMEDİLER


Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, şu anda harabe halinde olan Türkiye`nin ilk köy enstitülerinden Çifteler Köy Enstitüsü`nü müze yapmak için defalarca başvurduklarını, ancak olumlu yanıt verilmediğini söyledi. Büyükerşen, “Köy enstitülerinin bir eğitim reformu anıtı olarak müze haline getirilip yerli yabancı bütün kuşaklara gösterilmesi gereken çok önemli yer olarak düşünüyordum. Maalesef olmadı vermediler” dedi.

 

Tarih : 19 Nisan 2022 Salı 12:05   Okunma : 517

DİLAN KUTLU 

 

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, şu anda harabe halinde olan Türkiye`nin ilk köy enstitülerinden Çifteler Köy Enstitüsü`nü müze yapmak için defalarca başvurduklarını, ancak olumlu yanıt verilmediğini söyledi. Büyükerşen, “Köy enstitülerinin bir eğitim reformu anıtı olarak müze haline getirilip yerli yabancı bütün kuşaklara gösterilmesi gereken çok önemli yer olarak düşünüyordum. Maalesef olmadı vermediler” dedi.

Köy enstitüleri, 82. kuruluş yıl dönümünde gündemdeki yerini koruyor. 17 Nisan 1940`da çıkarılan kanunla Türkiye`nin farklı bölgelerinde 21 köy enstitüsü kuruldu. Enstitülerden 1.398`i kadın, 15.943`ü erkek olmak üzere toplam 17.341 köy öğretmeni mezun oldu. Türkiye`nin kültür yaşamına damgasını vurarak “köy kökenli aydın kuşağı” yaratan köy enstitülerinde, 1948`de yılında karma eğitime son verildi. Kız ve erkek öğrenciler ayrı enstitülere dağıtıldı. Demokrat Parti döneminde de 1954 yılında tamamen kapatıldı. İzleyen yıllarda öğretmen okullarına dönüştürüldü. 1982 yılında öğretmen yetiştiren tüm kurumlar, Milli Eğitim Bakanlığı`ndan alınarak üniversite bünyesine verildi.

İLK KÖY ENSTİTÜSÜ ESKİŞEHİR ÇİFTELER`DE KURULDU

Çifteler Köy Enstitüsü, Eskişehir`in Mahmudiye ilçesine bağlı Hamidiye Köyü`nde kurulan ilk köy enstitüsü. Yatakhanesi, hamamı, çamaşırhanesi, gıda ambarı, çiçek serası, derslik ve film gösteriminin yapıldığı binalarıyla harabe halinde ayakta durmaya çalışıyor.

Çifteler Köy Enstitüsü`nün ilk mezunları, öğretmenleri, köy enstitüleri kapatıldıktan sonra aynı geleneğin devam ettirilmeye çalışıldığı öğretmen okulunun öğrencileri ANKA Haber Ajansı`na konuştu.

“BURASI HARABE HALE GELDİ”

Mezunlardan İlyas Küçükcan, duygularını şöyle dile getirdi:

"Ben 1945 yılında köy enstitüsüne girdim, 1949 yılında mezun oldum. Benim kaydolduğum dönemde köy enstitüleri zirveye geçmişti. Bu hareketin temelinde eğitmen olayı var. Küçük köylerde Cumhuriyet`in ilk aydınlanma ışığını yaktılar. Biz okumaya başladığımızda köy enstitüleri ilk öğretmenlerini mezun etmeye başlamıştı. O bakımdan benim ilk öğretmenlerim köy enstitüsü çıkışlıydı. 

"ENSTİTÜ`NÜN BUĞDAY ÜRETİMİ 40 TONDU"

Benim kaydolduğum yıl enstitünün buğday üretimi 40 tondu. Hem bahçe hem tarla açısından 7 bin dekar arazisi vardı. Hatta bütün ürünleri kendimiz ürettiğimiz için enstitüler arasında da dayanışma vardı. İkinci Dünya Savaşı, Arifiye Köy Enstitüsü`ne un gönderdi Çifteler Köy Enstitüsü. Arifiye Köy Enstitüsü`nden de Sapanca Gölü`nün sazan balıkları geldi. Ürünlerin fazlası döner sermaye eliyle çok ucuz fiyatlara satılır, enstitünün diğer ihtiyaçları karşılanırdı.  O nedenle çevre köylerde oradan gereksinimlerini karşılamaya başladılar. 

Tonguç der ki, ‘Adın pek önemi yok. Değişen çağın koşulları içerisinde ulusun çocuklarını geleceğe hazırlayıcı nitelikte eğitim kurumlarını hizmete sokmaktır` der. O nedenle köy enstitülerinin bugün yenilenmesine bu açıdan bakmak gerekir. Ama burada kaybedilmeyecek olay o anlayıştır. O düşüncedir. O coşku yakalanabilirse yeniden olur.”

“BİZİM EKTİĞİMİZ DOMATES, SALATALIKTAN TURŞU KURULUYORDU”

Çifteler Köy Enstitüsü`nden bir başka mezun ise, okul günlerini “Bahçede çalışıyorduk buğday tarlalarında ot yoluyorduk. Bizim ektiğimiz domates, salatalıktan turşu kuruluyordu. Kışın o turşuları yiyorduk. Enstitünün nimetlerinden mezun oluncaya kadar faydalandık. Tarım dersleri 4-6 saati. Bizim diktiğimiz fidanlar hala yolun kenarında durur” sözleriyle anlattı.

ÇİFTELER KÖY ENSTİTÜSÜ KAPATILDIKTAN SONRA ÖĞRETMEN OKULUNA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Çifteler Köy Enstitüsü, kapatılmasının ardından öğretmen okuluna dönüştürüldü.

Öğretmen Okulu`nda 14 yıl müdürlük yapan Faik Dikmen, okul binalarının şu anki halini gördükçe kahrolduğunu belirterek, “O günden bugüne burası harabe bir hale geldi. Yeni binalar yapıldı.  Liseye sokmak istediler. Daha iyi lise olacak diye öğretmen okullarını liseye çevirdiler. Burası lise sayılsın diye dersler değiştirildi müfredat değiştirildi ve öz böyle kaybedildi. ‘Daha iyisini yapıyoruz` diyerek yozlaşma bu kaynaktan geldi” dedi.

Dikmen, Çifteler`in 3 bin dönüm arazi üzerine kurulduğunu, tarım arazilerinde şeker pancarı üretimi yapıldığını söyledi. Harabe halindeki hamamı gösteren Dikmen, tarlada çalışan öğrencilerin işleri bittikten sonra hamamda yıkanarak temiz bir şekilde yatakhanelere geçtiklerini anlattı.

“DEDEMİN ARKADAŞLARI ‘SENİN OĞLAN KOMÜNİST OKULUNA YAZILMIŞ` DİYORMUŞ”

Enstitünün ilk mezun öğrencileri arasında babasının da olduğunu söyleyen Hacı Kerem Erten ise şunları anlattı:

“Babam, bütün binaları, tarladaki işleri her şeyi kendilerinin yaptığını söyledi. Babam Talip Apaydın`la sınıf arkadaşıymış. Köyde dedikodu çokmuş. Dedemin arkadaşları kahvehanede ‘Senin oğlan komünist okuluna yazılmış, komünist olmuş…` Dedem hemen Rauf İnan`a (Enstitünün kurucu müdürü Mehmet Rauf İnan) ‘Benim oğlumu ver. Komünist yapacaksın` diyormuş. Mehmet Rauf İnan, razı ediyormuş getiriyormuş öyle öyle bitirmiş okulu. Sonra 10 sene köyümüzde öğretmenlik yaptı. Tayini çıktı. Babam, istifa etti. Çünkü Demokrat Parti baskıları vardı. Çünkü köy enstitülerini ‘tu kaka` olarak tanıttılar millete. Onun için istifa etti.”

İMECE USULÜ

Hamidiye muhtarı Mesut Özdağ (60) ise, çocukluğundan hatırladığı kadarıyla imece usulüyle köylü kadınların çamaşırhaneye gelerek öğrencilerin çamaşırlarını yıkadığını söyledi.   

"BUĞDAYI DEĞİRMENİNDE ÖĞÜTÜR, FIRININDA EKMEK YAPAR. SANTRALİNDE ELEKTRİĞİ KENDİ ÜRETİRDİ"

Hüseyin Kılınç, “Hamidiye öğretmen okulun 2 bin 700 dönüm arazisi var. Okul, buğdayı; pancarı kendi yetiştirir. Okulun değirmeni var. Buğdayı değirmeninde öğütür, fırının da ekmek yapar. Santralinde elektriği kendi üretir. Koyunu, ineği var. Sütü kendi üretir. Okulun yoğurdunu, peynirini kendi yapar. Elektrik sadece öğretmen okulunda vardı. Başka köylerde elektrik yoktu. Burada hafta sonları sinema olurdu. Bütün köyler buraya sinemaya gelirdik. 1975`te öğretmen okullarının öğretmenliğini kaldırdılar. Öğretmenliği kalkınca burayı liseye çevirdiler liseden sonra da kapattılar. Ülkenin kalkınması için köy enstitülerini yeniden açılması lazım. Liseyi bitirmiş insanlar Türkiye`nin coğrafi bölgelerini bilmiyor” dedi.

“KÖY ENSTİTÜLERİNİN ADI KALKSA DA GELENEKLERİ KOLAY KOLAY KALKMADI”

Emekli öğretmen İbrahim Gerede, 1961- 1967 yılları arasına 6 yıl öğretmen okulunda okuduğunu söyleyerek, şöyle dedi:

“Tabi bizim okuduğumuz dönemde köy okulları yoktu ama öğretmen okullarıydı adı. Laik eğitim, demokratik eğitim, kamusal ve bilimsel eğitim gelenekleri devam ederdi. Köy enstitülerinin adı kalksa da gelenekleri kolay kolay kalkmadı. Öğretmen okulları o yıllarda Türkiye`nin gözde okullarıydı.  Hem meslek elemanı yetiştiriyorlardı. Hem de iyi eğitim okullarıydı. 1975`ten itibaren öğretmen yetiştirme işi üniversitelere devredildikten sonra bu öğretmen okullarının işlevi ortadan kalktı. Köy enstitülerinin ortadan kaldırılmasının temel etkeni hayata geçirdiği laik eğitim, demokratik eğitim, bilimsel ve kamusal eğitimin ilkelerinin ortadan kaldırılmasıdır.”

YILDIRIM KAYA: "KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ‘RESTORE ETTİĞİNİ` SÖYLEMİŞTİ"

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ise, “1940 yılında yapılan bu mekanları Kültür ve Turizm Bakanlığı`na sorduğumuzda buraları restore ettiklerini söylemişlerdi.  Elinizi vicdanınıza koyun, size soruyorum. Burada bir restorasyon gördünüz mü? Buraya 3 kilometre uzaklıktan su getirilmiş, hidroelektrik santrali yaratılmış ama onların yarattığı değerler bugün burada bu harabeye dönmüş. Bu köy enstitüleri bize cumhuriyetten miras kaldı. Bunları korumak sizin göreviniz” dedi.

YILMAZ BÜYÜKERŞEN: "KÖY ENSTİTÜLERİ, BENDE HAYRANLIK UYANDIRACAK İMAJ OLARAK YERLEŞMİŞTİR HEP"

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen de köy enstitülerinin çocukluğunda önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Pek çok ülke, köy enstitülerini kalkınmada rol almıştır. Eskişehir Köy Enstitüsü`nde gençlerin hafta sonları Eskişehir`e gezmek için sinemaya gitmek için topluca geldikleri ve akşamları tekrar Hamidiye`ye döndükleri olayın çocukluk yaşlarında şahidiyim. Cumartesi günleri otobüslerle gelirler gelirken de akordeonları, gitarları ve kemanlarıyla birlikte şarkılar marşlar söyleyerek gelirlerdi. Köy enstitüleri, bende hayranlık uyandıracak imaj olarak yerleşmiştir hep.

Hamidiye`deki binalarının bir bölümü kendilerine verilen bina yapma derslerinde öğrenciyken kendilerini yaptığı binalardır. Daha sonra ‘Bu binalar ne durumda` diye gittiğimde gördüm ki müzik enstrüman aletleri hala o binaların içerisinde duruyor. Binalar ayakta ama tabi ki bakımsız. Belediye Başkanı olduktan sonra hep istedim, Türkiye`de eğitim devrimini çok önemli eseri olan Çifteler Köy Enstitüsü`ndeki bu binaların bize verilmesi ve Eskişehir olarak bir devrim müzesi haline getirmeyi. Ama ne yazık ki o arazileri -eker biçerlerdi o arazileri- o binalar, demirbaşlar bir türlü bize verilmedi böyle bir hizmet için. Bütün valilere söyledik. Milli Eğitim bakanlarına söyledik. Eğer verilseydi Eskişehir, köy enstitülerinin bir eğitim reformu anıtı olarak müze haline getirilip yerli yabancı bütün kuşaklara gösterilmesi gereken çok önemli yer olarak düşünüyordum. Maalesef olmadı vermediler.

"ORADAKİ BİNALAR AYAKTA FAKAT DÖKÜLÜYOR, BAKIM İSTİYOR"

Oradaki binalar ayakta fakat dökülüyor. Sıvaları dökülüyor, bakım istiyor. Aşınmış yerleri varsa onların tamir edilmesi gerekiyor. Onların bir müze statüsü içerisinde ele alınmasında gelecek ve bugünkü kuşaklar için dahi görsel bir anıt diye kabul edilecek yer olarak düşünüyordum hep oraları.

Büyükerşen, müze için gerekli yerlere başvurduklarında kendilerine cevap verilmediğini belirterek, “Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partili belediyeleriz. Atatürkçü laik ve sosyal demokrat belediyeler olarak böyle bir yeri eser olarak gelecek kuşaklara aktaracak çalışmaları yapan müze sahibi olabilecek belediyelere vermemeleri artık ‘Neden?` diye sormayı gerektirmeyecek kadar açık."

 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

  1. VİDEO

Öğretmen okulu müdürü Faik Dikmen (Harabe haldeki binaların detay görüntüleri, hamam)

  1. VİDEO

Birinci konuşan: Babası Çifteler mezunu olan Hacı Kerem Erten

İkinci konuşan: Hamidiye muhtarı Mesut Özdağ

Üçüncü konuşan: Hüseyin Kılınç

Dördüncü Konuşan: Emekli öğretmen İbrahim Gerede

  1. VİDEO

Birinci Konuşan: İlyas Küçükcan

İkinci Konuşan: ismi yok

Üçüncü Konuşan: Yıldırım Kaya

  1. VİDEO

Yılmaz Büyükerşen






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA