Vahşice katledilen ve hala ülkenin kanayan yarası olan Özgecan Aslan Davasında olaya karışan, adam öldürme ve cinsel saldırı suçlarından dolayısı ağırlarlaştırılmış müebbet hapis cezası alan 3 sanıktan biri Fatih Gökçe hakkında Yargıtay skandal bir karar alarak ‘cinsel saldırı suçuyla’ ilgili kısmi bozma kararı almış ve dosyayı Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Toplumda derin bir acı ve yara bırakan bu cinayetin yeniden görülen davasında duruşma esnasında yine kan donduran ifadelere tanık olduk. Yargıtayın kararınına dair gerekçeli açıklama daha da kan dondurucu idi. Yargıtay’ın bu kararının gerekçeleri ise şöyle;
"4- Sanık Fatih Gökçe hakkındaki nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
a) …… maktulenin cesedi üzerinde yapılan otopsi ve inceleme sonuçları ile dosyada mevcut delillere göre sanık Fatih'in savunmasının aksine maktuleye cinsel saldırıda bulunduğuna ilişkin mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, bu suçtan beraatına karar verilmesi gerektiği …….
b) …… TCK'nun 102/2. Maddesi ile belirlenen temel ceza, ………… … aynı Kanunun 102/3 (a) ve (e) bentleri uygulanmak suretiyle arttırılmış ise de; ……….. somut olayda sanığın cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiği minibüsün insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamlardan sayılamayacağı, bu nedenle (e) bendinin uygulama koşullarının bulunmadığının ……. "
Yargıtayın bu kararının gerekçeli maddelerini kısaca özetlemek gerekirse; tamamen yanmış bir bedende yapılan otopside bulunamayacak olan delillere göre "delil yetersizliği nedeniyle beraat" ve toplu taşıma araçlarını kamusal alan olarak nitelendirilmemesi ve bu nedenle de "ceza artışı" olamayacağı.
Diğer 2 sanıkla birlikte ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Fatih Gökçe, Yargıtay’ın ‘cinsel saldırı suçuyla’ ilgili kısmi bozma kararı ile yeniden görülmeye başlanan davada hakim karşısına çıktı. 7 saate yakın süren duruşmada, değişen mahkeme heyeti tarafından yeniden sorgulanan Sanık Fatih Gökçe, tüm suçu ölen suç ortağı Ahmet Suphi Altundöken üzerine atarken, sorgusu boyunca defalarca "kendimde değildim, şoktaydım" ifadesini kullandı.
Duruşmaya Adana, Aydın, Ankara, Gaziantep, İstanbul, Mersin Barosu ile Adana Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun müdahil olma talepleri mahkeme heyeti tarafından kabul edilirken, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun yanısıra CHP İl ve İlçe Kadın Kolları, CHP MYK üyesi Av. Nevin Zaimoğlu , CHPli Av. Şerife Arıcı Yıldız, Halkevleri ve KADEM izleyici olarak katıldı.
Dava öncesinde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Ayşen Kavas, CHP MYK üyesi Av. Nevin Zaimoğlu ve Av. Şerife Arıcı Yıldız Tarsus Adliyesi önünde açıklama yaptı. Yaptıkları açıklamada Yargıtayın bu kararının kabul edilemez olduğunu ve özellikle gerekçelerin toplumda daha derin yaralara yol açacağını söyleyerek sanık Fatih Gökçe’nin cinsel saldırı suçundan da ceza alması gerektiğini vurguladılar.
Ayşen Kavvas "Kadın cinayetlerine karşı politikalar değişmedikçe kadın cinayetleri devam ediyor. Ağustos ayında 27 kadın katledildi. Mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz" derken, Av. Nevin Zaimoğlu yaptığı açıklamada "Bir Hukukçu olarak dileğim, bir kadın olarak dileğim yerel mahkemenin biraz sonra ilk kararında direnmesidir. Özgecan hala yürekleri kanatıyor. Eğer kadın cinayetlerini, kadına şiddeti durdurmak istiyor isek indirim sebeplerinin bu davalarda uygulanmaması gerektiği gibi caydırıcı cezalar olması gerekiyor. Acilen Hükümet olarak politikaların alınması gerek. " dedi. Av. Şerife Arıcı Yıldız ise; "Özgecan olayı toplumun vicdanını nasıl derin kanattı ise, verilen karar ve ceza bir nebze olsun bizlere kadın cinayetleri ve kadına şiddette umut vermişti. Ancak Yargıtayın vermiş olduğu kısmi bozma kararı yüreğimizdeki yarayı bir kez daha kanattı." dedi.
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) üyesi kadınlar da ‘Özgecan için adalet’ yazılı bir pankart açtı. KADEM adına açıklamalarda bulunan Betül Altınsoy Yanılmaz, "KADEM olarak bizler, kadının, kadın olmasından dolayı uğradığı şiddete, kadın cinayetlerine, ayrımcılığa ve failleri koruyan yargı kararlarına karşı topyekun bir mücadelenin başlaması gerektiğine inanıyoruz. Ve Özgecanların katillerinin en ağır cezayı almaları, şiddetin engellenmesi ve önlenmesi için emek ve gayret gösteren herkesle dayanışma içinde olacağımızı buradan bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.
Eski Kararınızda Direnmenizi Talep Ediyoruz
Açıklamaların ardından neredeyse sadece avukatların doldurduğu salona kadın örgütleri temsilcilerinden sınırlı sayıda izleyici Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna alındı. Basının ilk başta duruşma salonuna alınmamasının ardından yapılan görüşmeler sonucunda gazetecilerin de girilmesine izin verildi. Mahkeme Salonundan görüntü ve ses kaydı alınması da izin verilmezken, cep telefonu ile her hangi bir mesaj twit vs yayın yapılması da engellendi.
Özgecan Aslan'ın Avukatları, Adana, Aydın, Ankara, Gaziantep, İstanbul, Mersin Barosu ile Adana Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Müdahil Avukatları ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu gerekçeli açıklamalar ile Yargıtay’ın verdiği kararı doğru bulmadıklarını ve Tarsus 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Fatih Gökçe hakkında verdiği hapis cezası kararlarında direnme çağrısı yaptılar.
Yargıtay’ın ‘cinsel saldırı suçuyla’ ilgili kısmi bozma kararına; Özgecan’ın öldürüldüğü dolmuşun zorunlu yaşam alanı olmaması ve Fatih Gökçe hakkında delil yetersizliği gerekçelerine itiraz eden avukatlar, cinayetin ardından Özgecan'ın özelikle genital bölgesinin yakılmasının hem Suphi Altındöken hem de Fatih Gökçe’nin cinsel saldırı suçunu işledikleri konusunda önemli bir delil olduğunu savunurken, toplu taşıma araçlarının devlet kontrolü ve güvencesinde olduğu Türkiye'de nüfusun yüzde sekseninin özel aracı olmadığı için ve toplu taşımayı kullandığına dikkat çektiler.
7 Saat Süren Duruşmada Sanık Fatih Gökçe 70 kez "Şoktaydım, Kendimi Kaybettim"
Tarsus 1.Ağır ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma yaklaşık 7 saat sürdü. Görüntülü olarak duruşmaya katılan Fatih Gökçe, yaklaşık 6 saat süren sorgusunda soğukkanlı halleriyle dikkat çekti. Ve suçun kendisinin üzerine atılmak istediğini söyledi. Tecavüz suçlamasını kabul etmeyen Sanık Fatih Gökçe tüm sorgu boyunca heyetin sorduğu bir çok soruya "Şoktaydım, Kendimi Kaybettim, Ne yaptığımı bilmiyordum" dedi. Sanık avukatının duruşmanın ilerleyen saatlerinde müdahalesi, Mahkeme Başakanının "Yargılamanın önünü açmaya çalışıyoruz. Müvekkiliniz açtığımız tüm kapıları kapatıyor. Yıllardır hakimlik yapıyorum. Aklımızla dalga geçiyor" şeklinde tepki vermesine neden oldu.
Gökçe, “Arabada bir ceset olduğunu gördüm. Suphi’nin yanına gittiğimde elleri yüzü kan içindeydi. Daha sonra ben benzin almaya gittim. Yakılacağını düşünmedim. Kendi kızımı düşündüm, velayeti için korktum” şeklinde ifadeler kullandı. Sanığın, sorular üzerine " Beş dakikalık zevk için kendimi mahvetmem" ifadesi ise ciddi tepkilere neden oldu.
Sanığın tutarsız ifadelerinden bazıları şöyle;
"Bende kaygı durum bozukluğu var. Kendimi kaybettim"
"Ben kontrolümü, kişiliğimi kaybettim"
"Benim akıl sağlığım yerinde değil"
"Ben tecavüz etmedim, görmedim"
"Ben o kadar düşünme kabiliyetinde bir insan değilim, olsaydım burada olmazdım"
"Suçu bana yıkmaya çalıştılar"
"Kumpas var"
"Bana Karakolda söylettiler"
"Savcılıkta ayakta duracak halim yoktu, hipertansiyon hastasıyım bana bundan karakolda işkence yaptılar"
"Danışıklı dövüş var. Arada birisi var bir şeyler dönderiyorlar, sahte delil ürettiler"
"Suphiye sadece kızımın velayetini kaybederim korkusu ile yardım ettim"
Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti tarafından mahkeme 29 Eylül 2017 saat:14:00’e erteledi. Duruşma sonrası erteleme kararı ardından Avukatlar, platform ayrı ayrı açıklama yaparak yerel mahkemenin eski kararında direneceği yönünde karar almasını beklediklerini belirttiler.
Özgecan Aslan Davası sadece Özgecan'ın değil, bu ülkenin vicdanının davasıdır. Toplumun vicdanını kanatan nice Özgecanlar var. Yeni Özgecanlar Olmasın Diye Kararında Diren!
M. Gülşah Arslan
13.09.2017 Mersin