CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, "Sistem, prim borçlarını ödemeyeni emeklilikle ödüllendirirken prim borçlarını düzenli ödeyen sigortalıyı, prim borçlarını ödemeyen sigortalıdan 10 yıl fazla prim ödemesine rağmen cezalandırıyor. Mağduriyetin kısmen ve hemen çözümü için önerimiz; Bağ-Kur prim hizmet sürelerinin kadınlarda 7 bin 200 günden 5 bin 400 güne, erkeklerde 9 bin günden 7 bin 200 güne çekilmesidir” dedi.
CHP Ticaret Bakanlığı`ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, esnafın emeklilikte yaşadığı sorunlarına ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. Demir`in açıklaması şöyle:
"BAĞ-KUR PRİM BORÇLARININ SİLİNMESİ BİR KESİMDE CİDDİ MAĞDURİYET YARATIRKEN BİR KESİMDE DE AVANTAJA DÖNÜŞTÜ"
"Bilindiği gibi ilk olarak 5510 sayılı yasa ve sonrasında 6645, 6736, 7256, 7326 sayılı yasalarda, Bağ-Kur prim borcu olanların borçları yapılandırılıp ödenmediği durumda durdurulması hüküm altına alındı ve ödenmeyen dönemlere ait prim borçları ve hizmetler silindi. Bağ-Kur sigortalıları, güncel bedel üzerinden bu dönemlere ait hizmetlerini güncel prim tutarı üzerinden ihya etme haklarına her zaman sahipler. Bu hizmetlerin silinmesi bir kesimde ciddi mağduriyet yaratırken bir kesimde de avantaja dönüştü. 2829 sayılı hizmet birleştirme kanunun gereği kişinin tüm hizmetleri emeklilik aşamasında birleştirilir ve kişi son 7 yıllık (2 bin 520 gün) süre içinde en fazla hangi statüde hizmeti geçtiyse o statü şartlarına göre emekli edilir. Reel bir örnek olarak 1993 yılında sosyal güvenlik sistemine dahil olmuş ve 2012 yılına kadar 5 bin gün SSK sigortalısı, 2013 yılından sonra işyeri açıp Bağ-Kur statüsüne dahil olur ve işyeri kaydı halen faal, 4b (Bağ-Kur) sigorta primlerini düzenli ödüyor. Emekli olması için 9 bin günü doldurmalı yani 2024 Kasım; 4b (Bağ-Kur) sigorta primlerini hiç ödememiş. 2013-1 Mayıs 2021 arası primleri silinir. Sadece 1 Mayıs 2021-8 Mart 2023 arası Bağ-Kur hizmetlerini 7440 sayılı yasadan da yararlanarak faizsiz öder, ödemediği Bağ-Kur primleri sayesinde Bağ-Kur hizmet süresi 1260 günün altında kaldığından 4a SSK kapsamında emekli olur. Bağ-Kur primlerini düzenli ödeyense 10 yıl fazla prim yatırdığı halde 20 ay geç emekli olacaktır.
"SİSTEM, PRİM BORÇLARINI ÖDEMEYENİ EMEKLİLİKLE ÖDÜLLENDİRİRKEN BORÇLARINI DÜZENLİ ÖDEYENİ CEZALANDIRIYOR"
Sistem, prim borçlarını ödemeyeni emeklilikle ödüllendirirken prim borçlarını düzenli ödeyen sigortalıyı, prim borçlarını ödemeyen sigortalıdan 10 yıl fazla prim ödemesine rağmen cezalandırıyor. Mağduriyetin kısmen ve hemen çözümü için önerimiz; Bağ-Kur prim hizmet sürelerinin kadınlarda 7 bin 200 günden 5 bin 400 güne, erkeklerde 9 bin günden 7 bin 200 güne çekilmesidir. Buna ek olarak primlerini hiç ödemeyenler, bu şekilde sadece 1 Mayıs 2021-8 Mart 2023 arası hizmetlerini ödeyenler diğer hizmetleriyle 4a kapsamında emekli olurken diğer taraftan hizmetleri silinen ve emeklilik için silinen hizmetlerinin sadece bir kısmına ihtiyaç duyan sigortalıların kısmi ihya talepleri reddedilmekte ve esnafımız silinen hizmetlerin tamamını ödemeye zorlanmaktadır. Ayrıca 4 Ekim 2000 tarihli KHK ve 1 Ekim 2008 tarihli 5510 sayılı yasalarda, Bağ-Kur kaydı olmayanlara 6 ay süre verildi ve 6 ay içerisinde Bağ-Kur tescillerini yaptırmayanların geriye dönük tescil hakları sonlandırıldı. Bu nedenle bu durumdaki kişiler gerek 4 Ekim 2000 gerekse de 1 Ekim 2008 öncesi Bağ-Kur hizmet tescilleri hiç olmadığı için bu hizmetlerini ihya hakları bulunmamaktadır. Bu da yaşları emeklilik dönemine geldiği halde geriye dönük hizmetlerini satın alamayan esnafların emekli olmalarını engellemektedir. Anayasa`nın 60. maddesiyse herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğunu, devletin bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı ve teşkilatı kuracağı belirtilmiştir.
"SİGORTALILIK VE EMEKLİLİK KONUSUNDA SİSTEME OLAN GÜVEN YENİDEN TESİS EDİLMELİDİR"
Anayasa, sosyal güvenlik hakkının kaçınılamaz ve vazgeçilemez bir hak olarak kabul etmiştir. Anayasamız, kanun yoluyla yapılan sınırlamaların Anayasa`nın özüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağını belirttiğinden, sosyal güvenlik hakkının kullanılmasıyla yasalarla kendilerine tanınan emeklilik haklarından faydalanması ve çalışmalarının sonucunda emekli döneminde rahat bir yaşam sürmelerinin teminidir. Aksi halde sosyal güvenlik hakkından mahrum bırakıldıklarında emeklilik döneminde rahat bir yaşam tarzı bulmaları mümkün olmayacağından mağdur duruma düşeceklerdir. Yapısal reformlardan bir tanesi de bu konudur. Sigortalılık ve emeklilik konusunda sisteme olan güven yeniden tesis edilmelidir. Sistem içerisinde haksızlık doğuran uygulamalar kaldırılmalıdır."