CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, Nizip Çayı`nın kirliliğini sorduğu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki`nin kendisine “kirlilik sınırlarını aşmamaktadır” yanıtını verdiğini aktardı. Kendisinin de çayın suyunu analiz ettiğini belirterek, “Sonuçlara baktığımda, milletvekili olarak söylemiyorum, bir vatandaş olarak bir bakanın bu şekilde cevap vermesine gerçekten çok üzüldüm. Bu laboratuvar sonuçlarının özeti şu: Bu sudan ne insan ne hayvan içebilir ne de herhangi bir canlıyı, toprağı, bitkiyi, ağacı sulama şansınız yoktur. Sizden ricam, tekrar buraya yetkilileri, bürokratlarınızı gönderin, size anlattıkları gibi olmadığını test etsinler. Çünkü burada akan bu kirli, bu kimyasal atıklarla dolu suyun ne vatandaşlara ne hayvanlara ne bitkilere hiçbir faydası yok; tam zıttı, gün geçtikçe bu insanları hasta ediyor” dedi.
CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, Nizip Çayı`na Başpınar Organize Sanayi Bölgesi atıksuyunun dökülmesi ve çayın kirlenmesi iddialarını TBMM gündemine taşımıştı. Meriç, 29 Ağustos 2023 tarihinde Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki`nin yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı`na soru önergesi vermişti. 12 Ekim`de Bakan Özhaseki, Meriç`in soru önergesini yanıtladı ve kirlilik iddialarını reddetti.
ÖZHASEKİ: “17 ŞİKÂYET ULAŞMIŞ OLUP DENETİMLER YAPILMIŞTIR. DENETİMLERDE MEVZUATA AYKIRI HERHANGİ BİR HUSUS TESPİT EDİLMEMİŞTİR”
Özhaseki`nin, önergeye verdiği yanıt şöyle:
“Nizip Çayı`na deşarjı olan tesislerden Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Atıksu Arıtma Tesisi`nden denetim amaçlı, yılda asgari 10 numune alınmaktadır. Alınan numunelere ek olarak Sürekli Atıksu İzleme Sistemleri Tebliği kapsamında, tesiste yer alan Sürekli Atıksu İzleme Sistemi ile deşarj edilen atıksu kirlilik değerleri 24 saat online olarak takip edilmektedir. Tesis Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Tablo 19`a tabi olup sorumlu olduğu kirlilik sınırlarını aşmamaktadır. Dere güzergâhı üzerinde yer alan diğer bir tesis ise Yaşar Ambalaj Kâğıt Bobin Havacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş`ye ait işletmedir. İşletmede arıtma tesisi bulunmakta, mevzuat gereğince yılda asgari 3 numune alınmaktadır. Tesis sorumlu olduğu kirlilik sınırlarını aşmamaktadır. 2013 yılından itibaren Nizip Çayı ile ilgili olarak 17 şikâyet ulaşmış olup denetimler yapılmıştır. Yapılan denetimlerde çevre mevzuatına aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Nizip Çayı`ndaki kirliliğin azaltılması için Gaziantep ilimizdeki tüm zeytinyağı işletmelerinin iki fazlı sisteme geçmesi için Mahalli Çevre Kurulu Kararı alınmıştır. Alınan karar ile tüm tesislerin atıksu deşarjı olmayan 2 fazlı sisteme geçişi sağlanmıştır. ‘Nizip Çayı-Samözü Deresi ve Hancağız Barajı Su Kalitesinin İyileştirilmesi Eylem Planı` devam etmektedir. Eylem planı kapsamında, Nizip Atıksu Arıtma Tesisi`nin inşaatı tamamlanmış olup devreye alma aşamasındadır. Eylem planından ayrı olarak Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Uygulamaları Genelgesi kapsamında, tekstil tesislerinden kaynaklanan atıksuya kaynağında çözüm bulunması hedeflenmektedir.”
MERİÇ: BU SUDAN NE İNSAN NE HAYVAN İÇEBİLİR NE DE HERHANGİ BİR CANLIYI, TOPRAĞI, BİTKİYİ, AĞACI SULAMA ŞANSINIZ YOK”
Çayın suyundan aldığı numuneyi analiz ettiren CHP milletvekili Melih Meriç, suda yüksek miktarda kimyasal tespit edildiğini belirtti. Nizip Çayı`nın kenarına giderek vatandaşlarla birlikte açıklama yapan Meriç şunları söyledi:
“Kıymetli Bakanım, ben size Meclis`te Nizip Çayı ile alakalı bir soru önergesi vermiştim. ‘Tesis Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Tablo 19`a tabi olup sorumlu olduğu kirlilik sınırlarını aşmamaktadır` demişsiniz. Denetimlerin yapıldığı, yapılan denetimlerde Çevre Mevzuatı`na aykırı hiçbir şey olmadığı cevabını vermişsiniz. Ben bu soru önergesini vermeden önce, buraya gelip bütün vatandaşlarımla bu suyu bizzat hem gözümle hem de çevredeki bitkilerle test etmiştim. Buradan numune aldırıp, laboratuvarda gönderip laboratuvarda gerçekten sizin dediklerinizin doğru olup olmadığını bilimsel olarak kanıtlamak istedim. Bütün ümidim ve bütün vatandaşlarımıza ve köylülerimize ümidim şuydu; Sayın Bakanımız, bu konuda doğru söylemiş, bu su temiz, rahat rahat içebilirsiniz, ağaçlarınızı sulayabilirsiniz, hayvanlarınıza verebilirsiniz demek istedim. Ama elime gelen laboratuvar sonuçlarına baktığımda, milletvekili olarak söylemiyorum, bir vatandaş olarak bir bakanın bu şekilde cevap vermesine gerçekten çok üzüldüm. Elimdeki laboratuvar sonuçlarını isterseniz size de gönderebilirim. Bu laboratuvar sonuçlarının özeti şu: Bu sudan ne insan ne hayvan içebilir ne de herhangi bir canlıyı, toprağı, bitkiyi, ağacı sulama şansınız yoktur. Sizden ricam, tekrar buraya yetkilileri, bürokratlarınızı gönderin, size anlattıkları gibi olmadığını test etsinler. Çünkü burada akan bu kirli, bu kimyasal atıklarla dolu suyun ne vatandaşlara ne hayvanlara ne bitkilere hiçbir faydası yok; tam zıttı, gün geçtikçe bu insanları hasta ediyor.”
Bölgede yaşayan vatandaşlar da tepkilerini şöyle dile getirdiler:
VATANDAŞ: “EĞER BU SU TEMİZSE NİZİP İLÇEMİZDE, NİYE 500 MİLYONLUK BİR İHALE VERİLİP DE ARITMA TESİSİ KURULDU?”
“Eğer bu su temizse, tarımda kullanmaya elverişliyse peki Nizip ilçemizde, niye 500 milyonluk bir ihale verilip de arıtma tesisi kuruldu? Ve bu su Nizip`in sanayisinin alt tarafında olan Hancağız Barajı`nı besleyen sudur bu.”
“Yaklaşık 22-23 yıldan beri oluşan bir sorunla yan yanayız. Bu suda eskiden yüzüp eğlenilirdi, yeni evlenen çiftler yün yıkardı, bulaşık yıkanırdı, araziler sulanırdı, hayvanlar su içerdi, dereden evlere su çekilirdi. 22 yıldan beri, köyümüze Başpınar organizeden su geliyor.”
“GİDİLSİN, ARAŞTIRILSIN BU KÖYLERDE KANSER VAKALARI BİNLERİN ÜZERİNDE”
“Son 7-8 ay içerisinde, buradaki su artık o kadar kötü ki sivrisinekler bile kimyasal getirip insana zarar verebiliyor. Bu suyumuzda biz küçükken balık yakalardık, yüzerdik ve bu suyu içerdik, hayvanlarımıza içirirdik. Buradaki bütün tarım alanında buradaki suyumuzu kullanırdık. Başpınar`daki atıksu, bu suyumuza katıldıktan sonra bütün ağaçlarımız kurumuş vaziyette. Bu köyümüzün narı, cevizi çok meşhurdu. Gaziantep`te veya bölge illerde nar dediğin zaman akla ilk gelen buranın narının lezzetiydi. Kışın dahi taze kalan bir nardı. Ama şu anda narlarımızın içleri olmadan kurtlanıyor. Bu su çok yüksek miktarda kanserojen üretiyor. Benim annem kanserden öldü, benim yeğenim kanserden öldü ve şu anda yeğenim Ankara`da kanserden tedavi görüyor. Ve bu köylerde gidilsin, araştırılsın kanser vakaları binlerin üzerinde.”
MUHTAR: “KOKUDAN, SİNEKTEN BU ARAZİLERE GİREMİYORUZ”
Çanakçı Mahalle muhtarı Mehmet Ali Kaya ise şunları söyledi:
“Biz çocukluğumuzda sabahleyin çıkardık, bahçeye gelirdik, akşama kadar oyalanırdık orada. İki incir, iki ceviz, iki nar yediğimiz zaman yemek ihtiyacı bile duymazdık. Ama maalesef şu anda sadece uzaktan bakıyoruz çünkü kokudan, sinekten, suyun etkisinden bu arazilere giremiyoruz.”
Başka bir vatandaş ise Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin`e söyle seslendi:
“Buradan Fatma Şahin`e seslenmek istiyorum: Bu dere kenarında köfte yoğuracaktı, buyursun gelsin. Elleriyle bize bir köfte yoğursun, durabiliyorsa burada. Biz de yeriz yoğurduğu köfteyi bu suyun kenarında. Salkım kasabası için 20 milyon lira para harcadı. Bu suyu boruya yatırdı, bir işe yaramadı.”