“Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Ekonominin Yeniden Dizayn Edilmesi” ana temasıyla Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen 4. İstanbul Ekonomi Zirvesi’ne Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Devlet Eski Bakanı ve İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen, İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer, Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve DEİK Enerji İş Konseyi Başkanı Haluk Kalyoncu katıldı. Zirvede Türkiye'ye yatırım yapmayı hedefleyen ve yatırım yapmış yerli ve yabancı iş insanları da ağırlandı.
Zirvede, Yeni Dünya Düzenine Geçiş;İklim Değişikliği ve Yenilenebilir Enerji;Turizmin Geleceği, Ekonomik Boyutu ve Havacılık;Mobilite Ekosisteminde Trendler,Sürdürülebilir Atık Yönetimi; Toplum 5.0, Siber Savaşlar ve Yapay Zeka;Tarımda Sürdürülebilirlik ve Uluslararası Gıda Arz Güvenliği, Covid-19 Sonrası Sağlık Ekonomisinin Değişenleri ve Biyoteknolojik Yatırımlar; Gelir Dağılımındaki Adaletsizlik ve Ekonomide Fırsat Eşitliği; Akıllı Şehirler ve Toplumsal Sürdürülebilirlik başlıklarıyla paneller düzenlendi.

Balta, inovatif tarımsal ürün işleme süreçleri ve yöntemlerini öne çıkardı

Zirve kapsamında düzenlenen Tarımda Sürdürülebilirlik ve Gıda Arz Güvenliği İlişkisi Paneli’nde değerlendirmelerde bulunan TÜİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, Mersin’in ilk gıda ihtisas OSB’si olan TÜİOSB’de yapılan çalışmaları da anlattı.
Tarımsal sürdürülebilirlik konularını, zorluklarını ve stratejilerini kapsamlı bir şekilde tartışmak ve yeni bir bakış açısı sağlayabilmek amacıyla düzenlenen panelde konuşan Başkan Gül Akyürek Balta,güvenli gıda arzı, sürdürülebilir tarım uygulamaları, inovatif tarımsal ürün işleme süreçleriile yöntemleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Dünya nüfusunun 2050 yılında 9,7 milyara, 2100’de ise 11,2 milyara ulaşacağının tahmin edildiğini kaydeden Gül Akyürek Balta, “Artan gıda talebini karşılayabilmek, herkesin yeterli ve besleyici gıdaya erişimini sağlayabilmek için tarımsal üretimin en etkin ve verimli biçimde arttırılması, gıda kaybı ve israfının önlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda tarım sektöründe sürdürülebilir yaklaşımlar, dünya çapında gıda güvenliği ve beslenme sorununun iyileştirilmesi için son derece önemlidir.Tarımsal sürdürülebilirlik, büyüyen nüfusun taleplerini karşılamak için mahsul üretimini artıracak, aynı zamanda çevreyi ve doğal kaynaklarıkoruyacak tarım tekniklerinin geliştirilmesi ve uygulanmasıyla sağlanabilir. “ dedi.

‘Çevre dostu gıda üretimi için paradigma değişikliğine ihtiyaç var’

Güvenli gıdaya erişime ve açlığı sonlandırma girişimlerine rağmen günümüzde yaklaşık 821 milyon insanın açlık çektiğini vurgulayan Gül Akyürek Balta, “Dünyanın, çevre dostu yaklaşımlarla sürdürülebilir ve güvenli gıda üretimi için tarımsal kalkınmada bir paradigma değişikliğine ihtiyacı var. Bunun için tarım uygulamaları, çiftlik arazilerinin insan ihtiyaçlarını süresiz olarak karşılayacak gıda üretme kabiliyetine ve çevre üzerinde sürdürülebilir etkilere sahip olacağı şekilde tasarlanmalıdır. Geleceğin ve bugünün gerçek tarımsal zorlukları, jeopolitik ve sosyoekonomik bağlamlara göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle, sürdürülebilir tarım kapsayıcı olmalı ve gıda üretimi taleplerine yanıt vermek için zaman içinde her döneme uyarlanabilecek esnekliğe sahip olmalıdır. Dünya çapındaki tarım sistemleri daha verimli ve daha az savurgan hale gelmelidir. Sürdürülebilir tarım uygulamaları, hem üretim hem de tüketim dahil gıda sistemleri bütüncül ve entegre bir bakış açısıyla izlenmelidir. Toprak, su ve bitki genetik kaynakları, gıda üretiminin temel girdileridir ve dünyanın birçok yerinde artan kıtlıkları nedeniyle onları sürdürülebilir bir şekilde kullanmak ve yönetmek gerekmektedir.” diye konuştu.

‘Yenilikçi tarımsal ürün işleme teknolojilerinde yatırımcılara destek sağlıyoruz’

Verimli ve sürdürülebilir gıda sistemlerini sağlayabilmek için bilimsel bilgilerle zenginleştirilmiştoprak, su, besin, haşere yönetimi, biyolojik ajan, zirai ilaç, pestisit kalıntısı ve organik gübre kullanımı konusunda geleneksel çiftçi bilgisi oluşturulması gerektiğini anlatan Gül Akyürek Balta, aynı zamanda hasat sonrası tarımsal ürünlerin depolanması ve işlenmesi konularında da inovatif teknolojilerin araştırılması, geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik yatırımlara önem verilmesi ve destek sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Bu kapsamda TÜİOS olarak hayata geçirdikleri ve planladıkları çalışmaları da dile getiren Gül Akyürek Balta şunları söyledi: “Tarımsal ürünlerin işlenmesi ve güvenli gıda arz zincirinin oluşturulmasına katkı sunabilmek adına yatırımcılarımıza yenilikçi tarımsal ürün işleme teknolojileri konusunda destek sağlıyoruz. Üniversitelerde yapılan araştırma geliştirme faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan yenilikçi teknolojilerin yatırımcılara transferi konusunda bir köprü görevi üstleniyoruz. Özellikle yörede yetişen tarımsal ürünlerin dayanıklılığının artırılmasına yönelik uygulanan kurutma, dondurma, ısıl işlem uygulamaları gibi temel gıda işleme teknolojilerinde geleneksel yöntemlerin yol açtığı olumsuzlukları giderecek çevre dostu uygulamalar konusunda çalışmalar yürüterek sürdürülebilir gıda tedarikinin en önemli parçalarından biri olmaya hedefliyoruz”