MERVE GÜVEN
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin ve Başkan Şebnem Korur Fincancı`nın görevden alınması talebi ile açılan davanın ilk duruşması yapıldı. TTB`nin avukatları, davanameyi hazırlayan savcının salonda bulunmamasına tepki göstererek davanamenin usule uygun olmadığını belirtti ve bu nedenle davanın usulden reddedilmesini talep etti. Mahkemenin tarafsız olmadığına kanaat getirdiklerini kaydeden avukatlar, reddi hakim talebinde bulundu. Dava, 8 Şubat`a ertelendi.
TTB Merkez Konseyi üyelerini ve tutuklu yargılanan Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı`yı görevden alma istemi ile açılan davanın ilk duruşması, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi`nde bugün yapıldı.
“SAYIN SAVCININ BURADA OLMAMASI NEDENİ İLE BİZ BU DAVAYI TAKİP ETMİYORUZ”
Duruşmada TTB Merkez Konseyi üyeleri ve avukatları hazır bulunurken Şebnem Korur Fincancı`yı temsilen de avukat Oya Meriç Eyüboğlu yer aldı. Avukat Leyla Verda Ersoy, bu davanın Türkiye`de demokratik hukuk devletinin, temel insan haklarının bir kez daha tartışılacağı dava olduğuna işaret ederek, “Usul hukuku, adaletin tecelli edilmesinin birinci kuralı” dedi. Avukat Ersoy, davanameyi hazırlayan savcının mahkeme salonunda hazır bulunmadığına dikkat çekerek “‘Ben davanamemi hazırladım, çekildim` diyemez. Sayın savcının burada olmaması nedeni ile biz bu davayı takip etmiyoruz” diye konuştu. Hakim ise “İşlemden kaldırma ya da kaldırmama ile ilgili bir karar vermiyoruz” karşılığını verdi. Ersoy, Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun (HMK) davanameye ilişkin hükümlerine atıfta bulunarak bir karar verilmesi gerektiğini belirtince hakim, “Dosyanın işlemden kaldırılması talebi reddedildi” hükmünü verdi.
Ersoy, savunmasına şöyle devam etti:
“DAVANIN KİME YÖNELTİLDİĞİ BELLİ OLMADIĞI İÇİN DAVA USULDEN REDDEDİLMELİ”
“Davanamede taraf olarak gösterilen TTB Merkez Konseyi`nin taraf ehliyeti yok. Tek tek isimleri belirtilerek bu davaname düzenlenmeliydi. Böylece kişi hakkından doğan hakları almış olurlardı. TTB Merkez Konseyi üyeleri, seçimle bütün olarak seçiliyor, görevlendirmeyi kendi aralarında yapıyorlar. Ayrıca başkanlıktan alma yersiz bir talep. Şu anda kimler burada, tespitini yapmak gerek. Davanın kime yöneltildiği belli olmadığı için dava usulden reddedilmeli. Bazı üyeler istifa etti, yerine başka üye geldi. Siz hangi tarihteki üyeleri alacaksınız? Bu da kusurlu.”
Hakim, Ersoy`un bu savunmasına, “Usulden reddetme nihai bir karar olacağı için reddetmiyoruz” derken Ersoy ise “O isimler T.C. kimlik numaraları ile yazılmadığı sürece dava şartı yerine getirilmiyor” karşılığını verdi. Hakim ise itirazın reddine karar verdi ve “Dava şartlarının olduğunu kabul ederek yargılamaya devam ediyoruz” dedi.
“VAKA VE DELİLLER İLİŞKİLENDİRİLMEMİŞ, 1 VE 3 NO`LU ANA KARARLARINIZDAN RÜCU TALEP EDİYORUZ”
Avukat Özgür Erbaş da davanın usulden hatalı olduğunu vurguladı ve “HMK`ye göre vaka ile delil ilişkilendirilmiyor. Davanamede hukuki sebepler, deliller yok, dava ile ilişkilendirilmemiş, metnin içinde gösterilmemiş. Savcı kendisinde bulunan bazı belgeleri yolladı, nedenini bilmiyoruz. Sonrasında yine bazı belgeler yolladı, ‘gereği yapılsın` yazıyor üzerinde. Tarafların bir ve eşit olduğunu bilelim ki gönül rahatlığı ile bu davayı sürdürelim. 1 ve 3 no`lu ana kararlarınızdan rücu talep ediyoruz” savunmasını yaptı.
Avukat Hülya Yıldırım da Dünya Tabipler Birliği`nin (DTB) ve Avrupa Hekimler Daimi Komitesi`nin (AHDK) Meslek Örgütü Özerliğine Dair Görüş metnine atıflar yaparak, DTB ve AKDK`nin ortak açıklamasının tercümesini mahkemeye sundu. Yıldırım, avukat arkadaşlarının usul itirazlarını da yineledi.
Şebnem Korur Fincancı`nın avukatı Oya Meriç Eyüboğlu da savunmasını şu sözlerle yaptı:
“DAVA YA TTB`YE, TÜZEL KİŞİYE YA DA KORUR FİNCANCI`YA AÇILIR; İKİSİ AYNI ANDA OLMAZ”
“Usul kararlarında gerekçe belirtmeden art arda ret veriyorsunuz, ciddi bir usul problemi var. Savcı hem sizin mahkemenize hem de devam eden ağır cezadaki mahkemeye ‘uygun gördüm` diye delil yolluyor. Mevcut düzenlemelere aykırı bir dava bu. Dava ya TTB`ye, tüzel kişiye ya da Korur Fincancı`ya açılır; ikisi aynı anda olmaz. Gerekçe, mahkemenin hangi sonuca vardığını anlamamız için gerekli. Bu davada niçin ısrarcı olduğunuzu anlayamadım. Tüzel kişi artı müvekkile dava açılmaz, ikisi de yanlış. Bizler, TTB`ye yönelik kapatma davasını ilk kez görmedik ama ilk kez bu kadar usule aykırılık varken reddeden hakim görüyoruz. Başkan ayrıca seçilmiyorken görevden alma talebi olmaz. Silahların eşitliği, adil yargılama hakkını yok sayan bir yargılama yapmayın lütfen.”
AVUKATAR REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU, DAVA 8 ŞUBAT`A ERTELENDİ
TTB Merkez Konseyi`nin avukatları, “Davada eşit olmadığımız şüphesine kapıldık. HMK 36-37`ye göre siz bu davayı takip etmeyin, reddediyoruz” diyerek reddi hakim talebinde bulundu. Ayrıca Eyüboğlu, “AYM ve AİHM karalarında da ifade edildiği gibi sözde adalet yetmez, özde adalet gerekir düsturu ile reddi hakim talep ediyoruz” diye ekledi.
Hakim, reddi hakim talebinin incelenmesi için dosyanın bir üst mahkemeye gönderilmesine ve davanın 8 Şubat`a ertelenmesine karar verdi.